ESKİ VARLIK FONU BAŞKANI MEHMET BOSTAN NİÇİN TUTUKLANDI?
Ahmet ÖLÇÜLÜ
Bostan’ın tutuklandığına dair haber her yerde var, resmî olarak niçin tutuklandığına dair izahat da var bu haberlerde…
Yani, bir yolsuzluk, usûlsüzlük neticesi 25 milyon dolarlık kayıptan dolayı tuutklanmış.
İyi de gırtlağına kadar yolsuzluk-usûlsüzlük batağına saplanan AKP düzeninde Bostan niye tutuklanıyor?
İşte bunun cevabı yok.
Anlatılan hikâye şöyle:
Eski Varlık Fonu başkanı Mehmet Bostan ve Mineks adlı yatırım danışmanlığı şirketinin patronu Bülent Göktuna, 25 milyon dolarlık bir usulsüz komisyona aracılık ederek devleti zarara uğrattıkları gerekçesi ile tutuklandı.
Olayı duyuran gazeteci Toygun Atilla, 2017’de Mehmet Bostan’ın ani bir şekilde Varlık Fonu başkanlığı görevinden alındığını hatırlatarak, 2018’de dönemin Maliye ve Hazine Bakanı Berat Albayrak’ın Varlık Fonu’nda 25 milyon dolarlık bir açık olduğunu tespit ettiğini söyledi.
Atilla köşe yazısında soruşturmayı şu ifadelerle anlattı:
“Yapılan incelemeler sonunda bu paranın Mineks Uluslararası Sermaye ve yatırım danışmanlığı firmasının yönetim kurulu başkanı Bülent Göktuna’ya transfer edildiği anlaşıldı. Bundan sonrasında ise olaya Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan el koydu. Olayı Devlet Denetleme Kurulu’nun incelemesini istedi. Bu aşamada Binali Yıldırım ise olayın Devlet Denetleme Kurulu’na gitmesine gerek olmadığı yönünde görüş belirtti. Ancak Recep Tayyip Erdoğan bu konuda kararlıydı. Devlet Denetleme Kurulu’na talimat vererek bu olayın akıbetinin araştırılmasını istedi.”
Göktuna, yurt dışından 25 milyar dolar getirebilirm demiş, karşılığında da 25 milyon dolar istemiş. Vermişler ama vaadedilen para gelmediği gibi verilen 25 milyon dolar da gitmiş.
Yani anlaşılıyor ki yukarıdan habersiz iş yapalım demişler, ellerine yüzlerine bulaştırmışlar, Berat işin başına gelince yukarının haberi olmuş ve aslında yukarıdan habersizce iş yapmaktan dolayı okkanın altına gitmişler. Binali Yıldırım’ın haberi varmış ki, “ellemeyelim” dediyse de etkili olamamış.
Binali’nin “ellemeyelim” demesinden de anlıyoruz ki, yolsuzluk hırsızlık, usûlsüzlük yapıp da “ellemeyelim” dedikleri olabiliyor. Yoksa, kanun ve nizâmın tam hâkim olduğu yerde, böyle bir engelleme çabası gündem bile olmazdı. Kanun ve nizâm bazıları için var, bazıları için yok. Herkes eşit ama bazıları daha da eşit…
3000 aile düzeni bütün ağırlığıyla müslüman Anadolu ahalisinin sırtında varolmaya devam ediyor. Kölelik düzeni değişmiyor; İmam Hatip’ler çoğaltılarak, kölelerin İmam Hatipli olmakla tamin olmaları ve düzene boyun eğmeleri sağlanmaya çalışılıyor.
Türkiye’yi Batı adına yöneten laik, sağcı, solcu ama Batı işbirlikçisi liderlerin laik, çağdaş, sağcı,solcu köleleri değil de, İmam Hatipli müslüman ama yine Batı işbirlikçisi liderlerin, İmam Hatip’li köleleri.