KUR’ÂN YAKMA EYLEMİ VE DEVLET CİDDİYETİ

Ahmet ÖLÇÜLÜ

Kim demişti hatırlamıyorum, bizde eksik olan şey ciddiyettir diye…

Adamlar Kur’ân yakmayı, hakaret etmeyi hobi haline getirdi, bizde çıt yok.

Sonra bir duyduk ki, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, İsveç’te Kur’ân-ı Kerîm’e yönelik saldırıya ilişkin “Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca Rasmus Paludan, Salvan Momika ve diğer 8 şüpheli hakkında yakalama emri düzenlenmiştir” açıklamasını paylaştı.

Bakan Tunç, Twitter’dan yaptığı açıklamada, “İsveç’te Irak’ın Stockholm Büyükelçiliği önünde kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’e yönelik yapılan alçakça saldırıyı lanetliyorum” ifadesini kullanarak, özgürlük ve demokrasi kılıfı altında bu saldırılara müsaade edilmesinin kabul edilemez olduğunu vurguladı.

Vesaire, vesaire, vesaire…

Yakalama emri çıkartılmış…

Karşılığı olacak mı?

Adamlar eskaza ülkemize gelirse…

Gelmeyin diye ilân etmişler.

Bunlar kimin köpeği?

Kimler bunlara göz yumuyor, müsaade ediyor?

Herkes biliyor.

Sen bu köpeklerin sahiplerine tek bir söz edebiliyor musun?

Yok tutuklama kararı çıkarmışlar da.

Ne kadar ciddiyetsiz bir tavır.

Hiçbirşey söylemeyin daha iyi. Hiç değilse elaleme, “he he tutuklarsın, aslansın sen aslan!” dedirterek bu kararlarınıza bir yerleriyle güldürmemiş, millet olrak bizi de rezil etmemiş olurusnuz.

Devlet ciddiyeti diye bir şey var.

Kur’ân yakmak ne kadar şeni bir fiilse, acizlerin “yaparım ha, ederim ha!” diyerek desteksiz atarlanması da o derece utanç verici.