SİSTEMATİK HALE GELEN KOLLUK ŞİDDETİNE SON VERİLMELİDİR

Basına yansıyan bilgilere göre firari olan ve hakkında yakalama kararı bulunan Gökhan Olgun, 25 Temmuz 2023 tarihinde Aydın ili Germencik ilçesinde yapılan yol kontrolünde yakalanmıştır. Yakalama esnasında yaşanan gerginlik üzerine Olgun’un kaçmak istediği; kendisini takip eden polislerin ise Olgun’u durdurup arabadan indirdikten sonra ters kelepçe ile yaklaşık 10 metre sürükledikleri ifade edilmektedir. Aynı olayın devamında ise ilgili polislerin, Olgun’a dakikalarca kötü muamele ve işkence ettikleri görüntüler ortaya çıkmıştır. Olgun’un ayrıca karakolda da kötü muamele ve işkenceye maruz kaldığı iddia edilmiş, polislerin ise ifadelerinde “yetki sınırları kapsamında zor kullandıklarını” beyan ettikleri de medyaya yansımıştır.

İşkence ve kötü muamele bir süredir münferit hadiseler olmaktan çıkmıştır. Örneğin bu hafta haberlere yansıyan başka bir olayda iki kişinin, Ankara İl Emniyet Müdürlüğünde kötü muameleye maruz kaldıkları ve olayla ilgili soruşturma açıldığı görülmektedir. Birçok vakanın basına dahi yansımadığı düşünüldüğünde yaşanan hak ihlallerinin bu örneklerle sınırlı olmadığı aşikârdır.

Son yıllarda sıklıkla karşılaştığımız üzere hukuk tanımayan, orantısız güç kullanan ve bunun sonucu, ceza almayacağı düşüncesine sahip kolluk figürü gittikçe güçlenmiş, vatandaşın kolluk algısı şiddetle özdeş hale gelmiştir.

İki binli yılların başlarından itibaren işkence ve kötü muameledeki kayda değer düşüş, son yıllarda 1990’lı yıllardaki hukuksuzluğa doğru yeniden evrilmiş, siyasetin şiddet yanlısı dili, kolluğa hukuk dışına çıkma cesareti ve motivasyonu kazandırmıştır. Kamu otoritesinin keyfi kullanılması sonucu hukukun dışına çıkılması, bu tür eylemleri icra edenler bakımından suç oluşturduğu gibi temel insani hakların ihlaline de sebebiyet vermektedir.

Devletin otoriter ve diktatoryal yapıya evrilmemesi, kolluğun kasıtlı ve orantısız güç kullanmasına karşı acilen ve etkili tedbirler alınmasıyla mümkün olacaktır. Kolluk şiddetini meşrulaştıran, şiddet faillerini cesaretlendiren dil terk edilmeli, etkin soruşturma ve kovuşturma süreçleri ile şiddetin failleri hakkında etkin yargılama soruşturma ve kovuşturma süreçleri işletilmelidir.

MAZLUMDER olarak:

– Devletin, hukuka aykırı kuvvet kullanımını engellemekle yükümlü olduğunu,

– Devletin silahlı gücünün, “hak ihlallerinin faili” haline gelmesinin hiçbir şekilde meşru kabul edilemeyeceğini hatırlatır,

– Söz konusu haberlere yansıyan vakalarla ilgili olarak etkin bir soruşturma ve kovuşturma yürütülmesine esas olmak üzere, olaya karışan kolluk personelinin derhal açığa alınmasını talep ederiz.

Mazlum-Der’in sosyal medya hesabından yaptığı bu kamuoyu açıklamasının altına Av. Eyyup Akıncı da kendi yorumunu düşmüş, onu da paylaşıyoruz:

Eyyup Akıncı (@Av_Eyyup_Akinci)

Adli teşkilatın ve yasaların birincil amacı suç işlenmesinin önlenmesi iken bu amaç tamamen rafa kaldırılmış.

E zaten infaz yasaları ile cezaların caydırıcı olma işlevi neredeyse tamamen devre dışı bırakılmış.

Ne kadar halim selim yasalara saygılı bir kolluk görevlisi olsanız da etrafınızda suç işleyen onlarca meslektaşınıza bir yaptırımın uygulanmadığına şahit olmanız suç dünyasına adım atmanız için yeterlidir.

En etkili azmettirme birlikte çalıştığınız meslektaşınızın işlediği bir suçun sonucunda etkili bir soruşturmanın yürütülmemesine ve işlediği suçun cezasız kalmasına şahit olmaktır.

Faili kim olursa olsun hakaret, küfür, tokat, iftira, işkence ve tehdit ceza kanunlarına göre yaptırıma bağlanmış suçlardandır. Faili kim olursa olsun bu suçu işleyenlere etkili yaptırımlar uygulanmalıdır.

Bu görüntülerden kurtulmanın yolu da suç ve ceza adaletinin sağlanmasında ve suç önleme mekanizmalarını ciddiyetle devreye koymakta yatar.

Maalesef Türkiye’de suç önleme mekanizmalarına kafa yoran kimse yok gibi… gibisi fazla bile olabilir…

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: