AFGANİSTAN’DA TALİBAN KAZANMIŞTI, SOMALİ’DE DE BENZERİ OLURSA?

Âlâaddin Bâki AYTEMİZ

11 Eylül 2001’de Amerika ininde vurularak İkiz Kuleler’in mücahidler tarafından yerle yeksan edilmesi akabinde Afganistan Amerika tarafından işgâl edilmişti. Bu aslında tam da 11 Eylül’ü organize eden Usame Bin Ladin’in istediği bir şeydi. Dünyada ve İslâm âleminde katliamlar yapan Amerika ile savaşıp onu yenebilmek, onu zelil kılabilmek, ondan intikam alabilmek için ininden çıkması, Afganistan’ın o girenin çıkamadığı dağlarının kapanına kıstırılması gerekiyordu.

Amerika yediği darbenin şiddeti ile öfkeden deliye döndü ve kızgınlıktan gözü bir şey görmez olarak Afganistan’a saldırıya geçti. Adeta bir sel, bir tufan gibi çöktü Afganistan’a…

Bu ilk dalgalardan sonra her şey savaşın o bildik rutinine dönmeye başladı. İmparatorluklar için mezarlık olan Afganistan, artık yavaş yavaş Amerika’yı da yutmaktaydı.

Amerika, Afganistan’da işbirlikçi birilerini iktidara getirdi. Onlara, “Afgan devleti sizsiniz! Siz meşrusunuz, onlar terörist!” dedi. Amerika da teröristlere karşı meşru Afgan devletini korumak, Afganistan’da düzeni tesis etmek vs vs o bildik bütün yalanları işgâli perdelemek adına sıralayıp durdu.

Afganistan’a saldırırken yanına adı müslüman olan ülkeleri de aldı. Böylece Amerika bu saldırıyı Haçlı saldırısı olarak yapmamış oluyor görüntüsü verecekti. Öyle ya, Haçlı Saldırısı olarak yapıyor olsa, bu “tam bağımsız” (!), “Allah’tan başkasına boyun eğmez” (!) “müslüman” (!)liderler Amerika’ya niye boyun eğip de Amerika’nın Haçlı Saldırısı’na destek olsunlardı?

Amerika bu tiyatroyu ilk defa oynamıyor veya bu tiyatro bitmiş de değil. Aslında bu tiyatro yeni de değil, Amerika’dan önce de kaç defa oynandı bu tiyatro…

Evet, bu tiyatro bitmiş değil…

Tiyatronun sahnelendiği, yani Amerika’ya kafa tutan tam bağımsızlıkçı güçlere karşı Amerika’nın işbirlikçilerini meşru güç olarak desteklediği ve yanına da müslüman görünümlü işbirlikçilerini alarak işgâl altında tuttuğu bir başka coğrafya da Somali.

Somali’de Eş Şebab’a terörist diyor Amerika ve sözde müslüman işbirlikçileri. Tıpkı şimdi meşru devlet olarak kabul etmek zorunda kaldıkları Taliban’a da zamanında terörist dedikleri gibi. Teröristlere (!) karşı da meşru addettikleri işbirlikçi Somali rejimini destekliyorlar. Onlar için meşruluğun adı işbirlikçilik…

Fakat Somali’de de işler Amerika ve Amerika’ya yardım için Somali’nin işbirlikçilerine destek olan sözde müslüman diğer işbirlikçiler için hiç de yolunda gitmiyor; tıpkı Afganistan gibi. Eş Şebab’ın Taliban gibi ülke yönetimini ele geçirme ihtimali her geçen gün daha da artmakta.

Somali’de çatışmaların şiddetlenmesi ve işbirlikçi Mogadişu yönetimi güçlerinin ağır kayıplar yaşamasının ardından birçok gazeteci ve iş adamı, Eş Şebab’ın başkent Mogadişu’yu ele geçirmesi ihtimalini konuşuyor artık.

Ülkenin önde gelen gazetecilerinden Jamal Osman, bu ihtimalin yüksek sesle dile getirildiğini belirtti ve şu ifadeleri kullandı:

“Eş Şebab yakında Afganistan’da olduğu gibi Villa Somalia’ya (Başkanlık Sarayı) ve hükümet kurumlarına girecek. Bu birçok gözlemci arasında yaygın bir görüş.”

Somalili gazeteci Muhammed Gabobe de benzer bir görüşü dile getirdi.

Gabobe, birçok iş adamının gündeminde aynı meselenin yer aldığını kaydederek şunları söyledi:

“Somali’de Eş Şebab’ın iktidarı Taliban tarzında devralma ihtimali Somali’nin seçkin ticaret çevrelerini belirsizlik halinde bırakıyor.

Önümüzdeki 15 aylık dönem (Aralık 2024’e kadar) Somali hükümeti dahil kimsenin hazır olmadığı Pandora’nın Kutusu’nu açacak.”

İşbirlikçi Somali yönetimine destek olan bir diğer unsur olan Afrika Birliği güçlerinin ülkeden çekilmesi halinde Mogadişu yönetiminin daha da zayıflayacağı ifade ediliyor.

Öte yandan Amerika’da yapılacak olan 2024 yılının Kasım ayındaki ABD başkanlık seçimlerini Donald Trump’ın kazanması halinde ABD askerlerinin Somali’den tekrar çekilebileceği öne sürülüyor.

Bu durumda Eş Şebab’ın, 2021 yılının Ağustos ayında Afganistan’da Taliban’ın yaptığına benzer şekilde Somali’de iktidara gelebileceği ihtimali dile getiriliyor.

Sonra ne olacak?

Amerika’ya destek olmak için Somali’de olan ve Müslüman Anadolu’ya da ihanet ederek, müslüman Anadolu’nun imkânlarıyla işbirlikçi Somali rejimine destek veren AKP, Amerika için müslüman kanı dökülmesine destek vererek eline bir kez daha müslüman kanı bulaştıran işbirlikçi AKP, Amerika ile birlikte terörist dedikleri ve yok etmek için mücadele ettikleri Taliban’ı resmi otorite kabul ettiği gibi Eş Şebab’ı da resmî otorite olarak tanıyacak da, Amerika’nın menfaati için dökülen müslüman kanlarının hesabını nasıl verecek?

Ama Taliban’la aramız şimdi iyi diyecekler.

Yapılanları unuttular mı zannediyorsunuz? Sana sen olduğun için değil, hasbelkader Türkiye’nin, Anadolu’nun yani hilâfetin merkezinde olduğundan ses etmeyip ve galip olmanın asaletiyle bakıyorlarsa? İnsan kendine yapılanı unutur mu? Biz, geçmişte bize yapılanı, kimi sözde müslümanların emperyalistlerle bir olup bize isyan etmesini unutuyor muyuz? Bugün onların adları bizim hainler listemizde yazılı değil mi? Ne diyoruz onlara? İşbirlikçi köpekler…

Allah hainleri sevmez; Allah için buğz edenler de sevmez. Ve gün gelir ihanetin bedeli ama öyle ama böyle ödenir, ödetirler! İşte o gün, hainler, işbirlikçiler ve onların şakşakçıları, trolleri, ihanetin cehennemine giden yollara iyi niyet taşları döşeyenlere kadar herkes, pazarlıksız Allah ve Resûlü davasının davacılarına hesap vereceklerdir. Amerika’ya diz çökertenler işbirlikçi hainlere mi yapamayacak?

Yeter ki bu şuurdan, bu duadan ve duayı icrada arama gayretinden geri kalmayalım.

Bu topraklarda dün işbirlikçiliği küfür yobazı yapardı, bugün iktidarda sözde müslümanlar var ve artık işbirlikçi olarak küfür yobazı yerine imân yobazı sahnede.

İslâmcı mücadelemiz; Kumandanımız, küfür yobazını kurşunlayıp, “domuz kan kaybından ölecek!” diyerek mücadelenin bundan sonraki safhasını bize emanet edip gitti. Küfür yobazının yerine emperyalizm içimizden devşirdiği imân yobazını ikâme etti. Bugün Türkiye’deki esas mücadele, şuur ve idrak mücadelesidir. Müslümanlar olarak, artık İslâm’a engel olanların küfür sûretiyle değil de müslüman sıfatıyla arzı endam ettiklerini gördüğümüz gün, kurtuluşumuz da mümkün olacaktır. Afganistan’ın rejimi de müslüman kılıklıydı, Somali’dekiler de öyle. Mesele, tam bağımsızlık iradesini, şuurunu temsil eden, ortaya koyanlara nisbetle kimin nerede durmakta olduğu. Müslümanız demeleri değil. Afrika ve dünyanın diğer bölgelerinde AKP’nin emperyalizmle birlik olup tam bağımsızlık mücadelesi verenleri hedef alıyor oluşu gerçek yüzlerini görmek isteyenlere yeter de artar bile.

Allah’a savaş açan Amerika ve işbirlikçileri yenilecek! Biz de müslümanız demeleri işbirlikçileri kurtarmayacak… Müslüman diye, Allah’a savaş açanlara karşı savaşan müslümanların yanında yer alana derler, Allah’a savaş açanlara işbirlikçilik yapanlara değil. Bugün Türkiye’de Allah’ın yolunu küfür yobazının değil de imân yobazının kesiyor oluşuna bir kez daha dikkat çekelim. Zira İbda mücadelesi sayesinde küfür yobazında Allah’ın yolunu kesecek güç kalmadı. Küfür yobazının artık kendisine işbirlikçi olarak fayda vermeyeceğini gören emperyalizm de onun yerine, müslümanları pasifize etsin diye müslüman kılıklı işbirlikçilerini iktidara getirdi, hatta iktidara getirmekle de kalmadı, sadece iktidar olmasını değil, hegamonik güç olmasını, yani muktedir de olmasını sağladı. Böylece Kemalist paradigma yerine İmânsız İslâmcı paradigma tesis edildi.

Düşmanın oyunu türlü türlü olsa da istikâmetten ayrılmayana Allah’ın zafer vaadi mutlak!

Düşmanın adı Ahmet Mehmet değil, düşman Allah yolunu kim kesiyor, istikametin yoluna kim taş koyuyorsa o… Geçmişte bize kötülük yapan geçmiş düşman ama bugün kötülüğü yapan fiilî düşman… Bizim mücadelemiz de suretlerle değil, Allah yolunu kesenlerle… Dün falan sûretle çıkar, bugün farklı. Dün dünde kaldı ve bugün düşman farklı cepheden, dışarıdan değil içeriden saldırıyor. İslâm’ın yolunu kesmek için dün dışarıdan yapılan saldırı şiddet ve cebir vasıtalarını kullanıyordu, bugün saldırı içeriden geliyor ve saldırganlar bizden gözüktüğü için sinsilik, yalan, aldatma ve oyalama metodlarını kullanıyor. Şeytanın hileleri zayıftır…

İşte bu uyanık şuur zaferimize işaret ediyor.

Zafer yakındır!

Emperyalizm yenilecek, işbirlikçiler yenilecek!

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: