BİZ “MC DONALD’S”I VAR EDEN DÜZENE KARŞIYIZ
Alaâddin Bâki AYTEMİZ
İsrail McDonald’s’ının İsrail ordusuna yaptığı yardımın Türkiye’de duyulması akabinde verilen tepkiler üzerine panikleyen Türkiye McDonald’s’ı, Gazze’ye 1 milyon dolar yardım yapacaklarını alelacele duyurmak zorunda kaldı.
McDonald’s’ın sahibi kimdir, gerçekte ne kadar kazanırlar bilmem; vaaddettikleirin söyledikleri yardımı yaparlar mı yapmazlar mı onu da bilmem ama Gazze’ye 1 milyon dolar yardım yapacaklarını söylediklerine göre, demek ki gayet iyi kazanıyorlar…
McDonald’s Türkiye deyince, kazandıklarının tamamı kendilerine de ait değil. Kazandıklarından bir kısmını McDonald’s’ın esas sahibine ödüyorlar haliyle. Şimdi McDonald’s Türkiye, kendi kazancından bir kısmını Gazze’ye yollayacak ama esas patron Filistin’e destek olmaya devam edecek öyle mi? Biz de Gazze’ye devede kulak yapılan yardımla vicdanlarımızı temizlemiş olacağız… Mübarek olsun!
Mesele Doğu-Batı hesaplaşması üzerinden okunabileceği gibi, kapitalizm üzerinden de değerlendirilebilir. Doğu-Batı hesaplaşmasından biz Doğu’yu temsil ettiğimiz gibi kapitalizme de karşıyız.
Hem McDonald’s’a hem de McDonald’s’ın taklit edilerek ülkemizde bu sömürü düzenin sürdürülmesi adına hayat bulan Köfteci Yusuf’lara, BİM’lere, ŞOK’lara, A101’lere de karşıyız. Onları var eden bu anlayışa karşıyız, düşmanız.
Yani sermayenin milletin bir kısmının aleyhine olarak dehhameleşerek o bir kısım esnafın bu büyük markalarla, zincirlerle rekabet edemeyerek kapanmasına yol açılmasına karşıyız. Bu, bizim, komşusu siftah yapmamışken kendisine gelen müşteriyi komşusuna gönderen esnaf anlayışımıza, toplumsal dayanışma kültürümüze de ters. Bu saydıklarımız ve bunlara yol veren zihniyet, bilakis, komşum değil de ben kazanayım, hepsi benim olsun aç gözlülüğünün, bencilliğinin hayat bulmuş şeklidir.
Evet, McDonald’s açıklama yapmış… Zulüm düzeni içinde kazandığım paradan bir kısmını Gazze’ye göndereyim ve zulüm düzeni de ben de işimize devam edelim demişler…
Ve evet, bu düzen devam ettiği müddetçe McDonald’s da devam edecek…
Ve esas mesele şu: Müslümanlar olarak bu kapitalist düzende para kazanıyoruz diye bu düzene destek olmaya devam ederken Filistin’e, Gazze’ye timsah gözyaşları dökmeye devam mı edeceğiz yoksa gerçekten, samimiyetle bu zulüm düzenine karşı mı koyacağız?
Yahudi içimizde, dışımızda aramaya gerek yok.
İçimizdeki Yahudi’den, Yahudi patentli kapitalist düzenden kurtulmadan, İsrail’den ve yaptıkları zulümlerden kurtulmanın da mümkün olmadığını anlamadan, “bu düzen değişmesin ama İsrail de zulüm etmesin” diyerek Gazze’ye timsah gözyaşları dökeriz ancak!
Müslüman iktidar da bu düzenin koruyucusu olur; “ülkenin refah, huzur ve emniyetini sağlıyoruz, yatırım yapmaya yabancılar akın akın geliyor, bize güveniyorlar” diye de bir de müslüman Anadolu’nun bu kapitalist düzende soyulmasındaki paylarını, işbirlikçiliklerini iyi bir şeymiş gibi göstermeye çalışırlar.
Meseleleri, hakikat değil de, “bizimkiler iktidarda” diyerek dalkavuk kefesinde tartan ve “bizimkiler” dediklerinin şeytanî düzenin bekasının garantisi olduğu hakikatini örten şeytanîlerden olmaktan Allah bizi korusun!
Meselenin bizzat McDonald’s olmadığını, McDonald’s’ı var eden düzenin yanlışlığını ve o düzenin de burada sözde müslümanlar eliyle devam ettirildiğini görecek ferasette müminler gerek…
İsrail’e desteğini açıklayan önemli markaların bir kısmı aşağıda:
