IRAK SAVAŞI VE IRAK MİLLİ CEPHESİ

Çağlayan’daki merkezimizde yapılan İstişare Toplantımızın bu haftaki ana başlıkları, ağırlıklı olarak Irak, Irak Milli Cephesi, ve daha önce belirttiğimiz gibi, medyanın Irak Milli Direnişi’ni, IŞİD propagandasıyla karalama operasyonu oldu. Emperyalizme karşı savaşan Irak Halkı’nın verdiği savaşın yeni olmadığı; 1991 yılında, ABD liderliğindeki batı işgal güçlerinin saldırısıyla başladığı yeniden vurgulanarak hafızalar tazelendi. Irak Milli Ordusu’nun, çeşitli direniş gruplarına bölünerek mücadeleye devam etmeye başladığı 2003 yılından bu yana da savaşın devam ettiği, fakat bu durumun çarpıtıldığı ve Irak’ta yaşanan bağımsızlık savaşının, bir örgüt çatışması gibi lanse edilmeye çalışıldığı konuşuldu. Amerikancı düşünce tarzının AKP içine yerleştiğini ifade eden gönüldaşların “AKP neden Sünnî Irak’a karşı” sorusu, toplantıda çeşitli iç ve dış sebepleriyle değerlendirildi. İstişare toplantımızın bu hafta Irak’tan bir misafiri de vardı. Diyala’dan bir Türkmen olan İsmail Cömert Bey, hem savaşın son durumu hakkında bilgi verdi, hem de toplantıya katılan gönüldaşların sorularını cevapladı. İsmail Cömert Bey, İzzet İbrahim El Dûrî’nin oğlunun şehid olduğu haberini yalanlayarak, kendisiyle kısa süre önce görüştüğünü söyledi. Maliki Güçleri’nin Tıkrit’e yaptığı hava saldırısında 50 BAAS savaşçısının şehid edildiği haberini de yalanlayan Cömert, “evet saldırı olmuştur, ama sadece bir kadın hayatını kaybetmiş, bir kaç tane de ev yıkılmıştır” dedi. Maliki’nin ordusundan direnişe büyük katılımların olduğunu söyleyen İsmail Cömert Bey, “buna karşılık İran’dan asker getiriyorlar” dedi. Önceden, Irak Halkı arasında herhangi bir ayrılık olmadığını söyleyen İsmail Cömert Bey, Irak işgal edildikten sonra halkın parçalanmasının, batılı işgal güçlerinin desteklediği mevcut hükümetin ve İran’ın eseri olduğunu ifade etti. Bağdat’ın kuşatılmasıyla alakalı olarak sözlerine devam eden Cömert, “Bağdat halkı, Milli Güçler’i destekliyor. Bağdat’a dayandık. Biraz zor olacak ama inşallah Ramazan’dan önce Bağdat’ı alacağız” dedi. Diğer gönüldaşlar ağırlıklı olarak, hükümetin paralelinde yayın yapan basının “IŞİD üzerinden yürüteceği ve ilerleyen günlerde dozunun artarak devam edeceği düşünülen kara propagandaya” karşı yürütülmesi gereken yayın politikası hakkında düşüncelerini dile getirdiler. Genel Yayın Yönetmenimiz Sayın Ali Osman ZOR’un, konuşmaları toparlayıcı izahlarıyla toplantımız sona erdi. Daha sonraki çay ikramının ardından, İsmail Cömert Bey’in, zaferden sonra bizleri Bağdat’ta görmek istediğini söyleyerek ve daha sonra yine görüşmek üzere veda etmesiyle toplantımız sona erdi. ADIMLAR