İHANET SÜRECİ HIZLI İLERLİYOR

İHANET SÜRECİ HIZLI İLERLİYOR

 

ebu gureyb ırak abd

2003 yılında Irak ABD tarafından işgal edilirken, işbirlikçiler “haçlı ordusunu” AB-D bayraklarıyla karşıladı. “Haçlı ordusu” IRAK’ta  3.000.000 Müslümanı katlederken içimizdeki “AB-D” “haçlı ordusu” işbirlikçileri de ampullü bayraklarını sallayarak kutlama yapmışlardı ; şimdi aynı hainlik yine söz konusu. Değişen bir şey yok…

AB-D’nin IŞİD’e karşı işbiriği çağrılarılarıyla İslâma karşı yürütülen top yekün savaşın hiç durmadığını, tüm şiddetiyle devam ettiğini, terörist İsrail’in Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun, “Sünni!” Arap ülkelerinin artık “İsrail’i düşman değil müttefiki” olarak görüyor. sözleriyle görmekteyiz.

yzszlgn-b-kadri

2003 IRAK işgaliyle hızlanan haçlı ordularının islam coğrafyasına saldırıları  2014 sürecinde, Terörist başı Netanyahu’nun: “Ortadoğu’da yeni bir ortaklık oluştu “Sünni!” Arap ülkelerinin artık “İsrail’i düşman değil müttefiki” olarak görüyor “Hamas, El Kaide, El Nusra, IŞİD, Boko Haram ve Hizbullah gibi örgütler aynı zehirli ağacın dallarıdır”, Bu örgütlerin hepsi dünyanın barış ve güvenliği ile “bizim ortak medeniyetimize karşı tehlike oluşturmaktadır.” ifadeleriyle etnik kürtçülüğü de yanına almış.

AB-D, İSRAİL işbirlikçilerinin aynı safta haçlı ordularıyla birlikte hareket ettiğini, 2003 IRAK işgalinden bu yana AB-D haçlı ordularına ben daha iyi “hainlik yaparım”, size en iyi ben hizmet ederim yarışıyla iktidar olma veya iktidarda kalma çabaları içinde olduklarını söylemiştik. Değişen sadece hainlerin isimleri olmuştur. IRAK’ın bütünlüğüne, Suriye’nin bütünlüğüne Libya’nın bütünlüğüne karşı Haçlı ordularıyla yapılan işbirliğinin adı “İhanettir.” Adını ister Vatana ihanet ister İslâm’a ihanet koyun neticede AB-D, NATO ile yapılan işbirliğinin adı “İHANET”tir.

AKP’nin iktidarıyla hızlanan ve bu ihanet sürecinde başlattığı “Çözülme Süreci” ve  ABD’nin IŞİD’e karşı “yerel güçleri” destekleyeceğini açıklaması, Suriyeli Kürtleri ve özellikle de “PKK”nın Suriye kolu “PYD”yi Batılı ülkelerden destek ve yardım almaları yönünde umutlandırdı. “PKK-PYD”, bu destek üzerinden hedefine (BOP Kürdistanı) ulaşmak için hız kazanma derdinde.

“BOP Kürdistanı” için Emperyalist Batılı patronlarını hem iknaya hem de yeni planlarından görev alma turuna çıkan HDP Başkanı Demirtaş’ın “BOP Kürdistanı” için yaptığı açıklamar ve bu ihanet sürecinde ki gelişmeler şöyle:

HDP’nin ABD Temsilciliği, başkent Washington’da “Ortadoğu’da Yeni Kürt Realitesi: Riskler, Beklentiler ve Fırsatlar” başlıklı bir konferans düzenledi.

salihmuslim-konferans

Konferansa, aralarında HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, Suriye Demokratik Birlik Partisi (PYD) Eşbaşkanı Salih Müslim, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu ile Türkiye ve ABD’deki bazı üniversitelerden akademisyenler ve düşünce kuruluşlarından uzmanlar ile gazetecilerin de bulunduğu çok sayıda kişi konuşmacı olarak katıldı.

Demirtaş: IŞİD Suruç’a ilerlediğinde önünde biz duracağız

Konferansta Demirtaş, “Kobani düşebilir belki, buna birçoğunuz sessiz kalıp izlemiş olabilirsiniz ama Türk kardeşlerimizin şundan şüphesi olmasın; IŞİD, Kobani’den sonra Suruç’a, Hatay’a, Adana’ya doğru ilerlediğinde, IŞİD’in önünde yine biz duracağız” dedi..

“Türkiye’deki şu anda devam eden barış süreci doğrudan Rojava’daki gelişmelere bağlıdır” diyen Demirtaş, Türkiye bizi silahlandırsın

“Salih Müslim’i sabah dinledik, bir tek şey istiyorlar, hava saldırısı da değil. ‘Bize ağır silahların ulaşabileceği bir koridor açsınlar’ diyorlar. Gerek Güney Kürdistan’dan gerekse Rojava’nın diğer taraflarından insanlar destek ulaştırmak istiyorlar. Türkiye’de yaşayan Kürtler destek ulaştırmak istiyorlar. Bütün dünya sessiz kalsa bile hiçbir Kürt, vicdanında sessiz kalamaz ve oraya ulaşmak istiyorlar ama “Türkiye sınırlarını açmıyor. Başka da yol yok. Kobani’nin üç tarafı IŞİD tarafından kuşatılmış, bir alternatif var Türkiye sınırı.”

“Türkiye’deki şuanda devam eden barış süreci doğrudan Rojava’daki gelişmelere bağlıdır. Hatta Rojava’daki gelişmeler şuanda Türkiye içindeki gelişmelerin daha önündedir, birinci meseledir. açıklamalarında bulundu. PKK’nın Yöneticilerinden Mustafa Karasu is yaptığı açıklamada Türkiye’yi tehdit etti:

images

“Van’da, Diyarbakır’da, Ağrı’da, Muş’ta, Tunceli’de, Bingöl’de kıyamet koparılmalı”

PKK’nın yöneticilerinden Mustafa Karasu, “Özellikle halka sesleniyorum. Devletin en küçük yanlışına karşı dahi mücadele etmelidir. Sadece saldırdığında değil, Kürt sorununu reddeden bir söylem olduğu zaman tavır konulmalıdır. Sadece eyleme değil, söyleme, zihniyete de tavır konmalı. Suruç’ta kıyametin koparılması gerekiyor. Sadece Suruç’ta değil Van’da, Diyarbakır’da, Ağrı’da, Muş’ta, Tunceli’de, Bingöl’de kıyamet koparılmalı. Türk devletinin çözümsüzlük politikalarının kabul edilmeyeceği gösterilmelidir. Yoksa bu devlet hiçbir adım atmaz, bunu herkes bilsin” açıklamasında bulundu. Karasu ayrıca “Yalçın Akdoğan blöf yapıyorlar, taktik yapıyorlar diyor. Eğer doğru yaklaşmazsa biz ona ne yapacağımızı göstereceğiz.” tehdidinde bulundu.

 

PKK’nın yöneticilerinden Mustafa Karasu, AKP’nin çözüm politikasının olmadığını ama bunun yanında çatışmalı bir durumu da çıkarına görmediğini belirterek, “Ya çözüm olacaktır ya da Kürt halkı bu mücadeleyi yürütecektir, sürdürecektir. Çözüm de olmadığına göre; çözüm için adım atılmadığına göre mücadeleyi sürdürmekten başka bir seçenek kalmıyor. Çünkü Türk devleti çözüm için bırakın adım atmayı, karakol yapıyor, baraj yapıyor, demokratik gösterilere saldırıyor, karakol ve yol protestolarına saldırıyor, gençleri öldürüyor, yaralıyor. Hareketimizin çatışmasızlık ortamını sürdürmesinin bir anlamı kalmamıştır” dedi.

 

“Apo doğru politika ortaya koyuyor. Doğru politika desteklenirse çözüm olur. Apo’nun sadece çağrı yapması, çatışmasızlık yaratmasıyla Kürt sorunu çözülmez. Sadece İmralı’da diyaloglarla çözülmez. Eğer halkın mücadelesi yoksa, gerillanın sağlam duruşu yoksa AKP hiçbir adım atmaz.” Açıklamararı yaparken C. Başkanı Erdoğan’dan ise ‘kara operasyonu’ sinyali geldi

 

Erdoğan, BM Genel Kurulu toplantılarına katıldığı New York’tan dönerken, uçakta gazetecilere Suriye ve Irak’ta “İsl’am Devleti”ne karşı verilen mücadele ile ilgili Türkiye’nin vereceği desteği ‘askeri, siyasi her türlü…’ diye tanımladı Erdoğan, daha net ifadeler kullandı. “Türkiye üzerine düşeni yerine getirecek” dedi. Erdoğan, Musul Konsolosluğu’ndan rehin alınan 49 Türk’ün kurtarılmasıyla şartların değiştiğinin altını çizdi:

 erdoğan-uçak_1

“49 insanımızı 102 gün  onların elinde rehineydi. Şu anda şartlar 102 gün öncesinin şartları değil. Dolayısıyla şimdi bu şartlar gereği değerlendirmek vaziyetindeyiz…”

 

“Ne dedik biz, tüm terör eylemlerine karşı hassasiyetimiz var. Siz şöyle bir terör örgütünü sadece hava operasyonuyla bitiremezsiniz. Bir defa mütemmim gücü karadır. Eğer karayla bağlantısı dışında bir de deniz varsa, deniz de buna dahil olur. Bütün olarak ele almak durumundasınız. Kara esastır; ben tabii asker değilim, ama hava lojistiktir. Karanın gitmediği yer hiçbir zaman kalıcı olmaz.”

“Ayın 2’sinde tezkere Meclis’e gelecek. Tezkere çıkar çıkmaz gerekli adımları atmamız gerekiyor. Bizim üzerinde ısrarla durduğumuz konu, bir uçuşa yasak bölge ilanı, güvenli bölge ilanı, eğit-donat konusu. Eğit-donat konusu üzerinde ısrarla duruyoruz.” 

ADIMLAR

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: