MUĞLA’DA NELER OLUYOR?

MUĞLA’DA NELER OLUYOR?

İslâmî kimliği ile yaşayan ve Hükümetin politikalarına yakın durmayan birçok insan, hukuk dışı uygulamalara muhatap oluyor. Bu uygulamaların sessiz sedâsız olup bittiğini ve tek tek insanlar üzerinde sürekli bir baskı aracı olarak kullanıldığını kaydedelim. Ki, bu şekilde medyanın haberdâr olamayacağı nice keyfî uygulamaların yürütüldüğünü tahmin etmek de zor değil.

Kartal Utku Çelen…

Muğla’da ikâmet eden bir gönüldaşımız… Bugün Cuma Namazı’nın ardından cami çıkışında, hemen merdivenin başında gözaltına alınıyor ve 4-5 saatlik bir gözaltı ve sorgulamanın ardından serbest bırakılıyor. Hadisenin hikâyesini, kendisinin “facebook” paylaşımından takip edelim:

Cuma Namazı Çıkışında Saat 13.45 Civarında Cami Önünde TEM( Terörle Mücadele) Ekipleri Tarafından Göz Altına Alındım. Elektronik Posta İle Aldıkları Bir İhbarı Değerlendirdiklerini Söylediler ve Rica Ederek İfade İçin Davet Ettiler Birlikte Araca Bindiğimizde 3 Sivil Doblo Tipi Aracala Geldiklerini Gördüm. Sorgu Esnasında İBDA-C ile İBDA arasındaki Farkın Ne Olduğundan ADIMLAR Dergisi Bombalamasının Neden Yapılmış Olabileceğinden Doğuda Bulunan Hizbullah Cematine Ne Derece Yakın Olduğumuzdan IŞID’ın Irak Hareketinden Tutupta Önlerinde Bulunan Dosyaların İçinceki Sayfa Sayfa Facebook ve Twitere Ait Çıkardıları Dökümanları Göstererek ADIMLAR Dergisi Bombalanması Sonrası Basın Açıklamasındaki Görtüntüleri Neden Paylaştığıma Kadar Yaklasık 4 Saat Sorgulandım. Daha Sonra 4 Sivil 1 Resmi Araç İle Birlikte İkamet Ettiğim Adrese Gelip Mahalle Muhtarı Eşliğinde Evi Didik Didik Aradılar. Bulunan Üstad Necip Fazıl Kısakürek’in ve Kumandan Mirzabeyoğlu’nun Kitaplarının Yasaklı Olmamasından Dolayı El Koymadılar El Koyulan Malzemem Daha Sonra Av Malzemesi Olarak Geçtiği İçin Teslim Edildi. TEM Şubeye Girdiğim Anda Telefona ve Üzerimdeki Herşeye El Koyan Polisler Hiç Bir Şekilde Kışkırıtıcı Tahrik Edici Davranmayıp Sadece İhbarı Değerlendirdiklerini Söylediler Zerre Kadar Kötü Muamele vb Hareketleri Olmamasına Rağmen Sordukları Sorularda Israrla Kimden Eğitim Aldığım Kimlerle Görüştüğüm vs vs Sorular Sormaları ve Israrla Salih Mirzabeyoğlu İle İBDA-C arası Bir İlişki Olup Olmadığını Sormaları Dikkatten Kaçacak Gibi Değildi…..

mugla-polis-gozalti-kartal-utku-celen-3

 

 

 

 

 

 

 

 

 

ADIMLAR Fikir-Kültür-Siyâset Plâtformu olarak, yayıncılık yaptığımız dergi büromuz, bilindiği üzere 25 Mart 2015 tarihinde bombalanmış ve gönüldaşımız Ünsal Zor bu saldırı sonucunda şehîd olurken, aralarında Plâtform Başkanımız Ali Osman Zor başta olmak üzere, dört gönüldaşımız yaralanmıştı.

Saldırıya uğrayan taraf olmamıza rağmen, saldırganların kimler olduğu hakkında Anadolu’daki İBDA mensuplarına bilgi vermeleri gereken Muğla emniyet teşkilâtına bağlı bazı polisler, İBDA mensuplarınabu saldırıyı kimler niçin yapmış? diye soruyor!

Gözaltına alarak, evinde arama yaparak…

Mevcut hukuk içinde işlerini yapması gerekenler, hukuksuz bir şekilde insanları taciz edip gözaltına alıp ve yalan-yanlış bilgilerle insanımızı taciz ederken, cevabının kendileri tarafından verilmesi gereken soruyu, dönüp bize soruyorlar…

Ayrıca kendisine ulaştığımız gönüldaşımızdan öğrendiğimize göre, Muğla polisi, Genel Başkanımız Ali Osman Zor hakkında ve Adımlar’ın, bölgemizde 30 yıldır süren Amerika Terör Örgütü işgâli çerçevesinde yaptığı IŞİD değerlendirmeleri üzerinden “İBDA-C ile IŞİD arasında bir ittifak mı var?” sorularını sormuşlar.

Gönüldaşımıza gösterdikleri dosyada mevcut yazılarımız IŞİD hakkındaki görüşlerimizi gerekçeleriyle ortaya koymaktayken, Muğla polisi, kendisine “ADIMLAR ve IŞİD” başlıklı bir kumpas kurabileceği birilerini mi aramaktadır?

Benzer şekilde, kendilerini hukukun üstünde gören söz konusu “memurlar”a, “Salih Mirzabeyoğlu ile İBDA-C’yi ilişkilendirmeye kalkmak” gibi hukuksuz bir gayretkeşliğe girmek yerine, benzer uygulamalar sonucu 16 yıl cezaevinde tutulan Sayın Salih Mirzabeyoğlu’nun, daha dün başlayan ve aralarında Hâkimlerin ve Savcıların bulunduğu bir Mahkeme Heyetince yürütülmekte olan duruşmalarını takip etmelerini tavsiye ederiz.

Haberimizin başında ifâde ettiğimiz gibi, İslâmcı kimliği olup da Hükümetle ilişkisi olmayan, açık destek vermeyen insanlara karşı baskı ve tacizler olduğunu görüyoruz. Bu, hükümetin bir uygulaması mı, yoksa, seçim ortamında doğan bir boşluktan istifâde ederek devlet içindeki bir takım grupların, kendi inisiyatifleri ile yaptıkları uygulamalar mıdır? Ki, nihâyetinde bu da Hükümetin bir sorunu olarak ortada durmakta…

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: