DER SPİEGEL: EİNE ZEİT DES ZERFALLS / (TÜRKİYE İÇİN) DAĞILMA ZAMANI
Salih Mirzabeyoğlu bir çok eserinde Lügât’taki bütün kelimeleri, kavramları tek tek elden geçirerek her birinin diğerleriyle olan ilgisini, bağını, bağlantısını, kök alâkalarını (iştikak), mâna sıçrama ve geçişlerini, nümerik (ebced) değerleri üzerinden kurulabilecek bağlantıları da dahil bütün alâka noktalarını göstererek yeni bir dil inşaının alt yapısını kurarcasına çok kapsamlı bir fikrî faaliyet gösteriyor. Üstelik de bu faaliyeti sadece Türkçe ve Anadolu Türkçesi çerçevesinde değil, Türkçenin bütün lehçeleri dahil Arapça, Farsça, İngilizce, Fransızca, Almanca, Rusça, İbranice, Ermenice,Süryanice gibi bir çok dilin lügâtlarındaki kelimeleri de bu başdöndürücü fikrî faaliyetine dahil ediyor.
Der Spigel’in başlıktaki manşetini görünce O’nun ilk olarak Tilki Günlüğü isimli eserinde rastladığım, daha sonra başka eserlerinde de karşıma çıkan bir terkibi hatırladım: “Tehlikeli yer ve zaman”…
Zamanın sonundayız; “Ahir zaman” denilen son diliminde…
Yani en tehlikeli yer ve zamanda…
Ahir zaman her türlü kötü ve kötülüğün hakim/muktedir olduğu, bütün cihanı kuşattığı ve yeryüzünden her türlü iyiyi ve iyiliği kovup kötülüğün küresel hakimiyetini tesis etmeye çalıştığı ve bunun için de her yolun mübah, her günahın işlenebilir, her yalanın söylenebilir, her pusunun kurulabilir, her hilenin yapılabilir görüldüğü, her puştluğun caiz, her istismarın doğal kabul edildiği bir zaman dilimi…
Bütün semavi dinlerde kaçınılması, uzak durulması, korunulması iktidardaki kötülere biat edilmemesi, boyun eğilmemesi, muktedirlerin kötülüklerine alet ve yardımcı olmaktan kaçınılması, bu yapılamıyorsa hiç olmazsa bu kötülere kötülüklere kalben buğz (nefret) edilmesi, asla tasvipkâr bir anlayış, tutum ve davranış sergilenmemesi tavsiye olunmuş bir zaman diliminin en tehlikeli yer ve zamanındayız…
Bu tehlike insanlar kadar olduğu gibi sosyal ve siyasî gruplar için de böyle, ülkeler ve devletler içinde böyle…
Der Spiegel’in Türkiye için için “Eine Zeit Des Zerfalls / Dağılma Zamanı” tabirini kullanması boş bir fantezi değil, yakın bir tehlike…
Ahmet Tan’dan okuyalım:
[Almanların da A’nın noktaları ile iş tutan işadamları ve onlardan havuz medyaları var mı?
Varsa da bizimki gibi kokusu burun direği kıracak türden olmadığı muhakkak.
Der Spiegel adlı dergi, Merkel ziyareti vesilesiyle altı sayfalık bir yayın yaptı:
“Türkiye Dağılma Vakti” diye bir başlık attı.
(“Eine Zeit Des Zerfalls” “Dağılma Zamanı” deyimi Yugoslavya örneğindeki gibi ufalanan ülkeler için kullanılıyor.)
Bu dergi, geçen yılki “Cehenneme Git Erdoğan!” başlığı ile hatırlanıyor.
Elbette bu başlık ile bir kısım ahalinin kalbini, bir kısmının da nefretini kazandı.
Bu seferki “Dağılma Vakti” başlığı da dileyelim ve dua edelim iki tarafı birleştirmiş olsun.
***
Bu “Dağılma Vakti” neyin nesidir?
Bundan neyi anlamalıyız?
Bir dilek, tahmin, tasavvur, objektif analiz, şeytani bir plan, dostça bir uyarı?
Galiba hepsinden biraz!
Çağların süzgecinden geçmiş evrensel gerçektir:
“Büyük güçlerin ebedi dostlukları yoktur. Sonsuz ve mutlak çıkarları vardır!”
Almanya’nın ulusal çıkarı, Erdoğan’ın cehenneme gitmesinde midir, yoksa Türkiye’nin sürekli bir dağılma tehlikesi içinde yaşaması mıdır?
Takdir elbette yüce yaratıcınındır.
Birinci olasılığı geçelim. Çünkü muhterem nasıl olsa cennete gitmemek için her türlü çabayı harcıyor.
İkincisi en baskın olasılıktır.
Türkiye’nin sürekli bir dağılma tehdidi, tehlikesi ve korkusu içinde bulunmasına gelince; ne yazık ki bu durum sadece Almanya’nın değil, birçok ülkenin çıkarınadır. “Ayna” anlamına gelen Der Spiegel de bir anlamda bu gerçeği yansıtıyor.
Benzer bir “analizi” veya “tahmini” de eski bir CIA’cı olan ABD’nin ünlü Ankara Büyükelçisi Morton Abramowitz yapmış ve hazırladığı rapor ünlü Foreign Policy dergisinde yayımlanmıştı: “Türkiye Parçalanabilir!” (Temmuz 1993.)] [1]
Dipnotlar:
[1] Ahmet Tan, 20 Ekim 2015, Cumhuriyet gazetesi.
(Devam edecek)
Ali Haydar Can
Kaynak: http://entellektuel.s4.bizhat.com/viewtopic.php?p=6858&mforum=entellektuel#6858