“MUŞAMBA DEKOR” İLE “YALANA TESLİM” BİR TÖREN…

“MUŞAMBA DEKOR” İLE “YALANA TESLİM” BİR TÖREN…

“Muşamba bir dekor” ile “yalana teslim” bir törendi.

Törenin niçin kurgulandığı ve kime hizmet ettiği açılış konuşmasını yapan kişi tarafından ifşâ edildi: “PKK ve FETÖ terör örgütleri Türkiye ve Tayyip düşmanlığı yaparak, ülke çıkarlarına ters hareket etmektedirler.”

Necip Fazıl’ı reçete veren el, Tayyip Erdoğan ise bu reçeteye muhatap “millî duruş” temsilcisi gibi lanse edilmiştir. Gecenin hizmet ettiği gerçek sebep; İsrail ile yapılan anlaşmanın hararetini söndürmek için gündem saptırma niyeti taşıdığı, ayan olmuştur. Her ne kadar töreni düzenleyenler, Necip Fazıl’ın ruhunu gündeme taşımaktan bahsetseler de…

Zaten gören göze, hisseden kalbe; zamana damgasını vuran “el” “kim” ise kendiliğinden görünür. BÜYÜK DOĞU Ruhu’nu gündeme taşımak için, hatırlamak ve hatırlamak için mazeretlere gerek yok.

O ruh; bir hayat tarzı, bir mektep, bir aksiyon hâlidir. Ve bu ruhun bizzat aksiyon yönünü gösteren “Yürüyen Büyük Doğu” vasfıyla İBDA’dır. “Büyük Doğu nedir?” sorusunun cevabı ve niçinleri, eserler hâlinde İbda Mimarı Sayın Salih Mirzabeyoğlu’ndadır. Kendilerininin hayat tarzı ortadadır. Temsil ettiği mânâ ve yaşattığı B.D. Ruhu rahatsızlık verdiği için on altı yıldır ceza evinde, yaklaşık iki yıldır da dışarıda de devam etmekte olan Telagram işkencesine maruz bırakılmıştır. Gerek düzenlenen bu tören gecesinde, gerekse kendisinin geçen yıl verdiği, binlerce katılımcının salona alınamadığı insan seline seslendiği konferansının yankısının sansürlenmesi ile “ademe mahkum etme”, “hakikati perdeleme” çabası yine tescillenmiştir. Bizzat Sayın Mirzabeyoğlu’nun, konferansında bahsettiği “İbda’nın üzerine “ölü toprağı” serpmek isteyenler” iki gün önce ve yine sahnede yerlerini aldılar. Konuşmasının sonunda “putlaştırmayın !” ihtarında bulunan Cumhurbaşkanı; B.D. Mimarı’nı; “yol arkadaşı, bir abi” olarak niteliyor. Denkleştirme psikolojisi gibi bir durum çıkıyor ortaya. 14 yıllık iktidarı boyunca Batı ile işbirliği içinde İslâm Coğrafyasında işlemediği ihanet kalmamış “Büyük Türkiye” modelinin, Üstadın idealleştirdiği örgüyle de eşleştirildiği bu törende Büyük Doğu ve Necip Fazıl’ın ruhu malzeme yapılmak ve bir takım oyunlara alet edilmek istenmiştir.

“Yükü ağır dev” Modern zamanın icadı olan Telagram yükü ile bizzat Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu’dur. “Yürüyen Büyük Doğu” olarak İbda; Necip Fazıl’ın “aradığım genci buldum!” ithafına mazhar olmuştur. Yirmi Dokuz Kasım’da Haliç Kongre Merkezinde gerçek gong sesi bizzat Yaşayan Necip Fazıl’dan gelmişti; “Yeni Dünya Düzeni kurulacaksa, bizde diyoruz ki, buradan başlasın!”

Yalanın bütün çabası, bu hakikati örtmek olsa da, inşallah Gerçek’e engel olamayacak!

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: