AV. HASAN ÖLÇER: FİKRÎ ALTYAPI ŞART!

AV. HASAN ÖLÇER: FİKRÎ ALTYAPI ŞART!

Ekim 2015 tarihinde Koza-İpek Grubu’na kayyum olarak atanan, ardından aynı görevle geçtiğimiz Haziran ayında Fatih Üniversitesi’nin başına getirilen Sayın Av. Hasan Ölçer, YeniAkit Gazetesi’ne dikkat çeken bir röportaj verdi.

Gazeteci Murat Alan tarafından yapılan ve bugün (18 08 2016) yayınlanan gazetede ‘FETÖ’yü çökertmek için üst kurul şart’ başlığıyla manşetten yayınlanan röportajında Ölçer, Fetullahçı Yapılanma ile mücadele çerçevesinde gündeme gelmeyen ve getirilmeyen temel meselelere değinerek, mücadelede olması gereken “bakış açısı”nın tesis edilememesi durumunda, özünde Batı yararına faaliyet yürüten bu yapılanmanın Devlet kurumlarından tasfiye edilemeyeceği gerçeğini dile getiriyor.

 

vakit_ÇÖZÜM: MÜCADELEYİ HEDEFİNE ULAŞTIRACAK FİKİR VE FİKRÎ ALTYAPI

Röportajında “asimetrik saldırıyı benimseyen” Fetullahçı örgütlenmeye karşı “yöntem ve metotları önceden belirlenmiş bir savaş kayıptan başka bir sonuca götürmez” gerçeğini dile getiren Ölçer, özellikle son 15 yıldır İslâmcı camianın geneline sirayet ettiğini üzülerek müşahade ettiğimiz “takiyeyi, iftirayı, yalanı, kendi değerlerine dahi küfrü bir ibadet gibi görme” ahlaksızlığına dikkat çekerek, Batı’nın “Ilımlı İslâm” projesinin karşısında ancak gerçek bir proje ile karşı durulabileceğini gösteren şu ifâdeleri kullanıyor:

Paralel yapıyla mücadele normal şartlarda profesyonelce yaklaşımla olabilecek bir şey değil, paralelle mücadele gerçekten bunu kendisine iş edinmiş, görev edinmiş ve kendisine misyon edinmiş birtakım insanların yapması gereken mücadeleyle ancak başarıya ulaşılabilir. Aksi halde profesyonel savaşçılar gibi, profesyonel ordu gibi bir mücadele asla mümkün değil, başarı şansı da bence çok zayıf. Şimdi öncelikle paralelle mücadelenin, fikri altyapısının olması lazım, mücadele edecek insanlardan bu fikri altyapı olmadan bu mücadele asla ve asla başarıya ulaşmaz.

Sayın Ölçer’in dikkat çektiği bu “fikir” ve “fikrî altyapı” boşluğundan dolayı, yapılan tasfiyelerin sonuç vermekten uzak olduğununu ihtar eden tesbitlerinin ardından, çözüm için bazı teklifler getiriyor:

Etkin mücadele için arasında bürokrat, akademisyen, yargı mensubu, polis, askerler, gazeteci, hukukçularında bulunduğu bir çatı teşkilatlanmaya gidilmesi gerekli. Aksi taktirde böylesine sofistike bir örgütle mücadele etmek zorlaşır. Cumhurbaşkanı’nın nezaretinde paralelle mücadele bir üs kurulu oluşmalı. Bu üs kurul oluşturulduktan sonra, bütün kamu kurumlarında paralelle nasıl mücadele edildiğine dair, sürekli raporlar ve direktifler vermeli. Yarı sivil, yarı bürokratik bir oluşum olmalı. Cumhurbaşkanı’na bağlanmalı. Gerekli tespitleri yapacak, ondan sonra bu tespitler doğrultusunda alt birimleri harekete geçirecek bir sistem oluşturulmalı.

 

İDEOLOJİ VE LİDER

Karşı karşıya bulunulan yapının mahiyetiyle ilgili soruya “Emir komuta zinciri inanılmaz” Şeklinde cevap veren Av. Hasan Ölçer, Lider’e bağlılık konusunda tersinden bir örnek olarak kullandığı ifâdelerle “Piramit şeklinde bir yapılanma”yı benimsemiş olan Fetullahçıların, “en üstte zirve noktadan gelen talimatları, sırasıyla tabana kadar yaymaktaki” başarısına dikkat çekiyor.

Gerçek bir örgütlenmeye, yine gerçek bir örgütlenme ile karşı durulabilineceği sonucunu çıkarabileceğimiz bu tesbitler yanında, “fikir”, “sistemli mücadele” ve “örgütlenme”yi sağlayacak ideoloji ve bu ideolojinin Lider’inin kim olduğu problemine dikkat çekilmiş olunuyor.

 

BATI’NIN “ILIMLI İSLÂM PROJESİ”NDEKİ GÜLEN

Piramidin en üst noktasında, tepede Fethullah Gülen’in olduğuna inanmadığı”nı ifâde eden Hasan ölçer, sözlerini şu gerçekleri dile getirerek sürdürüyor:

Doğu medeniyetini, Türkiye merkeze oturtmak kaydıyla bir şekillendirme operasyonu bu. Haçlı akımlarının şekil değiştirmiş halidir FETÖ. Fethullah Gülen bu uzun soluklu batı projesinde ancak orta yerlerde, çünkü emekli bir vaizin bu kadar bir organizasyon içerisinde olabilme ihtimalini ben bugün geldiğimiz noktada mümkün görmüyorum. Bunun üzerinde çok daha farklı, çok ciddi istihbarat örgütleri ve devlet kademeleri, işte İsrail, Amerika’ydı, Avrupa’nın birçok ülkesiydi. Bunların oluşturmuş olduğu ortak bir konsey var. Bu konsey sadece Fethullah Gülen, bence bu noktada meydana sürülmüş bir sembol. Bunun dışında yoksa bunların hepsini başaracak kapasitede bir insan olduğuna inanmıyorum. Uydurdukları ılımlı İslam modelinde kullanılacak en uygun kişi Fetullah Gülen olduğu için 1 numara gibi gösteriliyor.”

Haçlı-Yahudi ittifakının bölgemizde sürdürdüğü BOP Saldırısı’nın en önemli hedefinin Anadolu ve Anadolulu olduğu ve Irak-Libya-Suriye işgallerinin “Ilımlı İslâm Projesi” sonucunda Türkiye’nin desteği ile mümkün kılındığı gerçeğini hatırlatan bu ifâdeleri sonrasında, “mahkeme kararıyla FETÖ kurumlarına el konulup kayyum olarak atanmasıyla birlikte bu örgütü ve militanlarını yakından tanıdığı” ve intibalarını soran gazeteci Murat Alan’a cevap veren Sayın Ölçer, şunları ifâde etti:

Piramit dedik ya az önce… Tıpkı Masonlardaki gibi birbirlerini destekleyip yükseltiyorlar.  Oluşturmak istedikleri algı şu, cemaatin içerisine girdiğin zaman hem dünyanı kurtarıyorsun, hem de ahiretini kurtarıyorsun. İhale alabilmek için, para kazanabilmek için, ticaret yapabilmek için, toplum içerisinde söz sahibi olabilmeniz için mutlaka ve mutlaka bunların içerisinde olmanız lazım algısı oturtuldu. FETÖ’ye mensup olan insanların, merdiven basamaklarını üçer, beşer çıktığını gören sisteme bir şekilde dahil olmak istedi. Şimdi bu çerçevede baktığımız zaman, Türkiye’de FETÖ’cü olma potansiyel olan yüzbinlerce kişi bulursunuz. Ve geldiğimiz nokta da aynen Titan saadet zinciri gibi yeni yeni halkalarla militan kazanıyorlar.”

Benzer şekilde bugüne kadar bölgemizde milyonlarca Müslümanın kanına-canına mâl olan, coğrafyamızı bölen Batı Saldırganlığı karşısında hiç de iyi bir imtihan vermeyen özellikle “İslâmcı” camianın başını çektiği siyasetçi-gazeteci-asker-bürokrat ve sivil toplum kuruluşlarının, Sayın Ölçer’in değimiyle “saadet zinciri” şeklindeki yaklaşımları, geçmişte olduğu gibi 15 Temmuz sonrasında Tayyip Erdoğan’a yaklaşımda da kendisini gösteren önemli bir samimiyetsizlik kriteri olarak kendisini göstermekte.

Sayın Avukat Hasan Ölçer’in gerçek bir çözüm için Fikir ve bu fikre bağlı sistemli mücadeleyi öne alan değerlendirmeleri yanında, ülkemizde bütün İslâmcı Camialara sızmış bir zihniyet-potansiyel olarak gayet yaygın olan Fetullahçı karaktere dikkat çektiği bölümleriyle öne çıkardığımız röportajın tamamını aşağıdaki linkten okuyabilirsiniz.

http://www.yeniakit.com.tr/haber/fetoyu-cokertmek-icin-ust-kurul-sart-203459.html

 

ADIMLAR Haber

Bir Cevap Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Adımlar Dergisi sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et