ABDÜLKADİR YAPÇAN KALP KRİZİ GEÇİRDİ: “SENİ ÇİN’E TESLİM ETMEDEN ÖLEMEZSİN!”
Doğu Türkistan Davası liderlerinden Uygur Türkü Abdülkadir YAPÇAN’ın geçtiğimiz haftasonu kalp krizi geçirdiği bildirildi.
Uluslararası Mülteci Halkarı Derneği’nin resmi twitter hesabından (@multecihakder) duyurduğu hadisede, daha önceden çeşitli rahatsızlıkları sebebiyle tedavi talepleri dikkate alınmayan Yapçan’ın geçirdiği kalp krizi sonrası hastahaneye kaldırıldığı ve “yoğun bakım”a alınmasıyla birlikte yapılan müdahale sonrasında “hayati tehlikeyi atlattığı” bildirildi.
Hadisenin üzerinden yaklaşık bir hafta geçmiş olmasın rağmen, Yapçan gibi gerçek bir mazlumun sağlık durumu hakkında Beştepe’nin Yalancı medyasının tek kelime etmemesi de dikkatlerden kaçmadı.
“28 Şubat”ın Dedikoducuları ve Yapçan’ın Durumu
Referandum etrafında kutuplaştırılan yığınların hissiyatını köpürtmek için, tâ 28 Şubatlardan “CHP hatırâları” sunan, buna karşın, bugün ve şu ân dahi 28 Şubat döneminin hukuksuz kararları sonrası 20-25 yıllık haksız zindan hayatlarına devam eden yüzlerce kardeşimizi zindanlarda tutmaya devam eden;
Üstelik bununla kalmayıp, bu gerçek kahramanların mücâdelelerini ve çilelerini kıskanıp, “Şubat’tan Şubat’a” televizyon ekrânlarından, sanki kendi mücâdeleleriymiş gibi hatırlatan;
Pek daha garibi, sanki süregelen bu hukuksuzlukların sorumluları dünya dışındaki varlıklarmış ve 15 yıldır zindan kapılarının anahtarları o şeytanî varlıkların elindeymiş gibi, utanmadan şikâyet(!) etmeye devam edenler;
Evet… Onlar!
Beştepe’nin Yalancı medyasının zindanlarda süregelen gerçek İslâmcı Mücâdele dinamiğini, kendi ihanetlerine meze diye kullanan bütün unsurları…
28 Şubat’ı bugün ve şu ânda sürdürenlerin, Yapçan Çin’e iade edilmiş, esirken şehîd olmuş, umurlarında mı?
– “Öldü!”
– “Oh be, bir yükten daha kurtulduk” diyeceklerinden zerre şüpheniz olmasın! Onların “hâl dili” bunu gösteriyor…
Tıpkı Hamas temsilcisi Salih El Aruri‘nin “İsrail’le muhtaçlık anlaşması” sürerken, bir günde sınırdışı edilmesi, daha doğru bir ifâdeyle kovulması gibi!
Üstelik gerçek Filistin dostu / İsrail düşmanı bu “yük”ten kurtulanlar, rezalet ortaya çıkınca, utanmadan “kovulmadı, kendi gitti!” deyivermişlerdi.
Hatırladınız mı?
“SENİ ÇİN’E TESLİM ETMEDEN ÖLEMEZSİN!”
Evet!
Geçtiğimiz hafta 25 Şubat 2017 cumartesi günü tutuklu bulunduğu evde yaşattırılan sıkıntıların tesiriyle kalp krizi geçiren Abdülkadir Yapçan, tedavi sürecinin ardından, tekrar Çin’e teslim edilmek üzere esir tutulduğu eve götürüldü.
65 yaşında tutuklu bulunduğu 6 aydır çektiği bel ağrısından şikâyet etmesine rağmen hiçbir şekilde tedavisinin yapılmaması, buna karşın bulunduğu evde geçirdiği kalp krizine ânında müdahale edilmesi, “tedavi” değil, “ölmemesi için yaşatmak”tan başka bir mânâ ifâde etmemekte.
Denilmektedir ki Yapçan’a:
“Ölemezsin! Çin’le sürdürdüğümüz ilişkilerde, masadaki en önemli kozumuzsun!”
“Misafirhâne” Değil, Zindan!
BOP Saldırısı ve zulümler karşısında Dilsiz Şeytanlık rolünü sürdüren Yalancı medyanın iğrenç tevillerinden biri de Yapçan’ın “misafirhâne”de tutulduğu, “evde kaldığı” palavrasıdır…
İster “ev”, ister “misafirhâne”, isterse “saray” deyin!
Yapçan esir tutulmakta ve atacağı adımları metrekare hesabıyla sınırlandırılmaya devam edilmektedir.
Dolayısıyla hapis hayatı yaşamaktadır ve tutukludur!
15 yıldır ikâmet ettiği Türkiye’nin ve Anadolulunun aleyhine bir tek fâaliyeti olmamış, üstelik, yüzyıllardır süren Türkistan Davası’nın çileli mirasını omuzuna yüklenmiş bir ihtiyar-delikanlı olarak, gerçekleştirilmeyen tedavilerinin ağrıları eşliğinde, işkence altındadır da!
Bütün insanlık tarihi ile birlikte Türkistan Davası’nın da bu en nazik dönemecini yaşadığımız günlerde Abdülkadir Yapçan’a yapılan muamele, Türk’ün, kendi öz vatanında ne hâlde olduğunun ibretlik bir tablosudur.
Türk… Mücahid Türk, kendi öz vatanında tutukludur!
Aydın KALKAN
ÇİN İSTEDİ, AKP ABDÜLKADİR YAPÇAN’I TUTUKLADI! İSTİKLÂL TV SUSTURULDU!