VİRÜSÜ TÜRKÇEYE DE BULAŞTIRDILAR
Korona’nın hayatımızda yaptığı değişikliklerden biri de “teşhis” kelimesi gitti, yerine “tanı” kelimesi geldi. Şimdi bilmiyorum “teşhis ve tedavi” tamlaması ne olacak? “Tanı ve tedavi” desen, tedavi kökçe Arabî, olmaz. “Tanı ve düzelt” falan demen lâzım.
Söyleyeceğim tek şey; Kemalistler bu ülkeye ne kadar ruh hastalığı getirdiyse, muhafazakârların bunların tümünü bünyeleştirmiş olduğudur. Şu âna kadar Cumhuriyet tarihinde dil hassasiyeti olmayan ilk sağ iktidar dönemi budur. Geçmişte bakın, Menderes, Özal, Erbakan, Türkeş… Bakın, ne güzel Türkçeleri vardı. Bugünse ortada Türkçe adına tam bir hezimet tablosu var.
Bir İngiliz’e en az 2500 senelik -eski Yunanca- “diagnosis” kelimesini attırıp yerine Anglosakson bir kelime yaptıramazsın. Çünkü İngiliz bilir ki, bir dilden bir kelimeyi atma ki o kelimenin tarihi ve kültürünü de atmak anlamına gelir. İngiliz “diagnosis”i atarsa, Hippokrat’ı, Galen’i yani kendini mirasçısı olarak saydığı tüm tıp tarihini çöpe atmış olur. Dilden kelime atmak, masa başında yenisini uydurmak, Kemalizm’in en büyük hezeyanlarından biridir ve onun güya örnek aldığı Batı’da örneği yoktur. Kemalizm, bu hezeyanı sayesinde Türkçeyi dünyanın en geri ve ilkel dillerinden biri hâline getirmiştir. Şimdi Türkçe ile ne ilim, ne fikir, ne sanat; mutlaka İngilizce öğrenmen lâzım; o da bakıyorsun, herifin birbirinden farklı her 20 kelimesinin sende karşılığı hep aynı!
İngiliz “diagnosis”i atmıyor, ama sen “teşhis”i atıyorsun. Kendi tıp tarihini de İngiliz’e bırakıyorsun. Sen ancak “hospital”, “medical” adını verdiğin hastanelerinde “Avicenna” diye kekelerken, Razi’den, İbn-i Sina’dan, Zehravi’den gelen o büyük tıp mirasını da reddedip İngiliz’e bırakıyorsun.
“Tanı”ymış, rezilliğe bak! Tanı bunları ey Türk oğlu!.. Senin istikbâlini, düşünce ve duyuş ufuklarını nasıl kararttıklarını gör. Ondan sonra “neden her şeyi onlar biliyor da ben bilemiyorum” diye bir kez daha düşün!
Selim GÜRSELGİL