İSLÂMA MUHATAP ANLAYIŞI YENİLEME DAVASI
Burada Külliyat hakkında yaptığıma şey diyebilirsiniz: “Fikrin muhtevasından belli bir tecrübenin çıkardığı form.” Bunu beğenirsiniz, beğenmezsiniz, size hitap ediyordur, etmiyordur… Kendimce bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Anladığımı anlatıyorum. İyi bulmuyorsanız, daha iyisini sizlerden beklerim.
Neyse, ne diyorduk? İslâma Muhatap Anlayış… Bu kitabı açtığınızda karşınızda öyle bildiğiniz tarzda ele alınmış İslâmî meseleler göremezsiniz. Eser daha çok dünya görüşü, aksiyon, diyalektik meseleleriyle iç içedir. Temel olarak İslâm’a bakış ve anlayışın örgüleştirildiğini hissedeceğiniz imân ve itikat bahisleri de yok değildir. Ancak eser, bütünüyle baktığınızda İBDA Diyalektiği’nin bir nevi ikinci cildi ve analizi gibidir. Daha doğrusu “teorik dil alanı” olarak “İslâma Muhatap Anlayış?” sorusunun cevabı niteliğindedir.
Bu da kanaatimce şu bahisle ilintilidir: İslâma Muhatap Anlayış, esasen, “İslâma muhatap anlayışı yenileme davası”dır. Hani Üstad’ın “İdeolocya Örgüsü’ne ek: Akıncı Güç kadrosuna ithaf” şeklinde kaleme aldığı, Mehmet Kısakürek’in de “Akıncı Güç kadrosuna ithaf” kısmını makaslayarak yayınladığı şey.
Nedir? Hani “üste göre usûl, alta göre esas” dedik ya… İbda Külliyatı’ndan;
“Çağımızda müslümanlar iki türlü açmaz içinde:
- Çağın getirdiği meseleler karşısında, kendi kabuklarına çekilip İslâmı tek başlarına veya kapalı cemaatler halinde yaşamayı tercih ediyorlar.
- Çağın getirdiği meselelere boyun eğiyor, İslâmı terkediyor, kendilerine Amerikancı, sivil toplumcu, liberal, muhafazakâr, kapitalist, antikapitalist vs etiketler ithal ediyorlar…
Demek ki burada temel mevzu: Çağın getirdiği meseleler… Ve onlara karşı müslümanca duruşun nasıl olması gerektiği… Yani, İslâma Muhatap Anlayış’ın ne olması gerektiği…”
Öyleyse Teorik Dil Alanı, esasen, İslâm’ın temel ölçülerine sımsıkı sarılarak, İslâmî idrakı (muhatap anlayışı) yenileme davası; bunun, bütün sahalara yayılıcı ve çağın bütün meselelerinde yürüyücü vasıta sistemini (dünya görüşünü) ortaya koyma işi. Yani Allah ve Resûlü’ne imânın, bütün beşeri iş ve sahalarda görünmesi davası. Bu yüzden “işlerin en değerlisi ve pahalısı”!
Selim GÜRSELGİL