KIRGIZİSTAN’DA HERŞEY DEĞİŞECEK. BUNA İNANIYORUZ!

Bana güç veren kederimdir, yasımdır! 

Günler ve geceler, kış ve yaz değişse de adaletsizlikten kurtulamayan halkımın ve annelerinin kederi ve yası

Bağımsızlıktan bu yana geçen 30 yılda; öğretmen, doktor ve diğer birçok kurumda çalışan kişilerin maaşları düşmüş, yaşam standartları altüst olmuş, çocuklarımız için iyi bir gelecek içeren umutları ve planları yerle bir olmuştur.

Herkes borca girmekte ve bir türlü bu borç batağından çıkamamaktа. 

Bu borç ve kredi batağında birçok iş yeri kapanmakta ve yerleri doldurulamamakta.

Dünyanın en verimli kaynaklarına sahip ülkemizde geçinemez hâlde bırakılan insanımız, “ekonomik göç”le farklı ülkelere adeta kaçmak durumunda bırakılmakta…

Bizi tarihimizden, inançlarımızdan, hayat tarzımızdan koparan, bu liberal-kapitalist düzen, Sovyetler Birliği’nde yetiştirilen benim de içinde bulunduğum neslin yaşadıklarından çok daha ağır bir trajediyi yaşatmakta Kırgız halkına.

Her şeyi menfaat ve paranın belirlediği bu hayat tarzında oğulların babalarını, kızların annelerini dinlemediği bir döneme geldik.

Nesiller arasındaki bu kopuş, beni derinden üzmekte!..

Bu yaşıma karşın yenilenmekten korkmuyorum!.. Doğan her yeni şartta tekrar yenilenmek, geleceğe farklı bir pencereden bakmak ve yepyeni çözümler bulup ortaya koymak. Elbette pencere ne kadar değişse de, onu oluşturan temel ilke ve prensiplerimizden (inancımız, ahlâkımız ve kutlu tarihimizden gelen hayat tarzımız) ayrılmadan yapacağız bu işi… Eğitim ve eğitim sistemimizden başlayarak kendimizi yenilememiz gerektiğini anlamamız gerekiyor.

Oğlunuz, kızınız olmasa bile, gelecek nesillere katkı sağlamak sorumluluğundan kaçamazsınız.

Bugünkü Cumhurbaşkanı Sadyr Nurkojoevich‘i biz seçtik, biz istedik!

Sadyr vekil olduğundan beri doğruları haykırıyor. Kumtor altın madeni için “halkın olsun!” sözleri, 10 yıl önce bir ütopyaydı.

Allah, zor sınavı dayanabilenlere verir ve başarıyı da onlara nasip eder.

Babasının vedasına, hapishanede tutulduğu için gidemedi!

O, hakikat için zindanda çile çekerken, oğlu da vefat etti!

Onun gözyaşları, hala gözümün önünde.

Sadyr, halkına hizmet etmekte… Ve çok konuşup da iş görmekte yavaş davranan vekillere ve memurlara göre o, birçok avantaj sahibi.

Kim olursa olsun sıradan insanlardan, vatandaşlarından nefret etmez ve onlardan kaçmaz.

Allah, hepsinden de yüzünün akıyla geçtiği büyük imtihanlardan sonra, onu bu makama oturttu…

İlk kar yağışına rağmen 5-6 Ekim‘de geceleri, beyaz başörtülü ekibimle birlikte, Beyaz Saray’ın önünde toplanan anneler olarak, zincirlerden kurtulmuş gibi Sadyr‘ı kutladık.

O dönem parlamentonun üst kanadı halkla “evet” ya da “hayır” diye oynamaya başladığında, büyük bir katliamın başlayacağının da farkındaydık.

Biz genç oğullarımızdan ve kahraman erkeklerimizden daha az değildik!.. Ve nihayet, milletvekilleri ve bakanlar, birçok askerle çevrili konutta toplantı yaptıklarında;

“Geri dönüp halkımızın seçilmiş liderini koymazsanız, biz buradan ayrılmayacağız!” dedik.

Sooronbai Sharipovich’e;

“Bir erkek, bir baba, bir başkan gibi söz verdin ve şimdi sözünü tut! Böylece kan dökülmesin!” dedik!

Benim yanımdaki annelerin her birinin kalbi işte bu vatansever duygularla coşmuştu.

30 yıldır yolsuzluklara ve planlanan bir kötü yönetimin yetkilileriyle çalışmanın kolay olmadığına;

Ve her şey değişeceğine bütün kalbimizle inanıyoruz!

Allah hepimizin yardımcısı olsun! 

Гульшах Исакова – Gülşah İSAKOVA

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: