BÜYÜK DOĞU’NUN KURTULUŞ REÇETESİ
Selim GÜRSELGİL
1) Resmî ve hayatî icap ve ihtiyaçlara bağlı devlet eliyle getirilecek âlet ve malzeme dışında, memlekete Batı mamûlü tek yabancı eşya sokmayacaksınız!
2) Kaliteleri ne kadar kötü dereceden başlarsa başlasın, bütün icap ve ihtiyaç unsurları üzerinde, memleket içi bir imâl dehasına ulaşıncaya kadar gerekirse vatana taş devri hayatı sürdüreceksiniz.
3) Ferdin uyku saatlerine kadar bütün cemiyet nizâmını elinde tutacak bir hak sultasını, bir adalet istibdadını ve onun gerçek plânını getireceksiniz.
4) İnsan gücüne işleme ve işletme sahaları açarken nüfusça çoğalma hamlesini mübarekleştireceksiniz.
5) Enerji kaatili bütün başıboşluk müessiselerini tasfiye edecek; içki, kumar, fuhuş ve benzerlerini, âletleri, tatbik imkânları ve tecelli sahalariyle yok edeceksiniz.
6) Mal ve madde nimetlerini, hem mülkiyet hakkını tanımak, hem de servet urlaşmasına mani tedbirleri işletmek esasına göre ayarlayacaksınız.
7) Maddeden evvel ruh imarının yolunu bulacaksınız. Sopaya kadar her vasıtayla irfan, idrak, imân, ahlâk mücadelesine girişeceksiniz.
8) Basını, her türlü yayını, tiyatroyu, ilmi, bütün güzel sanatları, tesir vasıtalarını murakabe altına alacaksınız.
9) Kadını evine iade edecek, evi mektebe ve mektebi eve bağlayacak, “hayvan-ı nâtık/konuşan hayvan” yerine, konuşamayan, dili üç-beş hırıltıdan ibaret malûm gençlik soylarını kurutacak, vatanı bir ucundan öbür ucuna saf ve som bir millet unsuru ve bütün noktalar arasında “senfonik” bir mimarî âhengi kuracaksınız.
10) Öksüren tek serçeye eczahaneler dolusu imdad; ve sapıtan binlerce kişiye caddeler boyu darağacı… Böylece merhamet ve şiddeti azamî hadleri içinde koruyacaksınız.
11) Demokrasi lâfını zamanı ve yeri gelinceye kadar bir kenarda bırakacak; onun, bizi çürütme vasıtası olarak kozmopolitler ve Batıcılık simsarları elinde haince kullanılmasına engel olacak ve cerrahın can yakan neşter vasıtasiyle getirdiği şifa gibi, hakikate esaretten ibaret olan gerçek hürriyeti mahyalaştıracaksınız.
12) Bütün partileri, sendikaları ve dernekleri kapatacaksınız.
13) Fert ve cemiyeti dışından değil, içinden ve vicdanından kelepçelemenin yolunu açacaksınız.
14) Ahlâk ve kul hakkı olarak cemiyetin inandığı ve merkezinde toplandığı ölçüler müstesnâ, bir taşın üstüne çıkıp devlet reisine ağzına geleni söyleyen çöpçüye kadar hak ve vicdan hürriyetinin ne olduğunu göstereceksiniz.
15) Hırsız, ihtikârcı, rüşvetçi, ırz düşmanı, nizâm haini bütün cemiyet suikastçılarını beş dakikalık bir mahkeme sonunda en sert cezaya çarptıracaksınız.
16) Tarihi yepyeni bir muhasebe mizanına vuracak ve dünümüzle bugünümüz arasında yapıcılarla yıkıcıları, gerçek kahramanlarla sahteleri yaftalayacaksınız.
17) Batının kültür emperyalizmasından sıyrılacak ve pantolonunuzdan boyun bağınıza kadar kendimizce, bütün inanç dünyamıza şamil yeni bir model bulacaksınız.
18) Dünyada 700 milyona yakın İslâm topluluğunu, millet millet ve devlet devlet ayrı olsa da tek mihrak üzerinde birleşebileceği mesud terkip üzerinde kafa yoracaksınız.
19) İdrak soylularından bir Meclis kuracak ve her hükmü ona bırakacaksınız.
20) Fikir çilekeşlerinden bir akademi kuracak ve dil, harf, kültür dâvalarını ona havale edeceksiniz.
Büyük Doğu anlayışıyla günümüzün anlayışı arasında ne kadar büyük bir fark var, hatta taban tabana zıtlık, öyle değil mi?
Büyük Doğu diyor;
“Öksüren bir serçeye eczahaneler dolusu imdat (yardım) ve sapıtan binlerce kişiye caddeler boyu darağacı”…
Günümüzde tam tersi: Hasta, muhtaç, masum ve iyi olana, insana, hayvana ve tabiata zifirî merhametsizlik, umursamazlık, aldırmazlık… Kötüye, zalime, sapığa her türlü imkân ve tolerans…
Bizim insana bakışımız ve hayat görüşümüz nerede, küfrün insana bakışı nerede?
O yüzden bu sökük dikiş tutmuyor.