ET VE SÜT ÜRETİCİLERİNİN FERYADI
Ahmet ÖLÇÜLÜ
Et ve süt üreticilerinin feryadına kulak veren yok. Olmayınca da onlar üretimden vazgeçmeye başladı. Fiyatlar artmasın, AKP başarısız görünmesin diyerek üreticiye hak ettiği fiyat verilmeyince onlar da üretmekten vazgeçiyor. Nihayetinde süt veren inekler kesime gönderiliyor. Süt ineğinin kesime gönderilmesi demek, doğuran ve hayvan sayısını artıran anaçların ortadan kalkması demek. O da nihayetinde et üretiminde de azalma demek. Sonrasında üretim tamamen azalacak, et ve süt ürünlerinin fiyatı artmasın diye bu işin yükü üreticiye yüklenmek istenirken, bu defa fiyatlarda patlama olacak. Belki bu patlama olmasın diye daha çok ithalata yönelecek bizleri yönetenler. Bu da daha çok borçlanma, daha çok cari açık demek… Tabiî harici pazarda et ve süt bulmaya devam edebilirsek… Bunun yanında ülkemizin içinde bulunduğu döviz buhranı dahilinde yeni kriz ataklar da bu hesaplar dahilinde gözardı edilemeyecek riskler arasında yer alıyor ki iş üretememek ve dış piyasalardan da tedarik edememekten dolayı kıtlığa kadar gidebilir.
Hadise ertelenemeyecek, gözardı edilemeyecek derecede hayatî. Ama mesele sadece et ve süt üreticilerinin problemi değil, genel fiyat artışları ile doğrudan alâkalı. Maliyet fiyatları astronomik artıyor ve bunların ürün fiyatına yansıtılmasına mani olunmaya çalışılıyor. İktidar, yanlış yönetimin faturasını müstahsilin, ticaret erbabının sırtına yükleyerek kurtulmaya çalışıyor.
Bu ortamda Ulusal Süt Konseyi (USK), uzun bir aranın ardından çiğ alım tavsiye fiyatına zam yaptı ve fiyatı 8 lira 50 kuruşa yükseltti. Ancak bu fiyat da üreticileri memnun etmedi. Bir kilo sütün maliyetinin 10 TL’nin üstünde olduğunu belirten üreticiler, zarar ettiklerini söylüyor. ‘Dünya Gıda Günü’ olarak kutlanan bugün (dün) üreticiler, fiyatları protesto etmek için sanayicilere ürün satmayacak.
Türkiye’nin farklı bölgelerinden süt üreticileri ve besiciler, maliyetlerinin üstünde bir fiyat belirlenene kadar ürünlerini satmayacaklarını, Dünya Gıda Günü olan bugün (dün) greve gideceklerini duyurdu.
ÜRETİCİNİN FERYADI
Kahramanmaraşlı üretici Yakup Konan, grevin gerekçesini anlatırken “Etimizin, sütümüzün fiyatı değer kazanana kadar sesimizi duyurmaya çalışacağız” dedi.
Samsun’un Çarşamba ilçesinden Davut Battal ise hayvanlarının çoğunu kestirmek zorunda kaldığını belirterek, “1998’den beri biz bu işin içindeydik. Kurban Bayramı öncesine kadar, baktık ki bu iş bizi göçürecek, bütün danaları kestirdik. Burada matematik profesörü olmaya gerek yok ki. Bu girdi maliyetleri düşmediği sürece biz bu işin içinden çıkamayız. 20-25 kiloluk süt veren inekler şakır şakır kesildi. Ben üzerimdeki montu 5 sene giyerim ama bu boğaz her gün yiyecek. Biz, meşakkatli sektörüz. Baban da ölse ilk önce dananın yemini vereceksin, sonra da gidip babanın başına ağlayacaksın. Bu işin ne düğünü var ne bayramı var. Sen, bizi niye küstürüyorsun abi” dedi.
Konya’nın Cihanbeyli ilçesine bağlı Hodoğlu köyünden Ferit Hodoğlugil de “Bütün üreticilere birlik olma çağrısı yapıyorum. USK’nın açıkladığı fiyat, bu işin maliyeti bile değil. Bu işin sürdürülebilmesi için adil bir fiyat çıkması lazım. Etin 120 lira, sütün 10 lira olması lazım. Aksi takdirde hayvanları satmamız lazım. Enflasyonun sebebi, sonucu biz değiliz” diye konuştu.
Bursa Nilüfer ilçesine bağlı Çaylı Mahallesi’nden Ferit Bayram ise “Her gün zarar ederek, çok zor şartlar altında süt üretmeye çalışıyorum. USK’nın açıklamış olduğu fiyat ile benim sütümün değeri ayaklar altına alınmıştır. Bir gün belki cebimizde para olacak ama marketlerde raflar boş olacak, sütü bulamayacak duruma geleceğiz” dedi.
Samsunlu bir başka üretici de Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci’nin seslerini duymazdan geldiğini belirterek, “Hayvanlarımızı kestirmiyoruz. 16 Ekim’den sonra hayvan vermiyoruz” dedi.