“BLACK FRİDAY” VE YOK EDİLEN TOPLUM

Ahmet ÖLÇÜLÜ

Hangisi mi?

Hangi toplum yok edilmiyor ki…

Bizi öncelikle kendi toplumumuz, yani Müslüman Anadolu Ahalisi ilgilendirdiğinden, hâliyle gözlerimizi önce kendi toplumumuza dikiyoruz.

Müslüman Anadolu Ahalisi, üzerinde tertiplenen kültür emperyalizminin neticesi olarak, Müslüman Anadolu olmaktan çıkıp, tüketim toplumu olmaya doğru hızla evriliyor. Black Friday adıyla tertiplenen tüketim ayini de buna delil…

Bunu söylemenin de yeni bir şeyi kalmadı aslında.

Bakarsanız, bugün toplumun bu hâle gelmesinde en büyük payı olan AKP’liler bile bunu söylüyor.

Oysa bugün bunu söylemek iş değil.

Yangın her yeri sarmışken, “aaa, yanıyoruz!” demenin nasıl bir mânâsı yoksa, “tüketim toplumu oluyoruz, bakın Black Friday’da ortaya çıkan manzaraya” demenin de bir mânâsı yok.

Hem de yangını söndürmek, hatta yangın çıkmadan çıkmasına mani olucu tedbirleri almakla mükellef olanların, böylesine tepki vermesi ve böylece yangın karşısında bir şey yapıyormuş gibi davranmasına ne demeli?

Utanmayacaklar, cevap veremeyecekler ama soralım:

Hadi yangın çıkarken, bırakın tedbir almayı, yangına döktüğünüz benzini saymayalım, şimdi de “yapacağız, edeceğiz” diyerek, bu yangınlardan sonra öyle bir müreffeh ve dört dörtlük Türkiye tablosu çizerek vaatte bulunuyorsunuz ki, hakikaten neyi nasıl yapacaksınız Allah aşkına?

Her mevzuda olduğu gibi bu mevzuda da otomatik cevap hazır:

– “Ama biz gidersek falan, filân gelir? Onların gelmesini mi istiyorsun?”

Buna demagoji derler.

Esas meseleyi konuşmak yerine, veremediği cevabın karşısında lafı çarpıtmak derler.

Doktor olduğunu iddia edene, hastalığı nasıl tedavi edeceğini soruyorum, aldığım cevap, “doktor olarak beni değil de onu mu tercih ediyorsun?” oluyor…

Benim neyi tercih ettiğimi bırak da doktor musun değil misin, bu hastalığı nasıl tedavi edeceksin bunun cevabını versene!

Cevap veriyor:

– “Bana güven, gerisini merak etme sen, hallederiz abi. Hem onlara karşı benden daha iyisini mi bulacaksın?”

Felâketimizin esas sebebi aslında bu.

Kimin neyi niçin yaptığını, nasıl yapacağını izah etmemesi.

Ne yönetilen bunu talep ediyor, ne de yöneten böyle bir hesap verme ihtiyacı hissediyor.

İnsan ve toplum meselelerine sistem çapında çözüm teklifi olmayanlar, hani her hadise karşısında bşr şey söylemek de gerek ya, işte öğrenmişler, ezberlemişler, o kötü, bu fena… Güya karşı olduğunu söylediği Kemalizm’den farkı, yok ki. O da taklitçiydi, ezberciydi nu da. Sadece taklit ettiği mihrak farklı. Öz olan maymunvari taklitçilik aynı.

Bundan dolayı da güya Black Friday’ı eleştiren adam-kadınların yaşantısı tüketim üzerine kurulu. Hermes çantalar, ayakkabılar, altın kaplama musluklar, lüks arabalar, saatler, Batı’nın tüketim toplumunun sembolü olmuş markalar…

Dilersen üstüne de pudra şekeri…

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: