NATO’DAN ATMALARINI MI BEKLEYELİM, YOKSA BİZ Mİ ÇIKALIM?

Selim GÜRSELGİL

Türkiye’nin NATO’dan çıkarılması uzun zamandır Batı’da tartışılan bir konu. Kimileri diyor, derhal atmalıyız. Kimileri diyor, bu Batı için felâket olur.

Türkiye’de de kafalar karışık. Yöneticiler endişeli. İsveç’e mırın kırın edilmesinin arkasında yatan gerçek bu. Eskiden olsa böyle mi olurdu? “Ey İsveç, sen kimsin ya” diye başlayan tarihî bir nutuk irad edilirdi. Saldırgan devlet yerine otururdu.

Şimdi Türkiye’deki endişeyi Batılılar da okuyor. Baktılar, fazla ses çıkmıyor, saldırılar bu sefer Hollanda’ya sıçradı. Yeterli tepki gösterilmedikçe Batı İslâmî değerleri paspas etmek niyetinde. Tepki gösterilecek olduğunda da Türkiye’nin NATO’dan çıkarılması yüksek sesle konuşulmaya başlayacak.

Oysa bunda korkacak bir şey yok. Tam aksine, Türkiye bu saldırıların niyetini hemen anlamalı, 200 yıllık Batılılaşma/sömürgeleşme macerasına son vermek için referanduma gitmeyi tartışmalı, NATO ve AB gibi insanlık düşmanı örgütlerle bundan böyle adının birlikte anılmasını istemediğini ilân etmelidir.

Korkunun ecele faydası da yok. Batı’nın Türkiye’den istediği bellidir. “Rusya başta olmak üzere Asyalı itaatsizlerle ilişkiyi kes ve Batı’nın önünde diz çök. Şahsiyetini, tarihini, mukaddesatını, namusunu her şeyini ayaklarımızın altına ser.”

Türkiye tabiî ki bunu kabul edemez. Kabul edememesi bir yana, bu yöndeki emeller kendini göstermeye başladığına göre, Batı’nın kovmasını beklemeden derhal Batı ile olan serüvenini masaya yatırmalı, halkın oyuna sunmalıdır. Bunda korkacak bir şey yoktur. Korkması gereken Türkiye değildir.

Türkiye tarihî bir dönüm noktasındadır. “Olmak yahut olmamak” günündedir. Ya haysiyeti ve şahsiyetiyle binlerce yıldır olduğu gibi var olacak veya başkalarının boyunduruğuna giren, köleleşen ve yok olan kavimler gibi tarih sahnesinden çekilecektir.

Türkiye bu kararın arefesindedir. 200 yıllık Batılılaşma hastalığından iyileşme zamanı, Batı Trakya’ya yığılan ABD silâhları kadar burnumuzun dibindedir.

Türkiye Birinci Dünya Savaşı’nda Batı karşıtı kampta yer almıştır. İkinci Dünya Savaşı’na fiilen katılmadıysa da yine el altından Batı karşıtlığını desteklemiştir. Üçüncüsünde de Türkiye’nin Batı ile aynı kampta yer alması mümkün değildir. Turkiye’nin tarihî yeri Avrasya’dır.

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: