ORBAN: SAVAŞI RUSYA’NIN KAYBETMESİ FELÂKET OLUR

Başkasının gündemini sahiplenip kendi gündemi gibi sunduktan sonra, işler ters gidip kendi ülkesinin çıkarları aleyhine durum ortaya çıkınca da kandırıldık diyerek mesuliyetten sıyrılmaya çalışan yüzsüz ve ahlâksız lider tipinin aksine, Macaristan Başbakanı Orban gibiler, kendi bölgelerinde, dış güçlerin maşası olmadan ve onlara meyletmeden kendileri için mücadele vermeye çalışmalarıyla dikkat çekiyor.

Orban, geçenlerde İsviçre’nin “Die Weltwoche” adlı gazetesinin Baş Editörü Roger Köppel’e bir röportaj verdi.

“Die Weltwoche”, 1933’te kurulmuş bir gazete. 2002’den beri haftalık dergi olarak çıkıyor. Derginin Baş editörü Roger Köppel, aynı zamanda 2015’ten beri İsviçre Halk Partisi’nin Ulusal Konsey üyesi.

İsviçre Halk Partisi (SVP – Die Schweizerische Volkspartei), İsviçre’de 1971’de kurulan ulusal muhafazakâr, sağcı popülist, Avrupa’ya ve Avrupa Birliğine karşı ve ekonomik açıdan liberal bir siyasî parti. 1999’dan beri İsviçre Ulusal Konseyi’ndeki sandalye sayısı bakımından en güçlü parti oldu ve Federal Meclis’teki en büyük parlamento grublardan biri.

Orban’ın röportajı, Türk medyasında, Orban’ın yaptığı Amerikasız bir Avrupa NATO’su önerisi vurgusu ile yer buldu. Orban, AB ülkelerini -bir kez daha- NATO’ya alternatif olarak ABD’nin yer almadığı bir ittifak kurmaya davet etti.

Orban, Ukrayna’nın Rusya’ya karşı kışkırtılmasıyla ortaya çıkan savaş hakkında da değerlendirmelerde bulundu.

“Macaristan’ın siyasî seçkinleri, ülkemizi savaşın dışında tutacak kadar güçlü” diyen Orban, Macaristan’ı sürekli baskı altına sokan güçlere karşı, imkânları doğrultusunda tek başlarına mücadele ettiklerini ifade etti. Direnişlerine 1999’da patlak veren Kosova savaşını örnek gösteren Orban, NATO’nun sözde doğası gereği bir savunma ittifakı olarak lanse ediliyor olmasına rağmen kendilerini saldırıya teşvik ettiğini, “O zaman bile bizi güney sınırında Sırbistan ile bir cephe açmaya zorlamak istediler.” diyerek dile getiriken, bunu hükümetlerinin reddettiğini vurguladı.

Orban’ın Amerikadaki demokratlar ve AB hakkındaki düşünceleri ise şu şekilde:

“Eğer Demokratlar Washington’da iktidardaysa, siper alırız. Tıpkı Brüksel’deki politikacılar gibi hep bizi değiştirmek istiyorlar.”

ÖZGÜRLÜKTEN ÖNCE DENGE

Orban, genç bir adamken siyaset felsefesini “özgürlük” terimi altında toplamayı düşünürken, bugün “denge”ye odaklanmayı tercih ediyor. Bunu şu sözlerle açıklıyor: “Değişenleri değiştirin, korunması gerekenleri koruyun.” Denge arayışının köklerine dair olduğunu, Macarlar için itaat ve direnişin eşit derecede önemine dikkat çekiyor.

Orban, Ukrayna’daki ihtilafa ilişkin Brüksel’de alınan kararlarda, giderek Avrupa’nın çıkarlarından çok ABD’nin çıkarları olduğunu görüyor. Avrupa’nın bu savaşta “kaybolmasının” daha derin nedenini kaybolan Avrupalı kimliği olarak belirtiyor. Giderek birbirine yaklaşan AB, Avrupa’nın hastalığının sebebidir, çünkü insanlar varış noktasını bilmeden sadece yolda anlaşıyorlar. Brüksel “sonrasında ne olacağını bilmeden” mevcut olanı yerle bir ediyor. AB, komünizmin nasıl gerçekleştirilebileceğine dair “bütün bir kitaplık” yazan, ancak komünizm altında yaşamın nasıl olacağına dair tek bir cümle bile yazmayan Marx ile “aynı yolda” diye AB’ne eleştiride bulunuyor.

TEHLİKELİ BİR ÇIKMAZ

Savaşı, nükleer bir güç olan Rusya’nın NATO’nun tamamına karşı savaşması nedeniyle kolayca bir dünya savaşına yol açabilecek bir çıkmaz olarak görüyor. Bu savaşı tehlikeli kılan da, taraflardan hiçbirinin, ne Rusların, ne Avrupalıların, ne de Amerikalıların net hedefler belirlemiş olmamasıdır.

Rusya savaşı kaybederse ne olacağı sorulduğunda Orban, “Bunu hayal etmek bile istemiyorum. Bu, Yugoslavya’nın çöküşünden çok daha kötü bir jeopolitik sarsıntı olurdu. Bu tür senaryoların artık Batı’da hafife alınması, gerçeklikten çok ürkütücü olduğunu ve kendi siyasetinin riske atılmasıdır.” Açıkca söylemek istediği Rusya’nın kırmızı çizgilerine saygı duyulması, diğer taraftan Rusya’ya karşı güçlenilmesi gerektiği. Çözüm olarak, 2012 yılında kendisi tarafından teklif edilen bir Avrupa NATO’sunu yeniden gündeme taşıyor. Avrupa ülkelerinin kendilerini bizzat korumaya hazır hale getirmelerinin de son derece önemli olduğunun da altını çiziyor.

Adımlar ALMANYA – Nihan ÖZTÜRK

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: