İSVİÇRE’Yİ ÇOK SERT KINADIK – AKP KİMLERİ KINIYOR, KİMLERE SES ETMİYOR?

Dün İsviçre’de bir eylem gerçekleştirildi. Eylemi yapanlar PKK yandaşlarıydı. Erdoğan kuklasını ve Türk bayrağını yaktılar.

İsviçre makamları eylemin izinsiz olduğunu açıkladı.

Bu eylem karşısında hemen harekete geçildi, “sert” (!) tepki gösterildi. O kadar ki, Dışişlerinden, AKP’den İletişim Başkanlığından yapılan açıklamalar yetmedi, İsviçre’nin Ankara Büyükelçisi Jean Daniel Ruch bakanlığa davet edildi. Görüşmede, Büyükelçi Ruch’a Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef alan bu saldırının hiçbir şekilde kabul edilemez olduğu ifade edildi. Ayrıca, bu tür saldırılara müsaade edilmemesi gerektiğinin altı çizilerek, olaya ilişkin soruşturma başlatılarak, faillerin tespit edilmesi ve gerekli işlemlerin süratle yapılması talep edildi.

AK PARTİ’DEN SERT TEPKİ

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik yaptığı son dakika açıklamasında; “İsviçre’de terör örgütü PKK yandaşları tarafından Türk Bayrağını ve Cumhurbaşkanımız sayın Erdoğan’ı hedef alan çirkin saldırıyı lanetliyoruz. İsviçre makamlarının bu alçak eyleme göz yummasını şiddetle kınıyoruz.” dedi.

İLETİŞİM BAŞKANLIĞI’NDAN KINAMA

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda İsviçre’deki alçak saldırının kınandığı belirtildi.

Hadise aslında pek büyütülecek bir şey değil zira devlet plânında alınmış bir karar veya eyleme tekabül etmiyor. En nihayetinde sokaklarda gerçekleşmiş bir hadise…

Fakat…

Geçtiğimiz günlerde ve daha önceleri yaşanan bir dizi hadise vardı ki, esas tepkilerin bu hadiselere verilmesi gerekirdi.

İlk akla gelen, ABD elçiliğine asılan şu LGBT bayrağı. Yukarıda sayılan etkili ve yetkili makamların hiçbirinden Amerika’ya tepki geldi mi? İsviçre’ye çok sert tepki vermişler. İsviçre kim ki? Madem o kadar tepkilisiniz, İsviçre bankalarındaki paraları çekin, değil mi?

İSVEÇ’TE KUR’ÂN YAKMAK YASAYLA SERBEST BIRAKILDI

Sonra, İsveç yüksek mahkemesi, Kur’ân yakma eylemlerine dair polisin uyguladığı yasağı kaldırdı. Daha doğrusu, İsveç’te yaşanan Kur’ân yakma hadiselerinden sonra polisin fiilen ilân ettiği yasağın kanuna aykırı olduğunu belirterek isteyenin istediği gibi Kur’ân yakabileceğini ilân etti.

AKP’den ses çıktı mı? Cumhurbaşkanlığından, İletişim Başkanlığı veya Dışişlerinden?

Evet, çıktı.

Herkes İsveç’e rest çekilmesini beklerken, İsveç’in NATO’ya alınmasına dair pazarlık masasına bir kere daha oturdular. Pazarlık masasında İsveç’in attığı adımlar konuşuldu, İsveç’in atması gereken adımlardan bahsedildi ama bahsedilenlerin hiçbirinde Kur’ân yakma mevzuu yoktu. Oysa Erdoğan 23 Ocak 2023 tarihli kabine toplantısı akabinde yaptığı açıklamada, Müslüman Türk milletindeki tepkiler üzerine, “Türkiye Cumhuriyeti’nin veyahut Müslümanların dini inancına saygı göstermiyorsanız, bizden de NATO konusunda herhangi bir destek göremeyeceksiniz” diyerek kapıları kapatmıştı. Gerçi bu Erdoğan’ın kapıları kapatıp sonra aniden açıyor olması ilk değil ya…

Gerçi AKP’li Ayhan Ogan, “Nah girersiniz NATO’ya!.. Erdoğan’a dil uzatanın dilini, el uzatanın elini keseriz.” diye tivitler atmıştı ya, ona da neyse…

ERDOĞAN PEYGAMBER DÜŞMANI RASMUSSEN’İ NATO’YA BAŞKAN YAPMADI MI?

PKK’nın Roj tv yayınına izin veren, Hz. Muhammed karikatürlerini yayımlayan ve tüm bunlara “ifade özgürlüğü” diyen dönemin Danimarka Başbakanı Rasmussen’in NATO Genel Sekreterliği 2009’da gündeme gelince Erdoğan, “Ben sizin NATO Genel Sekreterliğinizi halkıma anlatamam.” demiş, ancak bu dik duruş fazla uzun sürmemiş, “dik dururuz ama dikleşmeyiz” felsefesinin gereği olarak, Obama’nın devreye girmesiyle Rasmussen Müslümanlardan bir özür bile dilemeden Genel Sekreterlik koltuğuna oturtulunca da Erdoğan şöyle konuşmuştu:

“Ben Tayyip Erdoğan olarak, Başbakan olarak ülkemin bana yüklediği sorumluluğun gereği neyse o sorumluluğu yerine getirmek zorundayım. Bunu yerine getirdiğime inanıyorum. Ve şu anda da yeni başlayan bu süreçte NATO’nun en güçlü ikinci ülkesi olarak burada sağlıklı bir yönetim, NATO’nun yıpratılmamasına yönelik yönetimin iş başına gelmiş olmasıdır aslolan.”

Yani, Erdoğan’ın için NATO’nun yıpratılmaması Allah Resûlü’ne yapılan hakaretten daha önemliymiş…

UKRAYNA DIŞİŞLERİ BAKANI ERDOĞAN’A HAKARET ETTİ, SES YOK!

Barajın yıkılmasıyla ilgili olarak herkes -yani Batı ve işbirlikçileri- Rusya’yı suçlarken, Rusya uluslararası soruşturmaya gidelim demesi üzerine Rusya’nın bu teklifine Batı’dan cevap gelmezken, uluslarası soruşturma teklifini gündeme getiren bir başka lider ise Erdoğan oldu. Erdoğan’ın teklifi ilettiği Ukrayna’nın Dışişleri Bakanı Kuleba, Erdoğan’a hakarete varan ağırlıkta sözler sarf etti. Yani bırakın sokaktaki bir kaç serserinin yaptığı eylemi, bir devletin, hem de bizim verdiğimiz dronlar vs ile savaşabilen, yine savaşabilsin diye bizim silah şirketlerimize yeni silahlar üretmeleri için talepte bulunulan Ukrayna adlı sözde devletin, kukla bir palyaço eliyle yönetilen devletindeki bir bakan Erdoğan’a hakaret etti ve kimseden ses yok…

Hatta Ukrayna’ya cevap Rusya Dışişleri Bakanlığı Enformasyon ve Basın Dairesi Başkanı Zaharova’dan geldi ama bizim devletten ses yok.

Niye? Karşılarında İsviçre gibi yumuşak bir kum torbası olmadığından mı? Yani bilenler bilir, dövüşmek yerine kum torbası yumruklayarak da stres atılabilir. Ama kum torbaları da farklı farklı, kimi sert olur, kimi de yumuşak olur ki, vurduğunda elin bile hissetmez… Bir dokunursun, şöyle uçar gider. Dışarıdan seyreden ve işi bilmeyenler de, “vay be adam ne yumruk atıyor” der…

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: