UKRAYNA AMERİKA’NIN KÂBUSU OLDU: YA NATO DAĞILIRSA?
Başını Amerika’nın çektiği Haçlı (Protestan)-Yahudi Batı’nın Anglo-Sakson hegemonyası, Ukrayna’da beklediği başarıyı elde edemeyince gövdesinden çatırtılar da yükselmeye başladı.
Ukrayna bir türlü beklendiği şekilde ierleyemiyor.
Batının onca silâhı, tankı, topu, tüfeği Rus savunma hatlarının önünde eriyip yok olurken, Ukrayna ordusuna verdikleri eğitimin de üstün teknoloji ürünü dedikleri taklarının da bir işe yaramadığı ortaya çıkıyor.
Yenilgi mukadder olarak görünmeye başlayınca, Amerika’dan da yenilgiye bahane üretmeye dair açıklamalar gelmeye başladı.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Matthew Miller, yaptığı açıklamada, “Görüşümüze göre, Ukrayna bu karşı taarruzu gerçekleştirmek için ihtiyaç duyduğu her şeye sahip. Avrupa’daki ve dünya genelindeki müttefiklerimiz ve ortaklarımızla birlikte onlara muazzam miktarda askeri teçhizat sağladık” ifadesini kullandı.
Yani?
Biz muazzam miktarda askerî teçhizat verdik, ilerleyemiyorlarsa suç onların…
Ukrayna’nın yenilgisi, topyekûn Haçlı-Yahud Batı’nın yenilgisi demek olacak ve bu yenilginin tesirleri nerelere kadar uzanır?
ABD’li emekli albay Wilkerson, Ukrayna’daki çatışmanın uzun sürmesi durumunda NATO’nun artık bir yıl sonra dağılacağı tahmininde bulundu.
Eski ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell’ın Özel Kalem Müdürü Lawrence Wilkerson, Going Underground’a verdiği demeçte, “Sanırım uzun sürmez, belki 12-15 ay sonra NATO’nun dağılmaya başlayacağını göreceğiz” ifadesini kullandı.
Ukrayna’daki çatışmanın uzaması, ABD’nin de en kısa sürede çözüm yönünde adım atmaması durumunda NATO’nun dağılacağını kaydeden Wilkerson, yapılan anketlerin, Batı ülkelerinde vatandaşların iktidarlarının mevcut Ukrayna politikasından rahatsız olduğunu ortaya koyduğunu söyledi.
ABD Başkanı Joe Biden’ın Ukrayna’ya ortak yardımın NATO’yu pekiştireceği yönündeki sözlerinin aksine Ukrayna’daki olayların tam tersi sonuçlara yol açacağını söyleyen Wilkerson, mevcut Avrupalı liderlerin yerini ittifakın çökmesine katkıda bulunacak kişilerin alacağını kaydetti.
Aslında şaşırtıcı değil. Son tahlilde NATO, ne kadar ideolojik görünse de menfaat ilişkisi üzerine kurulu bir çete ve menfaatin bittiği yerde de menfaat çetesi dağılır.
NATO temelde ABD’nin şahsında Anglo-Sakson hegemonyasını dünyaya yaymak ve korumak için var. NATO üyeleri, savaş bahanesiyle kendilerine bindirilecek yükün altında ezilmeye mahkûm olacaklar. ABD daha çok güvenlik harcaması için bastırıyor. Savaş dolayısıyla başta Almanya, büyümesini borçlu olduğu ucuz Rus enerjisinden mahrum kalmış durumda ve bu sebeple birçok fabrika da çalışamaz hâlde. Amerika’dan ithalat almış başını gidiyor. Buna mukabil Rusya, kendi enerji doğal kaynakları ile üretimini artırmaya devam ediyor. Savaşı güçlüler değil, dayanıklılar kazanır. NATO ilk bakışta Rusya’ya karşı oldukça güçlü görünse de dayanıklılık hususunda oldukça kırılgan. Bu kırılganlık da zaman içinde çok daha belirgin hâle gelmeye başladı. Savaş uzadıkça Batı’nın elindeki mühimmatın da bitmesi ile güvenlik problemi daha da açığa çıktı, yeni tehditler karşısında savunmasız kalacaklar.