ANADOLU İŞÇİSİNİN DÜŞMANI, BATI BURJUVAZİSİNİN MÜTTEFİKİ “SOL” FAŞİZME SERZENİŞ
Şevket KORAY
Sol Haber Portalı’nda bir yazıya rastladım. “Laiklik elden gidiyor” temalı yazı “AKP’nin karma eğitime saldırısı – 2: ‘Artık mevziyi politik bir çerçevede kurmak gerekiyor’” başlığını taşıyor. Yazı giriş sayfasında, “Sol özel” notu düşülerek servis edilmiş. Belli ki, editörler yaptıkları işle gurur duyuyorlar.
Emek kalesi büyük bir taarruz altındayken, “Sol”un kafasını başka yöne çevirerek siyasetin odak noktasını ekonomiden kız okullarına çekmesi şüphesiz ki onun ideolojik sapmasının bir eseri. Sol’un AKP’nin yıllardır uyguladığı siyasî tuzağa düşerek onun ekmeğine yağ sürmesi bizi şaşırtmıyor. Gerçekte AKP laik yaşam tarzına en büyük katkıyı sağlamış ve dünyevî yaşam tarzını muhafazakârlaştırma misyonunu ifa etmiş Özal devamcısı bir çizgidir. “Hayatı fazilete göre mi yoksa hazza göre mi yaşamalıyız” sorusuna AKP siyaseti “söylemde fazilet, eylemde haz” olarak cevap verir. Tabanı fazilet söylemlerini destekler, parti üst yönetimi ise Binici’nin aşırı pahalı atkısını savunurken açık ettiği gibi “meşru dünya nimetleri”yle ilgileniyorlar… Gerçekten son yirmi yılda “dünya nimetleri”nin en çok tadına varmış topluluk bu partinin üst kesimidir. Yer sofralarında oy isteyip, iktidara geldikten sonra zenginleşenler geldikleri yeri beğenmez oldular. İtibardan tasarruf etmiyorlar. Bir asgarî ücretlinin bir ömür boyunca çalışıp alamayacağı arabalara biniyorlar, evler, arabalar, yatlar, kıyafetler estetik açıdan her zaman nitelikli olmasa da fiyat açısından dudak uçuklatıyor. Bu topluluktan, Gaye İnsan Ufuk Peygamber çizgisinin tam tersi bir istikamette toplumun tabanına doğru korkunç bir gösteriş kültürü yayılıyor.
Muhalefet yaptığını zanneden, yaşadığı ülkenin sosyolojisini bilmeyen, İslâm hakkında gerçek bir fikri olmayan, onun kaynaklarından, ekollerinden, doktrinlerinden ve ilkelerinden habersiz; kısaca ona dair hiçbir şeyi kavrayamamış ve çözümleyememiş bir yapının; söylem ile eylemi bile birbirine karıştıran bir yapının “kolay lokma” olduğunu AKP kadroları biliyor ve bunu yıllardır istismar ediyor. Kendisini “sol” zanneden, gerçekte faşist bir çizgiye çok daha yakın olan ve AKP’nin kazdığı her kuyuya düşme maharetini gösteren bu yapı, merkez kapitalist ülkelerin burjuva sınıfıyla ilkesel işbirliği halinde, Anadolu işçisinin değerler sistemine karşı düşük zeka yoğunluğuna sahip bir psikolojik savaş yürütürken; Anadolu işçisinin alım gücüne kast ederek milli serveti, nepotist ilişkiler içinde ÖZALLAŞTIRAN AKP’nin hazcı siyasetine destek veriyor.