İSRAİL’E “DÜŞMAN” DİYEBİLEN BİR LİDER
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşme yapma konusuyla ilgili sert ifadeler kullandı. Esad, “Önkoşulsuz görüşme demek gündemsiz demektir, gündemsiz demek hazırlıksız demektir, hazırlıksız demek sonuçsuz demektir. O halde Erdoğan’la ben neden buluşalım, meşrubat içmek için mi?” dedi.
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüşmesinin mümkün olmadığını söyledi. Esad, BM ile Suriye’ye geri dönüş projelerini görüşmeye başladıklarını bildirdi.
Abu Dabi merkezli Sky News Arabia televizyonu Beşar Esad ile gerçekleştirdiği röportajı yayınladı.
Şam’ın Mayıs ayında Arap Birliği’ne tekrar girmesinden sonra katıldığı ilk televizyon röportajında Esad, 2012’de ülkede başlayan olaylar hakkında, “Teoride ilk başta Suriye’nin hak ve çıkarlarından vazgeçmiş olsak, Suriye’ye dayatılanlara boyun eğseydik, bu savaştan kaçınılabilirdik. Tabi teoride söylüyorum çünkü pratikte bunu yapmayacağız” dedi.
‘KİMSE YIKIMIN BU BOYUTTA OLACAĞINI BEKLEMİYORDU’
Rudaw’ın aktardığına göre, Beşar Esad, “Suriye’de yıkımın boyutunun bu büyüklükte olmasını bekliyor muydunuz?” sorusuna, “Hayır, beklemiyorduk çünkü bizi bekleyen planları bilmiyorduk. Suriye için bir şeyler hazırlandığını biliyorduk ve başından beri bunun uzun bir savaş olacağını biliyorduk. Ama kimse beklemiyordu” yanıtını verdi.
‘KORKTUM AMA PANİĞE KAPILMADIM’
Çatışmaların Şam’daki Cumhurbaşkanlığı saraylarının birkaç metre uzağında cereyan ettiği dönemlerde kendisi için korkunç senaryolar çizilirken hangi hissi yaşadığı ve korkup korkmadığı sorusu üzerine Esad, “Tehlikeden korkmayan her insan anormal ve dengesizdir. Korku insan doğasının bir parçasıdır ve insanın korkması doğaldır. Ama korkunun panikten tedirginliğe ve karasızlığa kalmaya kadar değişen biçimleri var. Biz kesinlikle bu paniğe düşmedik. Kişisel olarak ben hedef alınmadım, herkes hedef alındı. Hepimiz bu sokaklarda ve yollarda yürüyoruz ve yıllardır evlerimizdeyken bile mermi yağıyor, bu nedenle korku ve endişe bilinçaltımızın bir parçası haline geliyor” diye konuştu.
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, savaştan zarar gören ülkesinde şiddetin artmasından Türkiye’nin sorumlu olduğunu savundu.
‘BİR BAŞKAN HALK İSTERSE GİDER, DIŞ BASKILARLA DEĞİL’
Beşar Esad, “Bu kadar baskı altında, hiç iktidardan vazgeçmeyi düşündünüz mü?” sorusuna ise şu yanıtı verdi:
“Açık olmak gerekirse, Suriye Devlet Başkanı iktidardan gitmeli söylemleri dillendirildiğinde durum şöyleydi: Bu sorun bir kişinin sorunudur, dolayısıyla bu şahıs vatandan daha önemli olamaz, ne olursa olsun gitmelidir. Sadece ben değil, devlet olarak bu imajın farkındaydık. Ama başkanın iktidardan ayrılması için içeriden herhangi bir çağrı yapılmadı. Bir başkan görevinden veya sorumluluklarından ayrılacaksa bu dış baskı veya dışarıdan dayatılan bir savaşla değil, halk istediği için gitmelidir.”
Dışarıdan üretilmeyen ve yerli olan muhalefeti kabul ettiğini belirten Esad, “Yerli muhalefet demek, tabana, milli programa, milli bilince sahip olan demektir. Cehalet ile diğer tüm özellikler yeterli değildir. Milli şuur ve samimi milli niyeti olmayanlar muhalefet değildir” dedi.
‘YARIM MİLYON SURİYELİ DÖNDÜ, HİÇBİRİ HAPSE ATILMADI’
Birleşmiş Milletler’in insani yardım organlarıyla geri dönüş projeleri, finansmanına ilişkin “genel diyalog” başlatıldığını söyleyen Esad, milyonlarca mültecinin ülkeye geri gelmesinde en büyük zorluğun “lojistik olarak, teröristlerin yok ettiği altyapı” olduğunu söyledi.
Esad, Suriye’de geçen yıl da olaylara karışan herkes için af yasası çıkardıklarını belirterek “Geçtiğimiz yıllarda, yarım milyondan biraz daha azı Suriye’ye döndü ve hiçbiri hapse atılmadı. Bu dönüş yaşam koşullarının realitesinden dolayı durdu. Bir mülteci susuz, elektriksiz, çocuklarına okulsuz, tedavi olmadan nasıl geri dönsün? Hayatın temelleri bunlar, sebebi de bu” diye konuştu.
‘UYUŞTURUCU TİCARETİNDEN SURİYE’DE KAOS ÇIKARAN ÜLKELER SORUMLU’
Esad, uyuşturucu madde Captagon’un Suriye’de yaygınlaşması konusunda ise “Ülke olarak Suriye’de bu ticareti teşvik etmek isteyen bizsek demek ki biz devlet olarak teröristleri Suriye’ye gelip yıkım ve öldürmeye teşvik ettik, çünkü sonuç aynı. Bunu birden fazla kez söyledim; eğer halkı terörle uyuşturucunun arasına koyarsak o zaman toplumu ve ülkeyi kendi ellerimizle yok etmiş oluruz. Uyuşturucu ticaretinden Suriye’de kaos çıkaran ülkeler sorumludur” ifadesini kullandı.
‘İSRAİL DÜŞMAN’
ABD ve Suriyeli diplomatların görüştüğüne dair bilgiler olduğu sorusu üzerine Esad, “Washington ile diyaloglar yıllardır aralıklı olarak devam ediyor ve bunu Amerikalılar talep etti. Ama onların değişeceğine dair bir an bile umudumuz yoktu. Onlar alır ama hiçbir şey vermez. 1974’ten beri ABD ile ilişkilerimizin doğası budur. Dolayısıyla umudumuz yok ama Suriye’deki politikamız hiçbir kapıyı kapalı bırakmıyor” dedi.
Beşar Esad, İsrail ile görüşme teklifi almadıklarını belirterek, “Çünkü 1990’da barış müzakerelerinin başlangıcından beri tutumumuzu biliyorlar. İsrail’in işgal ettiği toprakları iade etme isteği yoksa zaman kaybetmeye gerek yok” yorumunu yaptı.
İsrail’in İran’ı “bahane ederek” Suriye ordusunu hedef aldığını savundu ve “İsrail düşman olduğu sürece bu devam edecek” şeklinde konuştu.
‘ERDOĞAN’LA NEDEN BULUŞALIM?’
Suriye Devlet Başkanı Esad, “Türkiye önkoşulsuz görüşmenizi talep etti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmeniz ne zaman mümkün olacak?” sorusuna şöyle yanıt verdi:
“Önkoşulsuz görüşme demek gündemsiz demektir, gündemsiz demek hazırlıksız demektir, hazırlıksız demek sonuçsuz demektir. O halde Erdoğan’la ben neden buluşalım, meşrubat içmek için mi? Net bir hedefe ulaşmak istiyoruz, bizim amacımız Suriye topraklarından çekilmeleri, Erdoğan’ın amacı ise Türkiye’nin Suriye’deki işgalini meşrulaştırmak, bu nedenle Erdoğan’ın koşulları altında, bir görüşme yapılamaz.”
“Suriye’deki terörizm Türkiye’de üretiliyor” iddiasında bulunan Esad, “Terörden mi bahsediliyor? Nusra Cephesi ve Ahrar’uş Şam birileri için farklı taraflardır ama hepsi Türk yapımıdır ve şu ana kadar Türkiye tarafından finanse edilmiştir” görüşünü savundu.
Başar Esad, ABD’nin uyguladığı Sezar Yasası’nın Suriye için büyük bir engel olmadığını belirterek, “En büyük engel, altyapının teröristler tarafından tahrip edilmesidir. En büyük engel Suriye’deki savaşın herhangi bir yatırımcının Suriye pazarıyla ilgilenmesini engelleyen görüntüsüdür” dedi.
“Suriye’nin geleceğine dair, siz babanız Hafız Esad’dan sonra iktidara geldiniz. Oğlunuz Hafız’ın Suriye’nin geleceğinde siyasi bir rolü olacak mı?” sorusuna Esad, “Birincisi, kişisel olarak benim için Başkan Hafız Esad’ın cumhurbaşkanı olmamda hiçbir rolü yoktu. Çünkü bana herhangi bir sivil veya askeri görev verilmedi. Onun vefatından sonra parti beni seçti ve (babası Hafız Esad) hayatının son döneminde bile onunla bu konuyu konuşmadım. O sırada hastaydı, aynı şey oğlumla aramızdaki ilişki için de geçerli” diye yanıt verdi.