NETENYAHU’YA -KEŞKE- “TÜRKİYE” DEDİRTEBİLSEYDİK

Âlâaddin Bâki AYTEMİZ

Son günlerde Batı Şeria’da yerleşimci denilen işgâlcilere karşı saldırılar arttı, son dört günde 3 işgâlci öldürüldü. Zaten bir süredir bölgede bir hazırlık ve şiddeti her geçen gün artmakta olan çatışmalar vardı. İsrail, geçtiğimiz Temmuz ayının başında Cenin’e bir operasyon düzenledi. Ama bu defa öncekilerden daha farklı oldu, İsrail zırhlıları el yapımı patlayıcılarla hedef alındı. İsrail bu defa fazla ileri gidemedi ve operasyonu bitirmek zorunda kaldı.

Netenyahu’nun “Yahudi yerleşimcilere yönelik saldırıların arkasında İran var!” açıklaması bu ortamda ve peş peşe öldürülen işgâlcilerin üzerine geldi.

“Bir terör saldırısının ortasındayız.” diye konuşan Netanyahu, “Bu terör saldırısı İran ve uydu devletleri tarafından teşvik edildi, yönlendirildi ve fonlandı.” ifadelerini kullandı.

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant da Yahudi yerleşimcilere yönelik son saldırılar sebebiyle İran’ı suçladı.

Netenyahu’nun İran yerine Türkiye demesini, dedirtebilmeyi ne kadar arzulardık…

Hadise şu ki tabiat boşluk kabul etmez ve İsrail’e karşı direniş de desteğini bulduğu İran’la ilişkiler geliştiriyor. İran’ın verdiği silâhlarla direniş seviyesini artırdıkça, bölgede İran’a olan sempati de artıyor. AKP rejimim ise iktidarda kalabilmek adına Ortadoğu’yu neredeyse İran’a teslim etmiş durumda.

İran Şiî, Ehli Sünnet düşmanlığı da yapıyor da, fiilî olarak Filistin direnişini silâhlandıran da İran. Güven olur olmaz, ayrı ama, vaka şimdilik böyle.

Burada biz neden bunu yapamıyoruz, Netenyahu niçin bizi değil de İran’ı anıyor diye kendi nefs muhasebemizi yapacağımıza, “ama İran’da şöyle, böyle” diyerek elden kaçan ve İran’ın doldurmasına yol açtığımız coğrafyayı görmezden gelemeyiz.

Bunun da yolu, İran’dan daha ileri adımlar atabilmekten geçer.

Bizimkiler ileri adımları, işbirlikçilikte atıyor…

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: