LAVROV BATI’NIN TAHIL ÜZERİNDEN OYNADIĞI OYUNA DİKKAT ÇEKTİ

Hakan Fidan’ın Rusya gezisi kapsamında Rus mevkidaşı Lavrov ile yapmış olduğu görüşmenin ardından yapılan basın toplantısında Tahıl Anlaşması’nın akıbeti de basın tarafından sorulan soruyla gündeme geldi.

Tahıl anlaşması, muhtaç ülkelerin halkları açlık çekmesin diye güya insani niyetlerle yapılmıştı. Süreç içerisinde tam tersi oldu ve zengin Batı ülkeleri Ukrayna tahılını kendileri alıkoyarken, muhtaç ülkelere çok cüzi bir kısmı göstermelik olarak gönderildi. Diğer yandan tahıl anlaşması, Rus tahıl ve gübresinin de pazara ulaşımını sağlamasını garanti ediyordu ama Batı buna mani oldu. Rus tahılı yanında gübre şu açıdan önemli ki, gübre olmadığında zaten fakir olan bu ülkeler, ziraatlerinde yeterli verimi alamayınca daha da fakir ve dışa bağımlı hâle gelecekler…

Lavrov, Tahıl Anlaşmasının bir “paket” olduğunun altını çizerek, BM sekreterliğinin bu paketin içinde yer alan Rus tahıl ve gübresinin de dünya pazarlarına sunulmasına dair vazifelerini yerine getirdiklerinde kendilerinin de Ukrayna tahılı ile ilgili yazılanların uygulanmasına hemen döneceklerini ifade etti ve BM Genel Sekreteri Gutteres’in konuyla ilgili gelişmeler hususundaki çabalarına değinerek, Gutteres’in de gelişmeler konusunda kendilerini bilgilendirdiğini belirten Lavrov, “Her şey Batı’nın Rus tahıl ve gübre ihracatının daha aktif bir şekilde yapılmasını engelleyen sorunların çözümüne engel olduğu gerçeğine dayanıyor. BM üyelerinin kendisi hiçbir şey yapamaz. Batı’dan sağduyulu, yapıcı bir yaklaşım sergilemesini istemek zorunda kalıyorlar. Bunu yapmak istemiyor. Şu ana kadar her şey vaatlerle ilgili. Yalnızca yarın uygulamaya konulabilecek somut sonuçlu garantiler olduğunda, yarından itibaren “paketin” uygulanmasına tam olarak devam edileceğini doğrulayabilirim.

Büyük ölçüde Batı medyası sayesinde, “Karadeniz İnisiyatifi”nin sona ermesinin ardından gelişen tüm durumun önemi yapay olarak artırılıyor. FAO, UNDP, tahıl ticareti yapılan borsaların istatistiklerini Türk meslektaşlarına getirdiler; dünyada gıda krizi yok, fiyatlarda sıçrama yok. Fiyatlar dalgalanıyor (bazen yukarı, sonra aşağı), ancak 2021’den yüksek olmayan bir seviyede kalıyor.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin “Karadeniz Girişimi” operasyonu sırasında ihtiyaç sahibi ülkelere gönderilen Ukrayna tahılının tamamen telafi edileceğine dair garanti verdi. (Tahıl Anlaşması normalde ihtiyaç sahibi ülkeler için yapılmışken, tahılın ekseriyetini zengin Batı kendisi için alıkoydu ve ihraç edilen toplam Ukrayna ürününün sadece yüzde 3’ünden azı ihtiyaç sahibi ülkelere gönderildi. Yani Rusya, bu yüzde üç olan miktarı garanti ediyor. Batı, “muhtaç ülkeler tahıl alamıyor” yaygarasıyla, Rusya’yı muhtaç ülkeler ve kamuoyu nezdinde sıkıştırmak için propaganda yapıyor.)

Başkan Vladimir Putin’in St. Petersburg’daki Rusya-Afrika zirvesinde duyurduğu şeye dikkat çekmek istiyorum: En fakir altı Afrika ülkesine her biri 50.000 tona kadar tahıl ücretsiz sağlanacak. Ve nakliye masraflarını biz ödeyeceğiz. Bunun yanı sıra olası bir Rusya-Türk-Katar projesi kapsamında bizden 1 milyon ton tahıl sağlanması yönünde bir girişim de görüşülüyor.

(Aslında büyük para değil. Katar’ın finansör olmasına gerek yok. Şöyle: Türkiye’de taban fiyat ton başına 8250 TL açıklandı. Bu fiyat üzerinden hesaplarsak, 8 milyar TL, döviz olarak 300 milyon USD. Tabi Rusya bu fiyattan değil, daha düşük fiyattan verecek; anlaşmada geçen rakamları bilmediğimizden, Türk buğdayına bu sene verilen taban fiyat üzerinden yaptığımız hesaplama ile ortaya çıkan 300 milyon USD gerçek rakamlara göre uçuk bir rakam olsa da öyle kabul edelim… Bu yazıyı yazdığımız esnada uluslararası borsada buğday fiyatı, değişen cins ve kaliteden dolayı ton başına 6-7 bin lira aralığında seyretmekteydi. Rusya daha da düşük fiyata verecektir. Bedavaya vereceği kısım cabası… Türkiye bu parayı bulamıyor mu? Dünya’da açlık çeken insanları açlıktan kurtaracak bu proje için Türkiye’nin bulamayıp Katar’ın kapısını çaldığı bu miktar, Demirören’i medya sahibi yapacağız diye verilen krediden çok daha az. Beşli çeteye yapılan vergi aflarının yanında lâfı bile olmaz. İtibardan azıcık tasarrufla bile mümkün. Sözde dünya lideri ama birilerini zengin etmek içi har vurup harman savurdukları milyar dolarlar milletin kesesinden öylece birilerinin kesesine aktarıldı ve şimdi milletin menfaati için gerekli olan üç kuruşu bulamıyorlar. Zira milletin şeyine koyma ve koydurma düzenleri ile ülkeyi üç sente muhtaç ettiler, gidip Katar’ın kapısını çalmaya, yardım dilenmeye mecbur kalıyorlar.)

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: