AB BİR RAPOR YAYINLADI, ORTALIK KARIŞTI
Ahmet ÖLÇÜLÜ
13 Eylül’de 2022’de Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye raporunu kabul etmesi üzerine ortalık karıştı.
Her zaman olduğu gibi AKP, bu rapor üzerinden kendilerine haksızlık yapıldığı, Haçlı Batı’nın bize düşman olduğu, bizi istemediği edebiyatı ile gene “mağdurum da mağdurum” demeye başladı…
Bu raporlar, AB’ye girmeyi isteyen ülkeler hakkında hazırlanır. Yani adama demişsin ki, “Ne olur bizi de aranıza alın!”… Adamlar da, “Tamam arkadaş alalım da, burası dingonun ahırı değil ki her isteyene geç diyelim. Önce seni inceleyeceğiz, eksiğin, fazlan var mı, bize uyabilecek misin, uymayacak mısın ona bakacağız. Gerekirse seni kendimize uydurmak için terbiye edeceğiz. Sana neleri yapman, neleri yapmaman gerektiğini söyleyeceğiz. Bunları kabûl ve bize uymayı taahhüt ediyorsan, hadi başlayalım!” diye seni önden ikâz ediyorlar mı? Ediyorlar. Sen de “Ne isterseniz yaparım, yeter ki bizi aranıza alın!” diye yalvar yakar olmuş musun? Oldun! Bu süreç on yıllardır böyle devam ediyor ve öncekiler ve sizlerin bu yanaşmacılığı yüzünden, adamlar yıllardır bizi bu tür raporlarla, başka yollarla “terbiye olmanız gerekiyor” diye aşağılamaya devam ediyorlar mı? Ediyorlar…

Yani ortada mağduriyet var mı yok mu tartışılır da, mağdurum diyebilmek için kendini aşağılatan bir AKP var, orası kesin…
AB’yi, Haçlı Batı’nın konağı olarak düşünürsek, o konağın kapısından ayrılmayan, o kapıdan ikinci, üçüncü sınıftan da olsa efendilerden -AB’nin kendi içindeki ülkeler arasından da farklar var- biri olarak içeri alınmak için yalvar yakar olan, içeri alınmayacağı bilindiği hâlde bahçevanlık, şoförlük, hizmetçilik, kapıcılık, güvenlik elemanı gibi işler olur da bize verirlerse diye konağın kapısında beklemeyi kâr belleyen ve bekletene de minnet duyan, Batı’ya muhtaç olan, ülkeyi yönetebilmeyi Batı ile olan ilişkilerin iyi gitmesine bağlayıp, müslüman olan Anadolu ahalisini İslâm düşmanı Haçlı Batı’dan gelecek yardıma muhtaç hâle getirenlerin, Batı’ya itiraz ediyor görünmesi parodisi yıllardır devam ediyor.
Bir ara atıp tutuyorlar, yolumuza AB olmadan da devam ederiz diye kostaklanıyorlardı…
Ne oldu?
Kimin gerçekte ne olduğunun, ak koyunla kara koyunun belli olduğu geçide gelinince, AB’ye bir kez daha yalvarmaya, “bizi de alın” diye yakarmaya başlayıp ibikleri indiriverdiler.
AB’ye alınmayacaklarını bilmiyorlar mı?
Biliyorlar.
Ama o kapıdan başka gidecekleri bir yer yok, ülkeye, millete giydirecekleri bir şahsiyet yok. Yeni bir dünya tahayyülleri yok. O kapıya mahkûmlar. Kölelikten başka çıkar yolları yok. Hani Amerika’da kölelik kaldırılınca, “hürsünüz” denilen köleler eski efendilerine nasıl geri döndülerse… Bu işin lâfta atıp tutmakla olmayacağını anlamak lâzım… Dünya beşten büyüktür falan… Küçük çocukların kendilerini süper kahraman zannetmeleri gibi şeyler. Birinin güya karşı olmak adına atıp tutmasına bakmamak gerek. Atıp tutan, karşı olduğunu söyleyen, karşı olduğunun yerine, o çapta bir şey teklif ediyor mu, var olana karşı alternatif olarak sistem çapında teklifle ortaya çıkabiliyor mu, bunlara bakmalı… Yok öyle kölelerin haya aleminde mırıldanmasından ibaret, “Kendi yolumuza gideriz” falan… Yolun yok ki gidebilesin! Yolun, istikametin, alternatif bir sitem teklifin yok ki o sistem-istikamet üzerinde tedrici de olsa bir oluş ve tekâmülden bahsedebilelim.
Peki AB’nin raporunun muhtevasında neler var, AB ne diyor?
Ne dedikleri şöyle bakılırsa hiç önemli değil. Kendi yollarına uydurmak istiyorlar…
Böyle bakılırsa, çok mühim, zaten kendimizin kendimiz adına çözmesi gereken beka sorunumuz, varoluş problemimize tekabül eden davalar…
Biz bu meseleleri zaten mevzular içinde işlemeye, Büyük Doğu İBDA’nın tezleri olarak çözüm yolunu göstermeye çalışıyoruz ama AB raporu sadedinde de zamanımız olursa ele alırız; AB’ye yaranmak istediğinin itirafı hâlinde, “bizi bu kadar aşağılamayın ne olur” diye aşağılık kompleksi ile sözde karşı duruyor gibi yaparak değil, bütün dünyaya yaşanmaya değer hayatın nasıl ve niçinini göstermek üzere…
NOT: AB karşısındaki aşağılık kompleksinin ne demek olduğu, Dışişleri Bakanlığı tarafından AB ile olan ilişkileri anlatmak üzere hazırlanmış olan https://www.ab.gov.tr/ adresine bakılınca görülüveriyor. AB’nin Türkiye’yi aşağılayan raporunun tamamına da buradan ulaşılabilir.