BATI SAFINI AÇIKÇA ORTAYA KOYDU, YA BİZ?

Ahmet ÖLÇÜLÜ

Batı safını açıkça ortaya koydu, İsrail dedi.

23 sene İsrail hapishanelerinde esir tutulan ve 2011’deki esir takasında serbest bırakılan HAMAS Siyasi Büro Üyesi Mahmud Merdavi ise, insanlığı İsrail’in işgalci tavrına karşı somut tavır almaya çağırırken arabuluculuk yapmak, kesin tavır alamayıp arada kalanlara düştü.

PERDE ARKASINDAN SAVUNMAYIN

Uluslararası alanda çeşitli ülkelerin Filistin’de yaşanan olaylara bakışını değerlendirdi. Merdavi, Filistin halkının haklı mücadelesine eylemsel olarak tavır alınmasının önemli olduğunu vurguladı. Merdavi şöyle konuştu:

“Uluslararası dünyada bize dair iyi tavır ve tutumlar var. Fakat bütün bu tavırların gerçek hale dönüşmesi için irade olması lazım. Bu tutum ve tavırlar faal olarak, somutlaşmalıdır. ABD’nin tutumu zaten beklenmedik bir şey değil. ABD yıllardır İsrail ile birlikte savaşıyor ve saldırıyor. ABD tarafsız değil. Çin ve Rusya, iyi tutum gösterdiler. Böyle büyük ülkelerden, Filistin halkının yanında bir tavır gelmesi farklı bir anlam oluyor. Ama onlardan Filistin’in haklı mücadelesinin yanında yer alacak daha fazla adımlar bekliyoruz. Bu ülkeler de ABD’nin adaletsizliğine maruz kalıyor. Diğer taraftan, Filistin halkının arkasında durmak noktasında, İran ve Cezayir açık bir şekilde yanımızda. Türkiye’nin ve Katar’ın tutumunu da iyi tutumlar olarak görüyoruz. Tabi, yani bazı ülkeler sanki perde arkasında saklanmış bir tavır göstermeye çalışıyorlar, Filistin’i desteklemek adına. Ben onlara şunu söylüyorum, Tavrınızı, insanlığımıza göre, dinimize göre, kardeşlerinize göre göstermekten hiç sakınmayın. Bunu gösterin. Bu tavırlar çok önemli. Tavırların daha somut bir hale gelmesini, faaliyete geçilmesini bekliyoruz.”

Mardavi’nin Türkiye’nin adını İran ve Cezayir hatta Rusya ve hatta Çin’den sonra Katar’la birlikte sayması ne kadar utanç verici değil mi?

TAVIR NASIL OLMALI?

Tavır, açık, net ve kesin olur… Avrupa’ya bakın, Amerika’ya bakın… Nasıl her şeyleriyle hemen İsrail’in yanında yer alıverdiler. Silâhlar, gemiler, mühimmatlar… Yalanın en adisi olduğuna bakmadan propaganda… Yalan söyleyelim diye değil, adamların hâlinden ibret alalım… Adamlar kendi ülkelerinde Filistin için gösteri yapmayı yasaklayıp, Filistin’in adını ağza almayı yasaklayacaklar. Amerika’da kapitalistler, Filistin için imza veren öğrencilerin adlarının açıklanmasını, o öğrencilere iş vermeyeceklerini söylüyor.

Bizde durum ne?

Adamlar Türkiye’de her türlü haltı yiyebiliyor.

Türkiyedeki Yahudiler, İsrail’e destek olduklarını açıklayabiliyor.

Ve daha neler neler…

Bizde güya sahip çıkanlar bile, “sivil ölümleri kabul edilemez” diyerek içeriye çakmaktan edemiyor. Bir zamanlar Fetullah’ın, Saddam’ın İsrail’e attığı füzeler için, “gözümde Yahudi çocukları tüllendi!” diyerek Siyonizm işgâline karşı mücadeleyi güya siviller ve çocuklar üzerinden baltalayıcı sinsiliğinin, Fetullahçılığın yeniden hayat buluyor olmasına şaşırmalı mıyız?

AKP iktidarının tavır almaktan kaçınıcı politikasını kimler destekleyip beğeniyor?

Ali Babacan, Muharrem İnce…

Mesela bir Cüneyt Özdemir, “seçimleri iyi ki Erdoğan kazanmış, Kılıçdaroğlu kazanmış olsa şimdi Hamas’la aynı saftaydık” diyebiliyor…

Gâvurun gâvurluğa sahip çıktığı kadar müslümanlığa sahip çıkamıyorsak neyi iddia ediyoruz ki?

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: