KADDAFİ’NİN “ÇÖL KARTALI” AMAZON MUHAFILARI

Ayhan SÖNMEZ

2011 yılında bu gün, Libya Arap Cemahiriyesi’nin lideri Muammer Kaddafi şehadet ederek hayata veda etti. Kapitalist Batı tarafından cömertçe finanse edilen ve Siyonistler tarafından hoşgörüyle karşılanan ve desteklenen uyuşturucu bağımlısı “isyancıların” iğrenç muameleleri ve tezahüratları eşliğinde ölüyor. Bu makale, ihanet etmeyip savaşarak ölen, ülke ve liderlerine aşık olan ve pişmanlık duymayan Libyalı devrimcilere bir övgü niteliğindedir.

Ancak Libya devrimi sırasında Albay Kaddafi’yi koruyan kadınlar olan “Amazon Muhafızları”ndan özel olarak bahsetmek gerekir. “Halk Muhafızları”nın özel birimi olan 77. Tugay, 80’lerin başında kuruldu. Üyeleri Afrika ülkelerinden ve Doğu Avrupa’dan geliyordu. Merkezi Trablus’ta özel bir akademiydi. İlk kez resmî bir ziyaret sırasında Suriye’de kamuoyu önüne çıktılar.

Libya’nın lideri tarafından bizzat seçilmiş, tüm modern silâhların yanı sıra dövüş sanatlarında eğitim almış. Zor anlarında liderlerinin kalkanı olmaya her zaman hazırdırlar. Kaddafi’nin yurt dışı gezilerinin tamamında, Libya liderliğinin güvenliği için gereken her göreve hazır olarak ona her adımda eşlik ettiler.

Kaddafi rejiminde kadın gelişme ve çalışma fırsatı buldu. Toplumun saygısını her geçen gün kazanıyordu; bu, hem ünlü “Yeşil Kitap”ta hem de eğitimle ilgili resmî istatistiklerde vurgulanan bir gerçektir. Libya lideri, 1984 yılında Afrika ülkeleri turu sırasında Etiyopya’yı ziyaret etti. Addis Ababa’da Etiyopyalıların yanı sıra yabancı gazetecilere de basın toplantısı yapacaktı.

Amazonlarının odada ve çevresinde silâhlarıyla bulunmasını istiyordu. Etiyopya polisi bunu kabul etmedi. Albay ısrar etti ama kabÛl ettiremedi. Amazonlar kibarca odadan çıkarıldı. Kaddafi öfkelendi. Kadınları ve dolayısıyla kendisini aşağıladıklarını hissetti. Röportajı bıraktı ve maiyetiyle birlikte dua etmek üzere Mekke’ye gitmek üzere ülkeyi terk etti.

Kaddafi’nin en sevdiği ve en yetenekli koruması olan Ayşe, 1998 yılında Kaddafi’nin hayatına kurtarmak amacıyla Albay’a vücudunu siper etti. Kurşunlar yağdı. Ayşe’nin vücuduna ölmeden önce 15’ten fazla kurşun isabet etti, açılan ateş sonucu diğer 7 Amazon da yaralandı. Kaddafi yara almadan kurtuldu. Libya liderine kastedenler, geri kalan kadın korumaları tarafından yok edildi.

Sonunda devrimci rejimin yıkılması ve ülkenin tamamen parçalanmasıyla sonuçlanan aylarca süren şiddetli çatışmalar sırasında, “Bop isyancılarına” karşı fanatizm ve cesaretle savaştılar, bazıları da liderlerinin önünde, ona sadakat göstermek için intihar etti. Bu sadakatleri Kaddafi’yi oldukça etkileyen bir olaydı.

Batı’nın piyonlarına esir düşen kadın muhafızların kaderi gerçekten de korkunçtu. Kaddafi’nin şahsî korumasındaki pek çok kadın, elektrikli sandalyeler ve çıplak halde elektrik kabloları kullanılarak korkunç işkenceye maruz kaldı. “Sıcak suya batırdılar, sonra da saatlerce dondurucuya koydular. Tecavüz ettiler, her türlü şiddet ve aşağılamayı uyguladılar” dedi gardiyanlardan biri röportajında. Tutuklamalar sırasında başka kadınların da hayattayken göğüslerinin kesildiğine tanık oldu. Diğer insanlık dışı eylemler arasında herkesin gözü önünde kızlara tecavüz etmek, bir mahkûmun kalbinin göğsünden sökülmesi ve çoğunun kafasının kesilmesi yer alıyordu.

Bugün Libya, kapitalist işgâli ve topraklarında yabancı birliklerin varlığını yaşıyor. Libyalıların kahramanca direnişi, emperyalizme ve uluslararası Siyonizm’e karşı savaşan herkesin anısına bir direniş feneri olmaya devam ediyor.

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d