İSRAİL ŞİRRETLİĞİ, ŞEREFSİZLİĞİ

Ahmet ÖLÇÜLÜ

Avustralya radyo istasyonu ABC’de konuşan İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) Sözcüsü Jonathan Conricus, “Eğer Hamas, şu anda yaptığı gibi İsrailli sivillerin arkasında saklandığı yerden çıkıp, 212 rehinemizi geri verir ve kayıtsız şartsız teslim olursa, o zaman savaş biter” demiş…

Anadolu ağzıyla cevap verecek olursak, oğlumun çükünü alır…

Ciddiye alıp başka türlü de cevap verilemezdi zaten…

FİLİSTİN’E DESTEK VERENLERE TEPKİ

Konuşmasında, dünya çapındaki ‘Filistin’e destek’ gösterilerine de tepki veren Conricus, “Bu protesto gösterilerine ya Gazze’de olup bitenlerden haberi olmayanlar ya da İsrail’e karşı nefret dolu insanlar katılıyor” ifadelerini kullandı.

Yok, herkes gayet iyi biliyor ne olup bittiğini. Esas siz insanların ne olup bittiğinden haberdar olmadığını ileri sürerek insanları ahmak yerine koymaya kalkıyorsunuz ya, işte insanlar bu sebeple sizden nefret ediyorlar. Hem her türlü cinayeti, katliamı işleyip hem de masum gibi davranmanız, suçu karşınızdaki atmaktaki şerefsizliğiniz işlediğiniz suçlardan daha giran geliyor insanlara… Erkek gibi savaşmak yerine kancık gibi davranmanız insanların sizden iğrenmesine sebep oluyor…

AHLÂKÎ TERCİH

Conricus, Filistin’e destek gösterilerine katılanların işkence yapan, sivilleri idam eden ve egemen bir ülkeye saldıran bir örgütü desteklediğini iddia ederken, bu gösterilere katılanların teröristlerin tarafını tuttuğunu aktardı.

“Onların yanında olmak ister misiniz?” diye soran İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF) Sözcüsü, sözlerini, “Teröristlerin yanında mı, yoksa İsrail’in yanında mı olacaksınız? Bu sizin ahlâkî tercihinizdir ve tarihe geçecektir” diye tamamladı.

Evet bu tam mânâsıyla bir ahlâkî tercih… Ve gerçekler, siz ne kadar çarpıtmaya çalışırsanız çalışın Filistin’in, Gazze’nin, Hamas’ın yanından olmak gerektiğini haykırmaya devam ediyor bay propagandist. Ne kadar aciz kalmışsınız ki, kendi aleyhinize olacak argümanları kullanmak zorunda hissediyorsunuz kendinizi…

Evet, İsrail egemen bir devlet ve egemenlik, egemen devletlere silâhla karşı konularak ele geçirilir. Tıpkı zamanında İsrail’i kurarken sizlerin yaptığı gibi.

Cumhuriyetin kuruluşu kutlanıyor bu aralar ülkemizde. Biz bu cumhuriyeti ülkemizi işgâl eden Yunan egemenlerine karşı savaşarak kurduk. (*) Onlar da zamanında bize terörist demekteydiler. Savaşı kazanınca terörist demek yerine, devlet diyorlar. Bu terörist edebiyatınız çok sıkıcı olmaya başladı. Kimse yemiyor. Yemediğinden dolayı da bak, milyonlar Gazze için sokaklarda, İsrail için değil…

Biz, her zaman haklının, doğrunun yanında yer aldık. Bizim ahlâkımızı sizlerin sahte değerleriniz değil, mutlak ölçüler belirler. Mutlak Fikre nisbeti olmayan hiçbir egemenliğin de esas olarak bir kıymeti, yani dokunulmazlığı yoktur. Pratikte işleyen bir şeydir ama fikrî olarak kendi başına bir ahlâkî değer ifade etmez. Egemenlik, kendi başına kutsanacak ve ahlâka dayanacak olacak bir kavram değildir esasen. Şeyler, vasıtalık ettiklerine göre kıymeti haizdir. Bu kavramlara atıf yapan sizlersiniz, dolayısıyla ilk önce bu kavramların gereğini sizlerin yapıyor olmanız gerekir ki onu bile yapmıyorsunuz. Kendiniz ahlâksızken, başkalarını kendi ahlâkınıza uymaya davet etmek ne demek? Yani, benim kendi ahlâkım var zaten, ben senin ahlâkına uyacak olsam, ben, ben olmazdım. Sen, sen ol ve kendin olduğunu, kendi ahlâkına uyarak göster. Ben sana, “benim ahlâkıma uy!” diyor muyum? Ama sizin ahlâkınız yok. Tek ahlâkınız menfaatleriniz ve bunun için de ahlâklı görünmeniz gerektiğinde uydurduğunuz ahlâka insanları davet ediyorsunuz. Menfaatiniz icap ederse de o ahlâkı tepelemede en başta siz gidiyorsunuz. Dediğimiz gibi, madem mevcut egemen devlete karşı olmak teröristlikti, ilk önce siz bulunduğunuz topraklarda terör estirerek devlet oldunuz. Şimdi sıra sizin topraklarınıza el koyduklarınızda. Bu da bizim inanç ve ahlâkımızın bir gereği zaten. Ahlâklı olmak, savaşmamak istiyorsanız, biz bu topraklar üzerinde terörle hakimiyet sağladık, pişmanız, şimdi bu toprakları gerçek sahiplerine devrediyoruz ve teslim oluyoruz demeniz gerekir.

Müslümanların adaletine sığının ve huzura erin! Ahlâkımıza uymayabilirsiniz, İslâm’da zorlama yoktur. Ama adaletimize teslim olmadan huzuru bulamazsınız. Tıpkı zamanında dedelerinizin önce ihanet edip sonra İslâm’ın adaletine teslim oluşları gibi…

(*) Cumhuriyet üzerine iç tartışmalarımız baki; realite, bize terörist diyen işgâlcilere karşı savaşarak kurulmuş bir rejimde yaşıyoruz.

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d