KENDİNDEN ZUHUR DİYALEKTİĞİ
Selim GÜRSELGİL
Kendinden zuhur demek, zatıyla hareket ve kendi kendine gerçekleşme demektir. Tıpkı bir tohumun çatlayıp filiz vermesi gibi ki, bu filizlenmede güneşin, yağmurun, minerallerin tesirinden söz edilse de toprağın altında yarılan ve yeryüzüne boy veren filiz, zatında bu hareket istidadını taşıdığı için, oluş kendindendir.
Nasıl ki tohum aldığı tesiri bilmez ve hareketinin şuurunda olmazsa, kendinden zuhur eden şahsın da aldığı iç ve dış tesirlerin şuurunda olması ve bütün oluşunun sonuçlarını önceden bilmesi şart değildir. Kendinden zuhur bir vicdan ve ilham hareketidir. Kendinden zuhur eden kimse, kendinde olanı gerçekleştirecektir. Bu gerçekleşme en küçük ölçekli oluşlardan dünya çapında hadiselere kadar bir istidat belirtir.
Kendinden zuhur bir eylemdir ki, tüm kendinden zuhur alanlarını kapsar. Her fikir ve sanat dalında, her türlü eser ve eylem alanında geçerlidir. Aslolan bütün ön hazırlıkların, bütün organizasyonların, bütün planların ötesinde ruhi bir dile geliş olmasıdır. Onda esas bireyin aksiyonu olduğu gibi, kitlelerin zuhuru olarak da ortaya çıkabilir.
Kendinden zuhur varoluşçuluğu aşan ve onu gayesiz ve nisbetsizlikten arındırıp hakikat mihrakına bağlayan bir gerçekleşme diyalektiğidir ki, çağın İslâm diyalektiğidir. Tüm birdenbire’leri, beklenmedik’leri, insanoğlunu makinelestirmeye ve köleleştirmeye götüren çağın olanca baskılarından kurtulmayı, insanoğlunu görünmez zincirlerle bağlayan tüm bağlarını söküp atmasını ve kendini ortaya koymasını kapsar. Kendinden zuhur kontrolsüzdür, kontrol edilemez, önceden bilinemez, bazen zuhur eden kimsece bile…
Kendinden zuhurda olanca ibda hamlesi vardır. O ister bir icat, ister bir keşif, ister bir imha davranışı olsun, insanoğlunun ibda hünerini ve önceden belirlenemezliğini sergiler. Bu haliyle indeterministtir, zorunsuzdur, varoluşçuluktaki türden bir seçme ve ayıklama sürecine bile ihtiyaçsızdır. Bir dahiden bir meczuba, hatta çocuklara ve hayvanlara kadar tüm canlılığa saridir. Ama mutlaka bir iç infialle beraber gelen bir eylem, bir oluş ve bir gerçekleşmedir.
İnsanoğlunun emperyalizm ve Siyonizmin yok edici baskısından kendinden zuhur kurtaracaktır. İnsanlığı yeryüzünde yeniden kendinden zuhur var edecektir. Onun bir tecelli, bir taayyün, bir ihtilâl halinde gerçekleşmesi yeryüzünün gördüğü en büyük inkılâbı meydana getirecektir. Şimdiye dek inkılâpların dünya çapında tesirleri olduysa da hiçbir inkılap dünya çapında gerçekleşmedi. Kendinden zuhur diyalektiği budur.