GAZZE’DEN SELÂM VAR…
Gazze, güzel Gazze; eli, kolu bağlı yetim bir çocuk olsam da yardım edemediğim için senden af diliyor ve özür diliyorum. Âşıkların piri olan Hazreti Ömer efendimizin emaneti olan kadim şehir, güzel Gazze, sahabe atalarımıza lâyık olarak yardıma koşamadığım için senden af diliyor, özür diliyorum.
Gazze, güzel Gazze, 1071 yılında Sultan Alparslan’ın emriyle Kudüs’ü ikinci defa olarak kâfirlerden kurtaran Atsız Atamız’a lâyık olamadığım için senden af diliyor ve özür diliyorum…
Gazze’den selâm gönderen kardeşim, kalbimde biriktirdiğim kelimeler kifayetsiz.
Kardeşim; Salih Kumandanımın buyurduğu “duayı icrada arayın” emrine mutabık olamadığımı anladığın için “dua bizim vasiyetimiz” olsun beyanındaki merhametli tavrın karşısında bir defa daha hem şahsından hem de vatanımız olan Gazze’den af diliyor ve özür diliyorum.
Kardeşim, sana söz olsun, kelâmı kadime ant olsun, haber saldım ifritlere, zebanileri çağırdım ve ebabillere seslendim nasihat vakti bitti.
Şimdi intikam zamanı!
Şimdi intikam zamanı!