ÖLÜM ODASI -B YEDİ- 320 / İÇ DUYGUSU “MAVERA DEDE” / SALİH MİRZABEYOĞLU

ÖLÜM ODASI -B YEDİ- 320 / İÇ DUYGUSU “MAVERA DEDE” / SALİH MİRZABEYOĞLU

LEVHA: 25 Mayıs 2016… Bir dağda yayla gibi bir yerde İSMAİLAĞA Cemaati’ne âid kurslar ve evler; insanların hepsi Cemaat’ten. Ben de tek katlı bir evde kalıyorum. Oturduğum evin önünde dar bir balkon var. Mahmud Efendi Hazretleri, sanki felçli gibi hareketsiz bir hâlde BALKON’daki bir yatakta yatıyor. Son derece zayıf ve bitkin. Ben, Saadettin Bey’in büyüklerden birini ZİYARET için getireceğini duyuyorum. Bu ZAT, geçmişte yaşamış çok ünlü biri imiş. Haberi duyunca telaşla Balkon’a geçip, Efendi’yi arkadan kollarına girerek yataktan sürüyüp kaldırmaya çalışıyorum. Gelenin onu yatakta görmesini istiyorum. Son derece zayıf, halsiz ve dünya ile ilgisi yokken, ben kaldırdıkça yavaş yavaş canlanıyor ve kendi kendine dikleşmeye, sonra da kendi ayakları üstünde durmaya çalışıyor. Ben bu mucizeyi görünce, sevinçten etrafa bağırmaya başlıyorum, “Bakın, Efendi ayağa kalktı!” diyorum. O arada Saadettin Bey de, misafirini bayırdan yukarıya bizim eve doğru getiriyor ve kenara çekilip seyretmeye başlıyor. Efendi, gelen Zatı görünce sevinçten ne yapacağını bilemiyor. Birbirlerine sarılıyorlar, Efendi sürekli, “Dedem gelmiş ya! Dedem gelmiş! Hay Allah, Dedem gelmiş! Dedem benim!” gibi sözler söylüyor. Son derece Mes’ud, bu haberi etrafındakilere duyurmaya çalışıyor. Karşılıklı hâl hatır sorup, ayrılıyorlar. O Zât, giderken “Oğlum kendine dikkat et!” diyor. Ben, “Kendisi 60-65 yaşlarında, Efendi Hazretleri ise 80’in üstünde, ona nasıl Oğlum diyor?” diye düşünüyorum. Ben onların konuşmalarının kaydedilmesi için, kızım Neslihan’a sesleniyorum; o ise, Namaz’a durmuş. Küçük kızım Elif, çok küçük yaşta, bu yüzden kayıt yapamaz. Ben boşa gitti diye üzülürken, birden birinin o ânı kaydedip, hem de fotoğraflarını çerçeveleyip duvarlara astığını görüyorum. Evlerin birinden, çocukların sesli zikirleri duyuluyor! (Hayran Erdiş)

*

BALKON. (Lâtince, Pergule-Çekme kat. Balkon: 1244= 245: Mühr-Mühür. Tay. Damga. İmza yerine basılan damga… Murad-Gaye. Maksad. Emel. Arzu edilen şey. İstenerek, ümid edilerek beklenen: 245: Ermed-Gri. Kül rengi. Gözü ağrıyan adam. “Üstadım ve Abdülhakîm Arvasî Hazretleri”… Yevmiye: “Efendi Hazretleri, topluca, bizim Taha’ya benzerdi; torununa. Üzerinde umumiyetle Gri renkli cübbesi olurdu!”… Gri renk, Balık Burcu ve “Yay-Kavs-Kusto” Burcu’nda görünen Müşteri yıldızı ile ilgilidir; ve Allah’ın “Kahhar-Her yüceliğin önünde silindiği ezici üstünlük”e işaret eder… Boşnak dilinden, Rudokop-Maden Ocağı: 1244: Cezaqto Mharşonito-Sihirli yüzük. Hatem. Mühür… Arabça, Min nâfizeti vecdi-Vecdimin Penceresinden: 1244: Culbono B’sbuto Mbaryuto-Süryanice, “İfrat hâlde tecrid”… Tecrid; eleye eleye derinleşme, kısaltma… Cay-gir-Yerleşmiş. Yer tutan. Yerleşen: 1244: Traklino Tkolo-Süryanice, “Ölüm Odası”… Pergul-Bulgur. “Rızık”: 1239= 240: Birdozi-Kürtçe, “İdeoloji”… Kürtçe, Pergele-Sistem: 1239= 240: KKM-Kaptan Kusto Müslüman… Kaptan Kusto: 338: Prafulcio-Süryanice, “Desteklemek”… Portekiz dilinde, Ufanar-Gururlanmak: 338: Ufanar-Gururlandırmak): 189: MUKADDEME-Takdim. Önsöz. İlk söz. Giriş. Başlangıç. (Takdim yazımın alt başlığı, Dünya Çapında Bir Hâdise: 1054= Derviş Muhammed-442 mührü… Latince, Phylaca-Hapishâne. “Bolî: 48: Humm-Tamam oldu meâlinde fiil”: 1053: Nbağ-Süryanice, “Meydana çıkmak”… Mevce-Dalga: 2052= 54: Mehdî Salih Mirzabeyoğlu)… Süryanice, SOSGAVNO-Kat’i. Şüphesiz: 189: SUSGAVNO-Gök Mavisi. “Kelime-i Tevhid nurundan”… MUKADDİME-Evvel gelen. Öne geçen. Her şeyin evveli. Önsöz. Alın: 189: LO MALYO ZABNO-Süryanice, “Bomboş Devir”. (Bomboş Devir: Burçlara hisselerini veren ve kendi o olmayan “Atlas-Boş, hiçin de olmadığı bir yokluk tabakası ki, Semaların onun hareketinden doğduğu Allah’ın yaratma mahalli”; Kamer menzillerinde, Kürsî altı bir sema tabakasıdır… Cim harfi, Allah’ın “Ganiyy-Hiç kimseye hiçbir ihtiyacı olmayan, zengin” ismi, Atlas tabakası, Kamer menzillerinden “Tarf”a işaret eder; Arslan gözüne… Aslan Burcu, unsuru Ateş, yıldızı Güneş, vücutta tesir yeri Kalb ve Sırt, simya’da Sindirim safhası)

*

PİŞHÂNE-Balkon. İleride. Bir yere gidileceği zaman önden gönderilen çadır ve yol eşyası. “Konak yeri”. (Arabça, Şurfe-Balkon: 585: Mukaddem-Geçmiş zaman, mazi. Geçen şey… Arabça, Şerefe-Balkon: 585: Şerife- Şerefli… Şerîf: 595: Eskişehir… İngilizce, Sheriff-Şerif: 559: Sıbgatullah-Allah’ın boyasıyla boyanan… Süryanice, Mutoyo Man?-“Kim Geldi?”: 559: Seyyid Mustafa Nur-Allah’ın Sevgilisi’nin üç ismi. “Rüyâ’da; aralarında üç nokta vardı!”… Kaptan Kusto Müslüman: 559: Elephantus-Lâtince, “Fil”… En büyük gövdeli ve güçlü hayvan olan fil, Kartacalılar’da arkasındaki askerlere psikolojik güven veren bir perde düzeninde başarıyla kullanılırdı… Süryanice, Etnamvas-Kanunlaşmak: 559: Etnamvas-Kanunlaştırılmak): 2966: SEYYİD Abdülhakîm Arvasî + NECİB Fazıl Kısakürek + SALİH Mirzabeyoğlu… PİŞHAYME-Padişah ve vezirlerin Divan çadırı: 1966: YOLUMUZHALİMİZ-ÇAREMİZ. (Üstadım’ın Eskişehir’de dinlediğim ilk konferansı)

*

Süryanice, GDONFO-Balkon: 1146: RAHMAN Sûresi 19. âyet. “İki denizin kavuşması”… FEHMİSİN-Balkon. (Fehm-Ulu kişi: 720: Halife… Sin-İnsan. Bir harf. “Allah’ın Muhyi ismi, Su mertebesi, Kamer menzillerinden Naaim ile ilgilidir”: 1060: Büyük Doğu): 1850: RUHAMÎ-Mermerden yapılmış. Mermerle ilgili. “Abdülhakîm Koltuğu hatırda”. (Mer, Fransızca’da “Deniz”… Mer-Mer: 282: Salih İzzet Mirzabeyoğlu)… KAZZAN-Pire. “Nokta. Sıfır. Zirve”: 851: ŞEFAAT-Af için vesile olmak. (Re harfi, Allah’ın Musavvir ismi, 5. Sema mertebesi, Kamer menzillerinden “Gafur-Örtme. Silme”ye işaret eder… Arnavutça, Gaffure: Yengeç… Yengeç- Allah’ın Mübdi ismi, İlk Kalem mertebesi ile ilgili bir Kamer menzili: 1073: Turutina-Lâtince, “Muvazene”. Ruhî muvazene. Sistem… Lâtince, Stilus-Kalem: 566: Seyyid Abdülhakîm Arvasî… Lâtince, Pinoteres-Yengeç. “Fehm”: 1730: Büyük Doğu’nun Takdimi-Hüviyetimi, amelime mevzu bir şifre olarak bildiren… Arabça, Cizr-el Kelime-Kelime kökü: 731: Kodirati-Boşnak dilinde, “Harflemek, harf harf söylemek. Kodlamak. Kod vermek”… KKM + DÇBH-Takdim yazımın üst ve alt başlıklarındaki kelimelerin kısaltılmışı: 257: Amiro-Süryanice, “Kumandan”… Düşvar-ger-Dağ: 731: B’şavyuto-Beraber… Latince, Dominans-Harfi harfine: 221: Müslüman)

*

MAHMUD Ustaosmanoğlu: 2269: HAYRAN-Takdirkârlığından dolayı şaşa kalmış. Çok takdir etmiş. Çok beğenmiş… HARİS-Muhafız. Bekçi. Gözcü. Himaye eden. Bekleyen: 269: DEVENEOR-Lâtince, “Dua etmek”… Lâtince, SUPPLİCO-Dua etmek: 5119: DERVİŞ MUHAMMED MÜHRÜ.

*

CEDD-Dede. Büyüklük, azîmlik. Kat’edip geçmek. Tali’li olmak. Kesmek. Derinlik. “Mavera dede. Ezel”: 7: EBED-Halidî, sonsuz. İstikbâl. Karşılanan. (Cedde-Yeni: 412: Bît-Kut. Gıda)… SABİ’-Yedi. Yedinci: 141: MEN ENE?-“Ben Kimim?”… Boşnak dilinde, GO-“Ko? Kim?”: 2006: HGAG-Süryanice, “Rüyâ görmek”… Süryanice, HOGOROYO NAQLORU KUSTO-Kaptan Kusto Müslüman: 2007: ABAC-Süryanice, “Meydana gelmek, hasıl olmak. Meydana getirmek, hasıl etmek”… Kıpçak dilinde, TÜRT-Dört: 1006: PETEZOJ Sİ FLETE-Arnavutça, “Yaprak”… Dört yapraklı yonca: Talihe yorulur bir espri… KAİM-Kayyum: 1141: MEHDÎ. “Büyük ebcedle”.

*

İngilizce, GRANDFATHER-Büyükbaba, ced: 1949= 950: DOĞUM YILIM. (Moğol dilinde, Oy-Doğum günü. Tam yıl. (“Bütün ömür onun açılımı olarak onda toplu”: 16: Çüz-Bitkide yeni sürgün… Moğolca, Oy-Akıl. Bilgi. Hafıza: 1016: Systemetical-İngilizce, “Sistemleştirme”… Miat-Yüz sayısı: 441: Teslis-Üçleme… Kısakürek: 1441: Salih Mirzabeyoğlu… Süryanice, Bazgo-Öküz. Tek: 2016: Seyyid Abdülhakîm Arvasî + Salih Mirzabeyoğlu)

*

DE’DA-Her ayın son günü. Selh. Şaban ayının son günü. Çok karanlık gece. (Lâtince, Tenebrae-Gece. Karalık. Zından. Öte dünya. “Karanlıkla örtülü eşyayı kendi duygu, düşünce ve irade faaliyetiyle, bunlara uygun gelenine göre bulma, keşif, fetih gibi, isbat-ı vücud etme; amelîyat): 10: BORUYO D’LO MELTU SBAR-Süryanice, “Kelimesiz düşünmek Yaratanı”.

*

BÜNİYYE-Her nesnenin aslı ve yaratılması. Fıtrat. Keşfe mevzu yol. Sazan balığı. (Ciris-Sazan balığı. Cesed. Hayvan. Beden. “Bütün ameller bedenle ve ruhu sabitleyen beden; ruhun bineği”: 513: Cirs-Temel. Kök. Menşe’. Mânâ… Hâdis-Yeni. Sonradan olan şey. Değişen: 513: Tefellüc-Felç olma. Yarılıp çatlama. “Felc-Nüzul, inme. İki kısma yarılma. Küçük nehir. Feyz. Zafer”… Beyariş-Çare, tedbir, deva, derman, tiryak, ilâç: 513: Forensic Medicine-İngilizce, “Adlî Tıbb” demek): 1462: GRAND-PERE-Fransızca, “Dede”.

*

DAİYY-Bir kimseye derler ki, bir kişi ona “Oğlumdur!” desin: 84: DAİYY-Bir insanı bir şeye bağlanmaya iten iç duygusu. Arzu. Bahane… İDDE-Vakit, zaman, müddet. Birlik. Arkadaş. Yüklenmişlik: 1084: BEZBİJEDAN-Arnavutça, “Emin”… Süryanice, HAKİMO- Üstün zekâlı: 1085: GİJSH-Arnavutça, “Dede”… KÜNYE-Bir kimsenin nereden ve kimden olduğunu bildiren, hüviyeti yazılı kâğıt. (Hüviyyet: Asıl. Mahiyet. Birisinin kimliği, kim olduğu, kökü, aslı ve esası, ne olduğu. Allah’ın varlık sıfatı): 1085: MEHDÎ Salih Mirzabeyoğlu.

 

DEV DALGA
(KABARAN DENİZ)

LEVHA: 28 Eylül 1989… Şemsipaşa’ya benzer bir yerde, el büyüklüğünde bir siyah balığın içini çıkarıp denize salıyorum… Hayvan yüzüyor… Bir sürü insan toplanmış onu seyrediyor… Biraz sonra balık ölüyor, ağzını öyle açmış ki, boğazı görünüyor… Onun yanında, koparıp suya attığım siyah bir balık kafası… Bu arada deniz kabarıyor… Nasıl olsa ıslanmayız ama, bu dalga ıslatacağa benziyor… Birdenbire okyanus dalgası gibi muazzam bir dalga kıyıda patlıyor ki, biz panik hâlinde kaçışırken bir kısım insanları denize çekti… Eyvah! Çantam da kayıb!

*

İbranice, MİŞBAR-Dev dalga. (Lâtince, Pelagus-Deniz. “İlim. Bilgi”: 1100: Fido-Lâtince, “Güvenmek”… Yevmiye: “Güvendiğim bir gence, İstikbâl İslâmındır diye bir etüd yaptırdım, güzel oldu etüdü!”… Gusto-Zevk. Lezzet. “İman, zevken idraktır”. Kusto; Yay. Yakınlık: 101: Peshk-Arnavutça, “Balık”… Arnavutça, Zi Peshk-Siyah Balık: 118: Çocuk… Veli: “İnsan, mânâlar âleminin çocuğudur!” – Onu bir şeye bağlanmaya iten iç duygu, mânâlar âlemindendir… Boşnak dilinde, Garav Riba-Siyah Balık: 421: Hüviyet… Tecdid-Yenileme. Yenilenme. Tazelenme: 421: Ebcediyyet-Temel. Asıl. Allah’ın varlıktaki sırlarından biri olan harflerin sayı değerleri ile, hesab ilmi vasıtasıyla, denizde deniz içi hayatı kurcalayan… Süryanice, Zaveto-Korku: 421: Bajati-Boşnak dilinde, “Büyü”. Gaibin tacizi… Süryanice, Coqto-Çile: 421: Etbaqi-Süryanice, “Düşünmek”… Lâtince, Plagasus- İşkenceye meraklı. “Gaibi kurcalatan: 3165: Lâ İlahe İllallah-İllâ Allah, başka İlâh yoktur… Rahman Sûresi 19-20, Berzah âyetleri: 3165: Üstadım’dan bir mısra – “Su, eşyayı kemiren küfe ve pasa ağlar!”… Kusto-Topalak otu. Bitki. “Berzah. Rızk”: 1165: Kıst-Adalet hissi. Hisse, pay. Allah Sevgilisi’nin bir ismi… Abdülhamid- “Hamid-Hamdedilen” Allah’ın kulu. “Cennetmekân 2. Abdülhamid Han, hatırda”: 3166: Derviş Muhammed-332 mührü): 553: MİŞ-VAR. (Miş: Koyun. Ganem… Miş’: “Aşı” dedikleri kızıl toprak… Bar: İzin. Yük. Zahmet. Eziyet. Sıkıntı. Def’a, kerre. Yemiş, meyve. Harf. Kale duvarı… Bar: Ek olup, “saçan, yağdıran, döken, ışık veren” gibi mânâda kelimeler teşkil edilir… Bari: Etrafı surlarla çevrili yer… Bari’: Tam üstün. Mükemmel… Fürfür-Semiz, besili koç. “Kurbanlık nefs”: 566: Seyyid Abdülhakîm Arvasî- Bâri, tam üstün, mükemmel… Süryanice, Savyut Nezlo-Muvazene: 566: Emunetus-Lâtince, “Farkeden kişi”… Süryanice, Şalituto Tabco-Hükümdarlık Mührü: 566: Qfiso İdacto-Süryanice, “Mücerred Fikir” sahibi için)… Süryanice, TNOMENO-Sekizyüz. (Dad harfi-Allah’ın Alîm ismi, İkinci Sema mertebesi, Kamer menzillerinden “Sarfe-Lisan. Kullanmak, harcamak” ile ilgilidir. Ebcedi: 800: Kültür Davamız-“Cumhuriyet sonrası kavruk nesillerin ilk ciddi fikir sesi ve ilk çileli nefs murakabesi eseridir” diye takdim eden Üstadım… Şatranc-ı Urefa’nın Yüz Kabı’nın Toplamı ve “Vuslat” hedefinin ebcedi: 1800: Tibeloyo Hudo Gedşo-Süryanice, “Dünya Çapında Bir Hâdise”… Terkis-Oynatma. Raksettirme. Döndürmek. “Kemmiyeti raksettiren keyfiyet”: 800: Müstakırr-İstikrar bulmuş. Yerleşmiş. Sabit): 553: HAGOROYUTO MHAVNUTO-Süryanice, “İslâmî Anlayış”. (Aynı ebcedle, Süryanice, Ruşmo: Sistem)

*

Süryanice, UKOMO NUNO-Siyah Balık: 270: ASRAH-Süryanice, “Beyan etmek”. İfâdeci olmak. İfâde edebilme çetinliğine girmek… Süryanice, SACRO-Saç. Kıl. “Şiir idrakı”: 270: NUHRO-Süryanicve, “Işık. Su. Nur”… ASRAH-İthaf etmek: 270: ASHAR- İndirmek. “Andırmak”… Süryanice, CESRO-On. Onlu. “Tılaî On İranî-Mehdi’yi hamil On Süvarî. Onuncu, Seyyid Abdülhakîm Arvasî Üçışık”. (Aşr-On. On adetten birini almak: 570: Arş-Gölgelik. Bağ çardağı. Kürsî, taht, yüce makam. En yüksek gök. Allah’ın kudret ve saltanatının tecelli yeri… Şer’-Emir ve nehy gibi hükümleri vaz’etmek. Bir işe başlamak. Dalmak, kesmek, girmek. Zâhir etmek, göstermek. Şeriat: 570: Sıfat-Bir kimse veya şeyin hâl ve vasfı. Suret, çehre, nişan, alâmet. Bir şeyin keyfiyetini izâh için kullanılan kelime… Sistem-Bir mevzuda tutarlı bütün: 570: Tekammül-Bitlenme. “Nokta nokta tecridle elenmiş zirveler. Tekâmül”… Şi’r: Şiir. Şiir idrakı: 570: Musattem-Mükemmel, olgun, tam… Teykin-Tam olarak ve iyice bilme. “İrfan, bilmeyi bilicilik”: 570: Maktel-Birinin öldürüldüğü yer… “Ben kimim?” diye sormak “Ölüm nedir?” diye sormakla birdir; bu sözüm, Takdim yazımı arama süreci ve hâlen sonsuza bakan Takdim yazımla beraber hatırlanmalı!): 270: TARTACESRE-Süryanice, “Oniki”. (Rüya’da, Said-i Nursi’nin bir yazısı ile belirtilen bir mânâ: 12 sığır yavrusundan biri, mucize beyanıdır)… Kıpçak Lûgatı’nda, SIR-Sığır. (Fikir Kahramanı: 706: Aktör): 270: REML-Arabça, “Tahtı mücevherle süsledi. İnce dokumak. Elbiseye kan bulaştırmak”. (Te-Allah’ın Kaabid ismi, Esir mertebesi, Kamer menzillerinden Kalb’e işaret eder: 400: Taht-Alt. “Arş altı Kürsî mertebesi”… Elbise: Bürünülen sıfat… Kan: Maden ocağı. Bir keyfiyetin bol olarak bulunduğu yer… Pîr-Ulu kişi. Ehil: 212: Pîr-İbranice, “Maden ocağı”… Zı harfi, Allah’ın Azîz ismi, Madenler mertebesi… Kan: 151: Mehdî Muhammed)

*

Süryanice, ŞİHUROYO NUNO-Siyah Balık: 658: TRAVANJ-Süryanice, “Nisan”. (Süryanice, Nison-Nisan: 1176: Sigilyun-Süryanice, “Damga”… Süryanice, Dukos-Kumandan: 1176: Derviş Muhammed-332 mührü. “Büyük ebced”… Süryanice, Kasyo-Gizli. “Be harfi, Allah’ın Lâtif ismi, Cinler-Gizliler, gizlilikler mertebesi, Kamer menzillerinden Mukaddem min-ed delale işaret eder; öne alınmış delile, Takdim’e”: 1176: Saeculum-İbranice, “Yüzyıl”… İspanyolca, Sangino-Kan: 1177: Huşobo-Süryanice, “Fikir”… Süryanice, Sod Nune-Balık avlamak: 177: Msaydonu-Süryanice, “Balıkçılık”… Levha: 2 Temmuz 2005… Bir câmide, kalabalığın ortasında ayakta, Mahmud Efendi Hazretleri vaaz veriyor. Ben, Babamla –Şerif Muammer– birlikte, oda gibi bir girintide cemaatle birlikteyim. Mahmud Efendi, gördüğüm bir Nasreddin Hoca resmindeki gibi zayıf, gözlerinin etrafı Üstadım’ın gözleri gibi halka şeklinde, çukur, dudakları da hafif çıkık ve belirgin. Yüzü de tavır ve duruş hâlinde değil de, –ekşi yüzlü demeyeyim!– ciddi. Konuşmadan sonra çıkışa doğru bizim yanımıza geliyor; ona Babamı tanıtıyorum. Babam heyecanlı ve hamasî bir tavırla benim için, “Onu sizin emrinize bırakıyorum!” veya “O sizin emrinizde!” gibi birşeyler söylüyor. Kafasında kavuğu andıran bir sarık, küçük beyaz kavuk gibi, üzerinde de beyaz entari var!)… NİSAN-Arabça ve Farsça’ya, Süryanice’den geçme bir kelime olduğu söyleniyor: 1171: CAMİNUS-Lâtince, “Maden”. (Süryanice, Metalun-Maden: 3525: Şehîd Taha Cizro + Seyyid Fehîm Arvasî + Esseyyid Abdülhakîm Arvasî “Üçışık” + Necib Fazıl Kısakürek + Salih Mirzabeyoğlu… Tefehhüm-Farkına varmak, idrak eylemek: 525: Mzadqonuto-Süryanice, “Beraet”… Beraat-Haşmet, metanet. Akranlarından üstün olan: 673: Mehdî Derviş Muhammed… Tensiye-Bir şeyi kolaylaştırma. Kısaltma: 525: Ulethisi-Zulu dilinde, “Marul”… Mehded: Acı marul… Yevmiye: Marulun göbek yapraklarından olmak isterdim!)…

 

AHLÂK-I HAMİDE
(SATRANC-I UREFA’DAN)

Şatranc-ı Urefa’nın 57. Kabı, AHLÂK-I HAMİDE-Beğenilen, güzel ahlâk. (Hadis: “Ben, mekarimi ahlâkı tamamlamak için gönderildim!”… Mekarim-Ahlak-ı hamide. Allah’ın sevdiği, beğendiği güzel ahlâk. Keremler. İyilikler: 301: Rak-Boşnak dilinde, “Yengeç-Hemze, Allah’ın Mübdî ismi ve İlk Kalem mertebesi ile ilgili Kamer menzili; bu menzilin diğer ismi, başvuran, tos vuran hayvan mânâsında, Nath’dır”… Süryanice, Abo Ruhonoyo-Manevî Baba: 301: Musavvir- Şekil ve suret çizen. “Veli sözü: Bir şeyin sureti kafanda teşekkül etmedikçe onu anlayamazsın”… Boşnakça, Rijecnik-Lûgat: 301: Figure-İngilizce, “Rakam”… Mührbend-Mühürlü: 301: Miran-Beyler… Noktasız harflerle, Derviş Muhammed: 1301: Kaptan Kusto Müslüman, noktalı harflerle): 799: VUSLAT Hedefiyle Şatranc-ı Urefa’nın Kabları’nın Ebced Toplamı. “48.751”… İZZET MİRZABEYOĞLU: 799: MIND CONTROL-İngilizce, “Düşünce Kontrolu”, sistemli… Arabça, ZU’MÜNCE-Parlamak, parlaklık: 799: ĞOBULO D’LO MELTO METHAŞBONUTO-Süryanice, “Kelimesiz düşünmek Yaradanı”

Kaynak: Baran

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: