GÖNÜLDAŞ İGOR MOLOTOV MİSAFİRİMİZDİ
GÖNÜLDAŞ İGOR MOLOTOV MİSAFİRİMİZDİ
Rus gazeteci-yazar Gönüldaş İgor Molotof tanışma-çalışma ve istişare amaçlı İstanbul’daydı.
Üç gün boyunca kendisine “ev sahibi” olarak Av. Güven Yılmaz, Adana’dan gelen Av. Ahmet Arslan ve Platform başkanımız sayın Ali Osman Zor eşlik etti.
Belli bir program dahilinde devam eden çalışmalarımız bir çok iç ve dış mesele hakkında görüş-alış verişiyle oldukça zengin bir çerçeve içinde geçti.
Rus basınında gönüldaş İgor’un imzasıyla yayınlanmaya başlayan bu görüşmelerin bize ait kısımlarını ileriki günlerde siz okuyucularımıza ulaştıracağız inşallah.
Av. Güven Yılmaz’la sayın CARLOS özelinde bir röportaj gerçekleştiren ve bu röportajı Rus basınında yayınlayan Gönüldaş İgor’u CARLOS ile telefonda görüşmesini sağlayan sayın Güven YILMAZ, gönüldaşımıza büyük bir sürpriz yaptı. CARLOS ile görüşürken oldukça heyecanlı olduğuna şahit olduğumuz Gönüldaş igor konuşmanın bitiminde ilk cümleleri şunlar oldu:
“Carlos ana dili gibi Rusça konuşuyor, hatta diyebilirim ki dile benden daha çok vakıf… Onun bu özelliği dahi tek başına Rusya’nın ona sahip çıkması için yeterli sebep olmalıyken, bugüne kadar gerektiği gibi ilgi gösterilmemesi sayın Carlos’a karşı bizim ayıbımız…”
Sohbetin başka bir yerinde geçen ve sayın Ali Osman ZOR tarafından yapılan şu tespite ise sonuna kadar katıldığını ifade etti:
“Carlos farklı farklı kesimlerden olsa da dünyadaki tüm zulme ve sömürüye karşı çıkanların ortak sembolüdür. Dolayısıyla bu kesimlerin hepsi Carlos sembolü etrafında birleşirken bizzat kendisinin işaret ettiği ise, İBDA ve onun Mimarı KUMANDAN SALİH MİRZABEYOĞLU…”
Alexander PROKHANOV, Israel SHAMİR gibi Rus Siyasetinde oldukça etkin dünyaca meşhur yazar ve siyaset bilimcilerle birlikte Rusya’da bir “TİNK TENK”-Düşünce kuruluşunda faaliyet gösteren sayın İgor Molotof İBDA ve KUMANDAN SALİH MİRZABEYOĞLU’na duyulan ilginin CARLOS’tan kaynaklandığını ifade ettikten sonra, şu görüşlerini mensup olduğu grup adına bize iletti;
“Rusya daha Amerika ve Avrupa’dan intikamını alamadı. Sovyetlerin dağılmasından sonra Batı, Rusya’nın gururuyla oynadığı gibi onu köleleştirmeye çalıştı. Bunun yanında da işine geldiği yerlerde Şeytanlaştırmaktan hiç çekinmedi… Bu tavrında halen de devam ediyor… Marksizm’den sonra Rus toplumu bir boşluğa yuvarlandı… Putin gibi güçlü bir lider gelmeseydi bugün belki Rusya Federasyonu olmayacaktı… 11 Eylül’den sonra Rusya’da Rus Toplumu arasında hızlı bir İslamlaşma süreci başladı… Ama bu İslamlaşma sürecinde bizim toplumumuz Vahhabi-Selefi akımlara pek prim vermedi… Ruslar İslam’ı Ehli Sünnet ve Sufizim üzerinden kabul etmeye meyilliler… Bugün bir çok Rus Müslüman da bu inanç üzeredir… Fakat biz farkındayız ki, Rus Devleti daha gelişimini tamamlamadı…Çünkü bir dünya görüşü, bir ideoloji üzerine oturmuş değil… Aslında bu sadece Rusya’nın değil, Amerika başta olmak üzere tüm dünyanın sorunu… İşte Carlos’un bizim için önemi de bura da ortaya çıktı. Özellikle ADIMLAR dergisinde Rusçaya çevrilen yazılardan takip ettik… Carlos’un devamlı “ KUMANDAN” vurgusu bizi İBDA’yı araştırmaya yöneltti, halan de bu çalışmalarımız devam ediyor… Bu ziyareti de bu gayeyle gerçekleştiriyorum…Bizler uluslar arası arenada Türkiye’yle Rusya’nın Batıya karşı siyasi olarak müttefik olmaları gerektiğine inanıyoruz…Yakın zamanda yapılan hatalara rağmen bu inancımızda bir değişiklik olmadı. Daha üst bir siyaset olarak “Türk-Rus birlikteliği gerçekleşebilir mi “ şu an çalışmalarımız bu düşünce üzerine devam ediyor… Tabi ki bunun ortak bir ideoloji ve dünya görüşü etrafında olması gerektiğini “eski Marksistler” olarak farkındayız…İnşallah bundan sonra da bu ilişkilerimiz bu zemin üzerinde daha gelişmiş olarak devam edecek…”
Yine Rus basınında yayınlanmak üzere Gönüldaş İgor Platform Başkanımız sayın Ali Osman Zor ile İBDA başta olmak üzere Rusya ve Türkiye’nin dış politikaları ve bu iki ülkenin tarihi ve geleceği, bölgemizde yaşanan hadiseler, Amerika ve Avrupa politikaları üzerine uzunca bir röportaj gerçekleştirdi. Ayrıca sohbetin özel bölümlerinde varlığı Kumandan Mirzabeyoğlu tarafından gündeme getirilen ve kamuoyuna maledilen TELEGRAM-ZİHİN KONTROLÜ işkencesi hakkında Av. Güven Yılmaz ve Av. Ahmet Arslan tarafından bilgilendirildi. Bu konu hakkındaki karşılıklı bilgilendirme süreci Gönüldaş İgor’un Rusya’da yapacağı çalışmalarla da devam edecek.
Üç gün boyunca devam eden bu tanışma-çalışma ve istişare toplantısının bize ait notlarını ileriki günlerde yayınlayabileceğimiz kadarıyla siz okuyucularımızın değerlendirmesine sunacağız.
30 Haziran akşama doğru İstanbul’a ayak basan sayın İgor Molotof, 3 Temmuz günü yine akşama doğru başta Kumandan Mirzabeyoğlu olmak üzere tüm gönüldaşlara selam söyleyerek ve bir dahaki görüşme noktasının Moskova olması temennisiyle tekrar Rusya’ya döndü.
ADIMLAR