TELEGRAM SUİKASTİNE DÜŞÜLEN NOTLAR

-Bütün Çeteler, Örgütler Çökertildi, Açığa Çıkarıldı da, Telegram Terör Örgütü’ne Niye Dokunulmadı ve Dokunulmuyor?-

Sayın Avukat Zafer Şahin, bizim “4 Mayıs Neyin Tarihi” başlıklı ve Kumandan’a düzenlenen Telegram suikastinin tarihi ile Telegramcı Terörist çetenin elebaşlarından İhsan Güven cinayetinin medyada duyulmasının aynı güne denk gelmiş olmasına dikkat çeken yazımız üzerine kendi Twitter hesabından yapmış olduğu açıklamaları takdim ediyoruz:

‏Önceki twitlere ilaveten Kumandan Mirzabeyoğlu’na suikast ve tarihi ‘4 Mayıs’ hakkında Adımlar Dergisi’ndeki yazıya ek birkaç not:

İhsan Güven; Mirzabeyoğlu’nun ‘TELEGRAM-Zihin Kontrolü’ Kitabında adı geçen, bu melanet işkencede başta gelen bir isim.

Nasıl adı geçiyor, kısmen hatırlayalım:  Bu ‘TELEGRAM’ adını verdiği, beden ve zihne doğrudan etkili EMF-RF-Sinyal cihazının ‘mânâda ve belki maddede başı…’ olarak ve ‘biteviye konuşma…’ şeklinde! (Buradan ‘ses kasetleri’ bahsinde İsth. Örgütü bağına geçeceğiz)

Kitapta Aktüel Dergisinde çıkan İ.G.’nin ses kasetleri ve eşi A.E.’nin ropörtajı malûm… Kitabın eklediğim fotoğraftaki sayfasındaki gibi, A.E., İ.G.’nin şarkıcı Çelik E. üzerinden orduyla gayrı resmi temasını da belirtiyor… (Not: A.E., İhsan Güven’in boşandığı eski eşidir ve İhsan Güven’in başında olduğu tarikatımsı yapılanmada yer alan şarkıcı “Çelik” Erişçi’nin bestelerini çaldığı iddiasıyla “Çelik”i mahkemeye vermesi üzerine böyle bir tarikatımsı yapının varlığından kamuoyu haberdar olmuştur. ADIMLAR)

Gelelim bu ‘temasın’ detayına, JİT-MİT ilgisine…

İ.G.’nin, MİT-JİT-Ordu ilişkilerinin detayı ‘Ergenekon’ iddianameleri ve delil klasörlerinde de yer alıyor… (Ki, o dönem sırf bu çeteye dair bir malumat var mı diye aylarca incelediğimiz mevzuuydu. Bir şey çıkmadı ve Telegram da devam etti malûm.)

İşte o dava dosyalarında, İG’nin (bilmediğimiz başkaca temasları yanında) mezkûr ses kasetlerinin, şarkıcı Çelik E., Yazar Ergün Poyraz, Gülseven Yaşer tarafından JİT Başkanı Levent Ersöz’e, H. Atilla Uğur’a, yâni JİT’e-Orduya-İstihbarat teşkilâtına ‘taşındığını’ görüyoruz…

Kartal Cezaevi’ndeki Telegram işkencesi döneminde, kitapta (yukarıda belirttiğimiz) yazılanlar ve bu detaylar değerlendirildiğinde şu da olabilir: Bizzat cihazın başında olmadan da bu belirttiğimiz ‘ses kasetleri’ Telegram-sinyal işkencesinde ‘biteviye konuşma’ hâlinde yayınlanmış olabilir. Nitekim Kumandan aynı kişiye ait ses kasetlerinin Aktüel dergisinde çözümünü gördüğünde tanıyor, tespit ediyor…

Tabi bu, Kartal Cezaevi 2000-2003 yılı safhasındaki isimler-çevreler… Peki ya sonrası??..  Hatırlayalım…

Kartal’daki süreç/vahşetten sonra TELEGRAM-Zihin Kontrolü işkencesi bu kez Bolu F Tipi Cezaevi’nde 2005 YILININ Temmuz ayının ilk haftasında TEKRAR BAŞLIYOR. Yeniden yargılama, tahliye, beraat süreçlerinde dahi ve ŞEHİD edilene kadar kesintisiz devam ediyor…

Bolu’da avukat görüşünde Kendisinin ifadesiyle; Bolu’daki Telegramcıların Kartaldakileri “küçümseyerek” ve “Amerikanvarî bir şımarıklık ve kendinden eminlikle” ‘işe’ başladıklarını da söylemişti; ki bir gün, gardiyanlar içinde birinin, “daha zihni silinmedi mi” demesine kadar…

Diğer yandan belirttiğimiz İG ve diğerleri ile JİT Başkanı, JGK Komutanı ve çevresi dâhil malûm ‘Ergenekon’ süreçlerinde, güç savaşlarında vs. enterne edilmesine rağmen Telegram işkencesi suçu ortaya çıkarılmak bir yana belki daha gelişmiş devam etmesi üzerinde de çok düşündük.

Yâni bu Telegram işkencesindeki kör ‘devamlılık’, nasıl olabiliyor? Tamam, dışarıdan isbatı kabil değil ama ülkede birbirine girmeyen çete, karıştırılmayan yer kalmadı, misâl Genelkurmay Başkanı İ.B. bile hapse atılıyor; onlardan veya bunlardan-şunlardan bu nasıl fâş olmuyor?

Dediğim gibi bunları ‘artık’ çok önemli bulduğumdan değil, kendimce not defteri kabilinden buraya yazıyorum. Olmaz ya belki birisi için önem de arzedebilir, bilemem.

Mirzabeyoğlu’na, O’nun gibi birisine nefes aldırılmayan yerden-toplumdan-ülkeden bir hayır çıkacağını da sanmam.

One thought on “TELEGRAM SUİKASTİNE DÜŞÜLEN NOTLAR

  1. Bu zihin kontrolü saldırılarını insan dışında başkaca canlılar organize ediyor.İnsanları chipleyip köleleştirmek istiyorlar.İnsanlar arasında çok büyük gruplar kendilerine dokunmamaları karşılığında bu canlılara destek veriyorlar.Tabiikibyanılıyorlar.

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d