TEKNOLOJİ VE STARLİNK PROJESİ

TEKNOLOJİ VE STARLİNK PROJESİ

Günümüz teknolojisi, hukukî, siyasî, iktisadî ve içtimaî ilişkilerden oluşan bir yapı, bir değerler sistemi ve karmaşık sosyal ilişkiler ağı getirmekte.

Günümüzde baş döndürücü bir hızla gelişen dijital teknoloji,  toplumsal yapıyı ve dolayısıyla bireyleri temelden etkileyip değiştirmekte…

Bireyler ve toplumlar, gelişen teknolojiyi üreten kültürün sunduğu imkânları kullanarak teknolojiyle ilişkisini kurarken, aslında teknolojiyi üreten kültürün; kendi kültürünü, ideolojisini de beraberinde getirdiğini fark etmeden, düşünmeden ya da düşünemeden teknolojinin imkânlarından yaralanmak istiyor.

Hızlı bir şekilde ilerleyen dijital teknoloji konusu da yine ideoloji, kültür ve sistem konularını beraberinde getiriyor.

Daha açık bir şekilde ifâde edecek olursak kendi kültürünü, ideolojisini beraberinde getiren teknolojiyi,  kendi ideolojimize, kültürümüze uyarlayamadığımız noktada teknoloji kendi ideolojisini ve kültürünü de getirmiş oluyor.

Tabiî ki kendi kültürümüze uyarlayabilmek için önce ideoloji ve sistem sahibi olmak gerekir.

Kısaca günümüzde hızla gelişen dijital teknoloji ideoloji, sistem,  kültür, yaşam tarzı ihraç eden ve devamlı genişleyerek içine çeken bir girdap gibi önümüzde duruyor.

Sonuçta önümüzde devamlı genişleyerek büyüyen teknolojileri;  ideoloji, kültür ve sistem çerçevesinde değerlendirebilmek için önce bu teknolojiyi tanımamız, öğrenmemiz, anlamamız gerekmiyor mu?

Dünyada birçok teknolojik gelişme ve çalışmalar devam ediyor. Bugün bunlardan bir tanesine dikkat çekmek istiyorum.

Dünyada dijital dönüşüm ve buna bağlı olarak yenidünya düzeni hakkında şimdiye kadar çok şeyler yazıldı, söylendi, komplo teorileri üretildi ve hâlâ da konuşulmakta.

Belki de birçoğumuz artık bu tür bilgilerden çok sıkıldık. Fakat Corona virüsü ile birlikte dijital dönüşüm ve yeni dijital çağ söylemleri daha da artmaya başladı.

Ve Corona virüsü ile birlikte tüm dünya karantina sürecinden geçerken gözlerden kaçan birçok şey oluyor.

Ne mi oluyor?

Tüm dünyayı sarsan ve hayatı neredeyse durma noktasına getiren Covid-19 salgınına rağmen, görünürde Elon Musk’ın sahibi olduğu Spacex adlı şirket çalışmalarına devam ediyor.

Geçtiğimiz günlerde Spacex şirketi tarafından uzaya gönderilen 60 adet Starlink uydusunun uzaya gönderiliş haberlerini okuduk.

Elon Musk’ın sahibi olduğu Spacex şirketinin geliştirdiği Starlink projesi tüm dünyaya internet erişimi vaad ediyor. Yani dünyanın neresinde olursanız olun internete erişiminiz olacak.

Elon Musk, Starlink uydularının 6 ay sonra kamuya açık beta testlerinin yapılacağını da duyurdu.

Starlink uydularının toplam sayısının ilk aşamada 12 bin, sonrasında 30 bin, daha sonrasında ise toplamda 42 bin olması ve 2027 de tamamlanması plânlanıyor.

Starlink uydularının aynı zamanda askerî sahada da kullanılacağını şirket yetkilileri söylemekte.

Peki, Starlink uyduları hayata geçtiğinde bize neler sunacak?

Hayatımızı kolaylaştıracak mı?

Yoksa özgürlüğümüzü elimizden mi alacak?

Ne demek mi istiyorum?

Özgür bir internet olacak, yani yasaklı siteler olmayacak, yaşadığınız ülkenin yasak ya da kısıtlama sınırları ortadan kalkacak. Herkes aslında bir Amerikan vatandaşı gibi internete bağlanıyor olacak.

Böyle bir durumda Amerikan karşıtı bireylerin durumu bir kenara, bağımsızlıklarını mühimseyen ve ülke güvenliği konularında hassas olan Çin ve Kore gibi birçok devlet ne yapacak? En önemlisi ülkemizi yönetenler ne düşünmekte?

Belki bu ve benzeri konularda hassas olan, bağımsızlığını korumaya çalışan ülkelerin kanunlarına uygun olacak şekilde, özel anlaşmalar, sınırlamalar getirilebilir.

Kukla devletler ya da hükûmetlerin zaten böyle bir sorunu olacağını tabiî ki de düşünmüyoruz.

Bunların nasıl olacağını önümüzdeki yıllarda göreceğiz. Starlink uydu takımyıldızının tasarlanması, inşa edilmesi ve konuşlandırılması için on yıllık bir sürenin gerektiği söyleniyor. Bu projenin Mayıs 2018 itibariyle Spacex’ şirketine 10 milyar dolara mal olacağı tahmin ediliyordu.

Projenin geliştirilmesine 2015 yılında başlandı ve 2018 yılı şubat ayında ilk iki prototip uydu test uçuşu ile denendi. İkinci etap test uyduları ve ilk büyük çaplı konuşlandırma ise 60 adet küçük uydu barındırıyordu ve evre 24 Mayıs 2019 tarihinde gerçekleştirildi.

2019 yılı Kasım ayı itibarıyla Spacex şirketi 122 uyduyu konuşlandırdı.

Her iki haftada bir gerçekleştirilen uydu fırlatmaları ile bu yılın ortalarına kadar toplamda 12 bin uydu, ardından toplam uydu sayısının 2027’ye kadar 42 bine çıkarılması plânlanmakta.

Arkadaşlar hayal edebiliyor musunuz acaba bilmiyorum ama şu ân, bir 10 saniye, dünyanın etrafının 42 bin uyduyla çevrildiğini düşünmenizi istiyorum.

Ve düşünürken şu soruyu kendinize de lütfen sorun:

42 bin Starlink uydusu gerçekte ne amaçlıyor? Elon Musk Starlink projesiyle dünyanın en ücra köşelerine fiber-optik kablo bağlantısı olmaksızın uydular üzerinden hızlı internet erişimini sağlamayı amaçladığını söylüyor. Ve Elon Musk, söz konusu yeni sistemde ilk kez denenen birçok farklı teknoloji olduğunu ve dünya yörüngesindeki bazı uyduların bu yeni teknolojilerin baskın çıkmasından dolayı çalışmayabileceğini de açıkladı.

Geçtiğimiz günlerde twitter hesabından bir açıklama yapan elon Musk, geniş bant internet testlerinin 3 ay içerisinde özel beta olarak başlayacağını, yaklaşık 6 ay sonra ise kamuya açık beta testlerinin yapılacağını duyurdu.

Arkadaşlar sözü daha fazla uzatmadan tekrar hatırlatmak istiyorum.

Starlink uydularının aynı zamanda askerî saha da kullanılacağını hatırlatarak ayrıyeten değişik teknolojiler barındırdığı söylenen bu projedeki “değişik” ifadesinden ne anlamamız gerekiyor? Yani henüz açıklanmayan, bilinmeyen, bir teknoloji ile karşı karşıya olduğumuz anlaşılmakta.

Arkadaşlar Starlink projesi söylendiği gibi gerçekten dünyaya sadece hızlı internet erişim imkânı mı tanıyacak?

Askerî sahada da kullanılacağı ve birçok bilinmeyen teknoloji barındırdığı söylenen bu proje bu kadar masum veya iyi niyetli mi sizce?

Starlink projesiyle ilgili söyleyeceklerim şimdilik bu kadar.

Bize gerekli olan ideoloji, kültür ve sistem çerçevesinde teknolojiye ve gelişmelere bakabilirsek eğer teknoloji bizi gütmez, biz teknolojiyi güderiz.

Herkese sağlıklı günler diliyorum.

Cüneyt KARAN

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: