BÜYÜK DOĞU’YU İNŞA ETMEK
“İnşallah 76 milyon hep birlikte Büyük Doğu’yu İnşa Edeceğiz” sözünün üzerinden 7 yıl geçti.
Şimdi güzel bir durum değerlendirmesi yapılır? Buyurun, yapana yapma demeyiz!
Ben şöyle yorumlamışım o dönemde:
“Halis bir Büyük Doğucu olarak, bu demeç karşısında iyi niyetli olmak istiyorum. Zaten ben Başbakan’ın kötü niyetli birisi olduğunu düşünmüyorum. Yalnız, iyi niyet demek bu işlerde pek bir şey demek değildir. Her türlü cinayet de iyi niyetle işlenebilir. En büyük suçlar da iyi niyetle işlenir. “Cehennemim yolları iyi niyet taşlarıyla döşelidir” denilmiştir.
Benim burada bu söze karşı olmak istediğim iyi niyetlilik, daha çok iyimserlik anlamında: Hani, inşallah sayın Başbakan, Büyük Doğu’nun (BD) Büyük Ortadoğu Porojesi (BOP) ile ilgili bir şey olduğunu düşünmüyordur! Ve inşallah sonu Neo-Osmanlıcılığın âkıbetine benzemez! İnşallah, inşallah… Hâsılı iyimserim; kulağa hoş gelen bu gibi sözler karşısında kötümser olmam mümkün değil. “Hayır, inşa edemeyiz” diyecek değilim ya; inşallah ederiz!
Tabii, bu işlerin sübjektif olması mazur görülebilecek kısmı, sadece besmele kabilinden olan başlangıç kısmıdır. Hemen onun ardından, realitenin aynasında suretini görmeye başlamak gerekir ki, iyimserlik devam etsin.
Zaten ben bu toplumun içinde Büyük Doğu gibi bir üstün ideale karşı gelecek bir kesim olacağını düşünmüyorum; toplum buna ihtiyaç halinde. Belki çoğu neye ihtiyacı olduğunun farkında değildir, o kadar. Misal; adına Kemalizm diyordur ama, aslında muradı Büyük Doğu’dur. Adına Turan diyordur ama, muradı Büyük Doğu’dur. Adına Sosyalizm diyordur, Kürdistan diyordur ama, aslında muradı Büyük Doğu’dur. Mümkün…
Tehlike asıl dışarıdan gelen tehlikedir ve onun bertaraf edilmesi kolay değildir. (…)
Bunu düşününce pek bir iyimserliğim kalmıyor; o yüzden ben Büyük Doğu’nun yavaş yavaş, azar azar inşâ edilebilmesine pek şans vermiyorum. Büyük Doğu’yu inşâ dâvâsı sert ve net bir kararla başlamalı, ancak bu takdirde gerçekleşebilir diye düşünüyorum. Bu da pek mümkün görünmediğine göre?
Şu hâlde: Biz güzel sözler karşısında daimi iyimser ve gülümseriz; bu bir… Biz güzel sözlerle kandırılıp kötü emellere âlet edilebilecek köylü kızı da sayılmayız; bu da iki…
Selim Gürselgil