İKİYÜZLÜ “İNSAN HAKLARI” DAYATMASI… RUSYA HER ALANDA HAKLI!

Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanlığı, “Bazı Ülkelerdeki İnsan Hakları Durumu Hakkında” bir rapor yayınladı. Rusya Federasyonu Ankara Büyükelçiliği resmi Twitter hesabından paylaştığı raporu alakalarınıza sunuyoruz.

Büyükelçilik tarafından “Bazı devletler, evrensel normlar kisvesi altında demokrasi ve insan hakları standartlarını “ihraç etmeye” çalışmakta, diğer devletlerin içişlerine karışmakta; bağımsız dış politika izleyen ülkelerdeki insan hakları durumunu aktif bir şekilde eleştirmekte” notuyla yapılan paylaşım, İBDA Mimarı Salih Mirzabeyoğlu’nun 29 Kasım 2014 tarihli “Adalet Mutlak’a” başlıklı konferansındaki şu ifâdeleri hatırlatmakta kuşkusuz:

“Bunların hepimizin ortak derdi olması lâzım değil mi?… Şimdi burada şu şu şu devletin şeyi var da bizde niye yok?… İşte evrensel ilkeler falan, iyi tatlım da evrensel ilkelerin içine bunlar niye girmedi? Öyle değil mi?… Şimdi bu evrensel ilkeler palavrasını da bir tarafa bırakalım, “evrensel ilkeler” falan diye bir şey yok, burada hâkim olanın koymuş olduğu kurallar var! Uyarsan uyarsın, uymazsan uydururlar! Bu kuralların mânâsı da budur. Meselâ ben bunları “Başyücelik Devleti”nde de yazdım; “demokrasi diye zorlama” diyorum… Ya adam dünyanın öbür ucundan tanklarıyla uçaklarıyla geliyor, bu adamı “demokrat” yapacak…”

Başkan Vladimir Putin ve şahsında Rusya’nın, Barbar Batı saldırganlığı karşısında Doğu adına, hepimizin ortak dertlerini sahiplenmeye devam ettiğini gösteren rapor; Batının (ABD, AB, BM) ikiyüzlü bir şekilde işgal, soykırım, sömürgeleştirme ve siyasî boyunduruk altına alma âleti olarak kullandığı argümanların başında gelen “insan hakları raporları”na ayna tutmakta, Batılı iktidarların “insan”a revâ gördüğü zulüm ve haksızlıkları gözler önüne sermekte.

Genel Başkanımız sayın Ali Osman Zor’un “Rusya kaybederse Doğu kaybedecek!.. Rusya kaybederse, Eski Düzeni faşizan bir şekilde, “Neonazi kırması” olarak bütün her tarafa dayatacaklar!” sözlerini doğrulayan raporda, Anglo-Sakson Batı dünyası ve “demokrasisi”nin Ukrayna’daki Neo-Nazi kırması çetelerde açığa çıkan karakterinin, söz konusu ülkelerdeki uygulama ve hak ihlâllerine yer verilmekte.

Aşağıda, Rusya Federasyonu Ankara Büyükelçiliği’nin Twitter’daki kısa paylaşımı ardından Telegram hesabından yaptığı, gönül rahatlığıyla altına imzamızı atabileceğimiz paylaşımı ilgi ve alakalarınıza sunuyoruz.

Söz konusu paylaşımın sonundaki linkte yer alan rapor İngilizce olarak yayınlanmış, dilerseniz herhangi bir “translate” uygulaması üzerinden Türkçe çevirisini okuyabilirsiniz.

ADIMLAR Dergisi

Rusya Federasyonu Dışişleri Bakanlığı’nın Raporu:
“Bazı Ülkelerdeki İnsan Hakları Durumu Hakkında”

🔹İnsan hakları alanında en ciddi sorunlardan biri, bazı durum ve gelişmelerin değerlendirilmesi sırasında çifte standart uygulamalarına devam edilmesidir. Fiiliyatta insan hakları meselesi, artık aleni şekilde, uluslararası toplumun bir dizi üyesi tarafından bazı ülkelerin siyasi çıkarları uğruna içişlerine müdahale etmek, bağımsız devletlerin egemenliğini ihlal etmek için bir araç olarak kullanılmaktadır.

🔹BM, AGİT ile Avrupa Konseyi çerçevesinde geliştirilen ve işleyen, Nazizm, ırkçılık, yabancı düşmanlığı ve bunlarla bağlantılı hoşgörüsüzlüğün yüceltilmesini reddeden, kınayan ve önleyen yasal mekanizmalara rağmen, bazı ülkelerde ırkçı fikirlerin ve değerlerin propagandası açıkça yapılmakta ve aşırı milliyetçilerin nüfuzu artmaktadır. Bu ülkelerin yetkililerinin geniş yelpazeli hoşgörüsüzlük tezahürleri karşısındaki eylemsizliği, ifade özgürlüğü hakkının sözde mutlak doğasına ikiyüzlü göndermeler yapılarak haklı gösterilmektedir.

☝️Dikkat çekici bir diğer nokta, Batılı “örnek demokrasilerin” genelde ırkçı, neo-kolonici görüşlere sahip olmasıdır. AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell’in dünyayı “harika bahçe” ve “jungle” (cangıl) olarak ikiye ayıran ve son zamanlarda yankı uyandıran ifadesi, bu tür neo-kolonici konseptin açık bir örneğidir. Batılı ülkelerin uluslararası hukuka alternatif olarak kendi “kurallarına dayalı düzeni” dayatma arzusu bu tür görüşlerle uyuşmaktadır. Bu yaklaşımda, özünde tüm devletlerin, bu kuralları yaratmaya “hakkı olanlar” ile Batı tarafından verilen talimatları harfiyen yerine getirmek zorunda kalanlar olmak üzere ırkçı bir şekilde bölündüğü aşikardır.

⚔️Batılı ülkelerin ve müttefiklerinin İkinci Dünya Savaşı’nın tarihini yeniden yazma ve sonuçlarını gözden geçirme çabalarının yanı sıra, ırksal üstünlük teorisini yaratan ve uygulamaya koyan savaş suçlularını ve suç ortaklarını aklamaya yönelik alaycı girişimlerini de ayrıca hatırlamalıyız.

📃Bu rapor; kendilerini gelişmiş demokrasiler olarak gören, kendilerini insan haklarının korunması açısından “örnek” sayan ve bu ülkelere yakın olan devletler de dahil olmak üzere, bazı ülkelerdeki insan hakları durumunu incelemektedir.

❗️Özellikle bu devletler, evrensel standartlar kisvesi altında demokrasi ve insan hakları standartlarını aktif bir şekilde “ihraç etmeye” çalışmakta, diğer devletlerin içişlerine karışmakta; bağımsız dış politika izleyen ve kendi tarihi, kültürel ve dini değerlerini ve normlarını savunan ve bu nedenle hoşnut olmadıkları ülkelerdeki insan hakları durumunu aktif bir şekilde eleştirmektedir.

🌐 Oluşturulacak yeni dünyada ve daha adil bir uluslararası ilişkiler sisteminde, dünya devletlerinin egemenliklerine, tarihi, kültürel, dini ve ulusal özelliklerine hakiki saygı gösterme ilkesinin tam anlamıyla hayata geçirileceğine inanıyoruz. Böyle bir sistemde sömürgeciliğe, neo-koloniciliğe, ırkçılığa, ırk ayrımcılığına ve hoşgörüsüzlüğe yer olmayacaktır. Bu sistem, bazı ülkelerin uluslararası hukuk sistemini tekeline alma ve evrensel insan hakları mekanizmalarını bencil amaçlar uğruna kullanma girişimlerine de meydan vermeyecektir.

Raporun tamamını okuyunuz.

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: