ZORAKÎLİK

Yavuz USTA

Zor, kolay olmayan şeylerin zıddı; zorakî ise zorlama ile olan şeyler… Hafiflik ifadesini vehmettirse de Rabbin lutfu hikmetini görebilirsek muazzam değerli şeyler…

“Her zorluğun yanında\ardında bir kolaylık vardır” (İnşirah 94\5)… Hadisi Şeriflerde ise zorluktan ziyade sabıra dikkat çekiyor Rabbin sevgilisi Peygamber…

İtiraf edeyim ki Rabbe imân benim için zorakî, inanç zorunluluğudur; dış dünyamda şahitlendirildiğim her hadisenin iç dünyamdaki muhasebesi sonucu tek yaratıcının varlığına imân zaruriyetimi kamçılayıp teslim almıştır… Yani anne baba, konu komşu, imam ve müezzinler inanıyorlar diye imân etmemiş hatta onlara rağmen imân etmişimdir…

Bir fikrin, ideolojik oluşumun ekseni yörüngesinde duruşum, savunduğum, olmayı ve oluşturmayı istediğim şeyler üzerindeki benzer değer ve prensiplerin müşterekliliğinin sonucu bir zorakîlik… Derdim ortam yapmak olsaydı, bir zamanların 20-30 kişilik arkadaş ortamlarımdan uzaklaşmaz, haz âlemlerinde akar giderdim…

Neden böyle bir yazı yazmaya zorlanıyorum? Her birimiz çapımız nispetince inanç -fikir ekseni yörüngesinde turlayan uyducuklarız ve doğası gereği her insan zamandan ve mekândan pay sahibi olmayı ister ve hak iddia eder ki gayrete vesiledir; bu, anlaşılabilir şeylerdendir…

Anlamadığım ve inatla ithâmlı imâlarla muhalif durduğum, inanç-fikir ekseninde yüzerken rastlaştığım diğer uyduların, zaman ve mekânda daha fazla hak sahibi olduklarına mazilerini işaret ederek, yörüngemi işgâl iştahlarını göstermeleri…

Mazlumların kanlarını emen keneleri, uğur böcekleri gören optik bozukluğunuzu fark edemezken, cakanızı ve sebebi mazideki yaşanmışlıklarınızı -her ne ise- önemsemiyorum..

Sizin, “aksiyon” dediğiniz şeylerin neticesi ensenizden tutulup getirilirmeleriniz olduğu zamanlarda, dik durma zorakiliği emrine karşılık, o el sahiplerini it kovalar gibi kovaladığım yaşanmışlıklarım da mevcuttur…

Entresan uyducuk profiller ile sohbetlerim olmuştur, aksiyon filimlerinin etkisiyle zarf içinde gerzekce aksiyon geveleyenlere ciddi aksiyonlar teklif ettiğimde gerisin geri on takla nasıl atabildiklerini de göstermişlerdir…

Ne teneke sesi, nede davul sesi severim, tercihim herzaman ney sesidir.

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: