TARİH MUHASEBESİ

(1839-1979)

Tarihim mahzende bükülü kaldı;

Ağacım kökünden sökülü kaldı.

Rüzgâr kesilince, mahzun bayrağım

Gönderi üstüne dökülü kaldı.

Saçı yapıştırma kel devrimlerin

Kala kala takma kâkülü kaldı.

Hep belâ, hep belâ, püsküllü belâ;

Belâsı gitti de püskülü kaldı.

Mâbedler dışından kapısı açık,

İçinden mânası sürgülü kaldı.

“Hürriyet” narası koptu kopalı;

Vicdan ezik, ağız büzülü kaldı.

Yumurta güvercin, civcivi karga;

Anne, yavrusuna küsülü kaldı.

Köylerden kentlere Moğol akını;

Hazine tarlada gömülü kaldı.

Vatanda değersiz ham insan gücü;

Yaban illerine sürülü kaldı.

Batıyı haraca kesen ellerde;

Nihayet dilenci keşkülü kaldı.

Batı dedik, Batı dedik ve battık;

Alınlar yerlere sürtülü kaldı.

Ortada, çarkında ezildikleri

Mankafa makine Herkülü kaldı.

Gerçek motor imân, gerçek füze aşk;

Bu da çoklarında örtülü kaldı.

Önce dinde, sonra küfürde yobaz,

Her defa tepede çökülü kaldı.

Enflâsyon yoliyle hiçe varmanın

Bilmem kaç sıfır, kaç virgülü kaldı.

Kaçtı akıl, göçtü fikir, çöktü dil;

Ruh her noktasından törpülü kaldı.

Batı dargın, Doğu dargın, gök dargın;

Ön, ard, üst, alt taşla örtülü kaldı.

Hâsılı, yaktılar baba evini;

Ne sözü, ne izi, ne külü kaldı.

Çözdük her müşkülü derlerse, de ki:

Sonunda var olma müşkülü kaldı.

Üstad Necip Fazıl Kısakürek (1979)

*******

Ayhan SÖNMEZ

Tarih kesin bir bilim değildir. Her ne kadar bir bilim olduğu iddia edilse de aslında öyle değil, sadece ilmî metodları kullanıyor. Tarih, bilgi ve şiirdir. Bu bilgi araştırmacıların, profesörlerin veya akademisyenlerin kibrini tatmin etmek için oluşmamıştır. Fonksiyonu geçmişin sırlarını, güçlerin doğuşunu ve düşüşünü, küçük ve büyük aktörlerin davranış ve güdülerini, sebeblerini ve neticelerini ortaya çıkarmaktır; kendimize ve içinde yaşadığımız belirsiz dünyaya ışık tutmaktır. Bu bilgi kırık hafızamızı onarabilir. Tarih, analojiler ve karşılaştırmalarla ilerler. Asla tarafsız değildir. Mânâlı kılmaktır, tefekkür için muhasebedir. İşte bu yüzden bu bilgi, merak ve dikkat dağıtmanın ötesinde, sebepler çıkaranlar için tehlikeli ve sarhoş edicidir. Harekete geçmek ve ondan umut etmek. Bu yüzden, bana bugünü anlamamı ve kasvetli olsa bile geleceğin vaatlerinin kokusunu almamı sağlayabilsin diye geçmişten çalmadır.

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: