NE DE GÜZEL ANLATMIŞ…
Hürriyet gazetesinden Abdülkadir Selvi, iktidarın yeni dış politika açılımını çok güzel anlatmış. Selvi’yi dinleyelim:
DIŞ POLİTİKADA BATI YÖNLÜ AÇILIM
İnişli çıkışlı bir seyir izliyor Türk-ABD ilişkileri. Yeni bir çıkış sürecindeyiz.
Ama sadece ABD ile ilişkilerimiz değil. Yeni dönemi dış politikada bir açılım süreci olarak değerlendirmek mümkün. Bu stratejinin mimarı Cumhurbaşkanı Erdoğan. Süreç seçimlerden hemen önce başladı, seçimden sonra ise hızlanarak devam ediyor. Erdoğan’ın seçimleri açık bir farkla kazanması da Batı başkentlerine, “Erdoğan 5 yıl daha işbaşında. İlişkilerinizi ona göre düzenleyin” mesajı oldu. Erdoğan da yeni döneme yeni bir sayfa açarak başladı. Yeni dönemin özelliği ilişkilerde bir restorasyon ve iyileştirme süreci olacak. Bunun dış politikada ve ekonomide olumlu yansımaları ise önümüzdeki günlerde hissedilecek.
BAE, SUUD VE MISIR
1- Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan’la ilişkiler son 10 yılın en iyi seviyesine taşındı. Mısır’la ilişkiler yeniden kuruldu.
2- Seçimden sonra ise ABD ile ilişkilerde bir yumuşama sağlandı. Seçimden sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ilk arayan devlet başkanlarından biri Biden’dı.
İSVEÇ’İN ÜYELİĞİ
3- Türkiye, NATO’nun genişlemesini destekledi. Finlandiya’nın NATO’ya üyeliği onaylandı. İsveç’e şartlı olarak kapı açıldı. Ev ödevini yerine getirdiği takdirde İsveç’e üyelik ekimde Meclis açıldıktan sonra onaylanacak.
İSRAİL-YUNANİSTAN
4- ABD kamuoyu açısından önem arz eden İsrail ve Yunanistan ile ilişkiler iyileştirildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’de İsrail Başbakanı Netanyahu ve Yunanistan Başbakanı Miçotakis ile olumlu geçen bir görüşme yaptı.
Erdoğan 7 Aralık’ta Yunanistan’a gidiyor. İsrail Başbakanı Netanyahu ise Türkiye’yi ziyaret edecek. Türkiye ile İsrail’in Akdeniz’de ortak sondaj çalışması yapması gündeme geldi.
ABD İLE İLİŞKİLER YENİ BOYUTTA
5- Türkiye ile ABD arasındaki ilişkiler savunma ve dış politika ekseninin dışına çıktı. Ekonomik boyutta yeni bir ivme yakalandı.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Goldman Sachs’ın ev sahipliğinde 120 finans temsilcisi ile bir araya geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’de ilk 100 içinde yer alan 27 şirket temsilcisiyle yuvarlak masa toplantısı yaptı. ABD’li finans ve iş dünyasının Türkiye’ye yatırım iştahı dikkati çekti. İlgiyle takip edilen Elon Musk’la görüşmesinde Tesla’nın 7’nci fabrikasının Türkiye’de kurulması gündeme geldi.
Değerlendirmeler Türkiye ile ABD ilişkilerinin ekonomide yeni bir boyut kazandığı yönünde.
Selviye bu kadar güzel anlatmasından dolayı maşallah… Gerçekten çok güzel anlatmış…
Biz de bir fıkra anlatalım:
Yıllar sonra karşılaşan iki arkadaş hal hatır sormuşlar, çocuklar ne yapıyor faslına gelmiş, “senin cin gibi bir kız vardı, okudu mu, şimdi ne yapıyor?” diye sormuş biri, öbürü başlamış anlatmaya:
“Yok, okumadı ama, bir şirkette küçük bir işe girdi. Şefi hemen değerini kavradı, maaşını artırdı. Sonra patronunun da gözüne girmeyi başardı, öyle ki patron onu kendi bölümüne aldı; çalışmasından o kadar memnun kaldı ki, maaşını daha da artırdı, hatta araba aldı. Sonra patronunun bir arkadaşı, başka bir şirket sahibi, benim kızı kendi firmasına transfer etti, daha yüksek maaşla üstelik. Başını kaşıyacak vakti yok garibimin. İlk başlarda geceleri fazla mesai yapıyordu, sonra hafta sonları da çalışmaya başladı. Patronu onu çok ama çok sevmiş, her işi ona veriyormuş. Derken Ankara seyahatleri başladı. Patron nereye, bizim kız yanında oraya. Paris seyahatleri filan derken baktılar bu iş böyle olmayacak, patronu bir de ev tuttu. Sonra daha fazla yorulsun istemedi, artık işleri evden yürütüyor benim kız. Deliler gibi çalışıyor evladım.”
Sonra dönüp aynı soruyu o diğerine sormuş: “Eee, senin kızın ne yapıyor?”
Adamcağız da şaşkınlık içinde cevap vermiş, “Benim kız da orospu oldu, ama ben senin kadar güzel anlatamıyorum”…
Bu fıkrayı internette ararken, karşıma başka bir bağlamda Nuray Mert’in aynı öze işaret eden şu satırlarıyla karşılaştım:
“Pişkinliğin, küstahlığın ötesi
İngilizce’ye son yıllarda yerleşen, Yidişce bir kelime var: ‘chutzpa.’ Bu kelimeyi biz de sözlüğümüze katsak çok iyi olacak; zira bu kelime pişkinlik/küstahlık anlamlarını içeriyor ama ondan daha ileri bir merhaleye işaret ediyor, bize çok lazım.
Skandallar büyüdükçe, kabiliyetler zorlanıyor
Bizim ülkemiz, bu açıdan ne hazineler barındırıyormuş meğer, skandallar büyüdükçe, kabiliyetler zorlanıyor.”
Kumandan Mirzabeyoğlu, böyleleriyle karşılaşınca, iğrenerek, “yediklerini hıyara, muza tevil ediyorlar!” derdi.
İslâm ihtilâl ve inkılâbı her şeyden önce bir ahlâk devrimi olacaktır. Böyle mahlûklara hayat hakkı olmayacak zira böyle mahlûkların yenilenleri kendilerine vekaleten hıyara muza tevil etmesini gerek görecek siyasetçi olmayacak.