O GÜN, FİKİR ÇAĞI DOĞACAK…

Selim GÜRSELGİL

İslâm inkılâbı, birtakım İslâmî geleneklerin çürümüş şekilleri içinde kalmayacak. Zaten bu şekiller içinde hiçbir zaman olmayacak. Mutlaka bir yenileşme/yeniden bakış çığırı açılacak. İslâmî geleneğin içinde olanlar, asırlar süren bir uykudan uyanan Ashab-Kehf misali kalkıp gerinecek, mağaralarından çıkacak. Bu mağaralarda ne kadar uzun süre uyumuş olduklarını düşünüp hayret edecek. İslâmî geleneğin dışından bakanlar, onun ne kadar yeni, ne kadar ileri bir anlayış olduğunu görüp iç çekecek. Nasıl olup da insanlığın bu kadar zaman bu en insanî hakikati kavrayamadığını, Batı’nın insanlığı felâkete götüren dünyasının cazibesine kapılıp bir Cahiliyeyi yaşadığını farkedip düşünecekler.

İşte o zaman İslâm inkılabının bir İslâmî dünya görüşünden geçtiği, bu üstün ve yepyeni görüşü o güne kadar Salih Mirzabeyoglu’ndan başka kimsenin görmediği ve dile getirmediği ortaya çıkacak. O zaman bu büyük mütefekkiri daha iyi anlamak, daha yakından tanımak üzere insanlar onun kitaplarına hücum edecek. Doğulu ve Batılı aydınlar, onun kavramlarını daha doğru anlamak için Türkçe öğrenecek. Mirzabeyoğlu kitapları, yeryüzünde kitap okunan bütün dillere tercüme edilecek. Onun fikirlerinden doğan düşünce, sanat ve aksiyon cereyanları birbiriyle yarışacak; yeryüzünü o güne kadar tutmuş olan kötülüklerle savaşacaklar. Hem de biri, ikisiyle değil, hepsiyle… Sirf büyük kötülükler değil, en küçükleriyle de… Bu savaş uzun bir zaman sürecek ve rönesanstan yana gelen en büyük inkılâbı teşkil edecek. Bu inkılâp tek tek Şark milletlerini ayağa kaldırıp yeryüzünün gördüğü en büyük medeniyetlerden birinin öncüsü ve sözcüsü kılacak. Garp milletleri de bu inkılâpta yerlerini almak için birbiriyle yarışacak.

O çağa “Fikir Çağı-İbda Çağı” denilecek. O çağda yeryüzünden fitne silinecek, kula kulluk ortadan kalkacak, insanın insana zulmü dipsiz kuyulara kapatılacak. Din yalnız Allah’ın olacak.

İster oradan, ister buradan bakın yeterince uzağa bakabiliyorsanız siz de göreceksiniz ki, o gün er-geç gelecek. İster çok uzağa bakmayın, bugünün cinneti ve cinayetlerini tahlil edin; insanlığın bu sapık çağa daha fazla tahammül edemeyeceğini, er geç o kanlı şafağı dileyeceğini anlayacaksınız. O gün gelecek.

İslâm inkılâbı, ister buradan başlasın, ister başka yerden, er-geç yeryüzünü saracak. Ve en büyük hesaplaşma ister istemez burada olacak. Çünkü nur ilk defa burada karardı, en karanlık dehlizlere burada daldı, kendine yabancılaşmasının en çukur iklimlerine burada indi. Bundan ötürü, fay hatları arasındaki en büyük enerji burada birikti. Elbet en büyük sarsıntı da burada olacak. Ama bu sarsıntıdan, ne kadar acı verecek olursa olsun korkmayalım; o, insanlığın nurunun yeniden doğuşunun sarsıntısı olacak. Gökbayrak bu sarsıntı olmasa nasıl dalgalanır?

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d