ERDOĞAN’DAN DOĞRU SÖZ, EKSİK TAVIR

Erdoğan’dan kabine sonrası açıklama: Kınanması gereken İran değil, Netenyahu!

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe’de 3 saat süren kabine toplantısının ardından gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. İran-İsrail gerilimine değinen Erdoğan, “Kınanması gereken İran değil, Netanyahu’dur” dedi.

Erdoğan’ın açıklamaları şu şekilde:

Son 7 aydır önüne geçmek için uğraştığımız tehlikelerin peyderpey gerçekleştiğini görüyoruz. Hafta sonu yaşadığımız hadiseler Batı’nın çite standardını göstermiştir.

Sadece 13 Nisan gecesine bakarak değerlendirme bulunmak hakkaniyetli, adaletli bir tavır olmayacaktır. 7 Ekim’den bu yana İsrail hükümeti ateşi bölgeye yaymak için provokatif adımlar atmaktadır.

‘Kınanması gerek Netanyahu’dur’

Oysaki burada kınanması gereken İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’dur. 34 binden fazla masumu katleden, basın mensuplarını öldüren, okulları, kiliseleri, yardım malzemesi almak için sıra bekleyen insanları bombalayan, tüm dünyanın gözleri önünde soykırım uygulayan Netanyahu’dan başkası değildir.

Netanyahu, siyasi ömrünü uzatmak adına hem kendi vatandaşlarının hem de bölge halklarının canını tehlikeye atmaktadır. 13 Nisan gecesi yüreklerimizi ağzımıza getiren gerilimin nedeni Netanyahu’dur.

Doğru söz, eksik tavır

Erdoğan çoğu zaman olduğu gibi konuştuğunda doğrulara değiniyor ama iş bu doğruların gereğini yapmaya gelince ortada gerçek bir tavır görünmüyor. Mış gibi yaparak süreci idare etmeye çalışıyor. Yapılması gereken NATO’dan çıkmak, İncirlik ve Kürecik’i kapatmak dururken konuşmaya devam ediyor oluşu… Üstad Necip Fazıl, “Ben sizden yaptıklarınızı değil, yapabilecekken yapmadıklarınızın hesabını soruyorum!” demişti. Yapılabilecekken yapılmayanlar, yapılması gerekenler dururken yapılmasa da olurlarla uğraşıp bir de bunları büyük iş olarak lanse ederek günü kurtarmaya çalışmalar. Aksiyon adamı olamadıkları bu mizaçlarında saklı. Hayatlarının hiçbir döneminde gerçek bir aksiyona öncülük yapmadılar, şimdi de günü ve makamlarını koruma telâşındalar. Sonra da çıkıyor, “popülizm yapmıyoruz, milletin geleceğini kendi istikbalimizden üstün tutuyoruz” diye yine mugalata… Dünya ve ülke yepyeni bir çağa doğru giderken hâlâ eski döneme saplanılıp kalındığının göstergesi tavırlar. “Batı çifte standartlı”, “Suç Netenyahu’da” sözleri artık yeni dönemde bir öncü tavrı ifade etmiyor. Adam çıkmış ta Nikaragua’dan demediğini bırakmaz, İsrail’e karşı Türkiye’den de ileri adımlar atarken, Türkiye’nin tarihî misyonuna uygun tavır ve söz bundan mı ibaret olmalıdır? İran, yanlışları füzelerle doğrulturken… Eskide ısrar, eski ile birlikte tasfiyeyi de getirir. “Bu millet, büyük oynayanlarla büyük oynayacağını ispat etmiştir!”… Dünya büyük oyun sürecine girdi, millet de büyük oynamayı istiyor. Seçimlerin verdiği mesajı bir de böyle anlamalı.

Bir Cevap Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Adımlar Dergisi sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et