TOPYEKÛN SAVAŞ VE PARİS’İ VURAN FEDAÎ AKINCILAR

TOPYEKÛN SAVAŞ VE PARİS’İ VURAN FEDAÎ AKINCILAR

ADIMLAR Dergisi olarak, “sosyal medya gerçekliği” içerisinde ifâde edilen bir takım hakikatleri, kaybolup gitmesine izin vermemek adına, internet sitemizde yayınlıyoruz.

Okunmaya değer gördüğümüz müsbet yazı ve yorumları, tek veya birçok değerlendirmeleri paylaşarak,  yazarlarının “sosyal medya”daki ismiyle dikkatlerinize sunuyoruz.

Bu çerçevede, sayın Serhat OĞUZ’un, Paris Saldırısı sonrasında facebookta yaptığı değerlendirmeleri…

ADIMLAR Dergisi

 

“Topyekun Savaş” konsepti Batı’nın Birinci Dünya Savaşından sonra ortaya koyduğu stratejidir.
Bu strateji İkinci dünya savaşından sonra uygulamaya konmuş, o günden beri de Batı tarafından uygulana gelmiştir.
Mimarı Batı olan bu konsepte göre;
Düşman sadece cephede değil, cephe gerisinde de vurulmalı, böylece lojistik destekten mahrum edilerek mağlubiyeti hızlandırılmalı.
Cephe gerisi derken bu kavram içine, düşmanın insan kaynakları da girmekte.
Cephe gerisinde vurulan düşmanın motivasyonu bozulacağından savaşma iradesi kırılacaktır.
O günden beri savaşlarda, özellikle hava unsurlarının gelişmesinden de istifade Batı, içinde yaşayan siviller başta olmak üzere, mevcut yapıların tamamını içine alacak şekilde şehirleri yerle bir etmekten çekinmemiştir.
Hedef düşmanın savaşan unsurlarını maddi- manevi destekten mahrum etmek.
Peki, Paris vurulunca bu stratejinin mimarları neden ciyaklıyorlar?
Cephe gerisini moral motivasyonu ve lojistiği kesmek için tonlarca bomba atarak uçaklarla vurunca problem olmuyor da, düşmanın kalbine ve arkasına sızabilen AKINCILARLA, FEDAİLERLE vurunca mı sorun oluyor?
İslam Mücahitlerinin elinde hava kuvvetleri varda, kullanmadılar mı?
Yoksa asıl problem, İslam için “Kendinden Zuhur” diyalektiği çerçevesinde kendini FEDA edebilen insanların çıkışı gibi, Hristiyan’lık veya Yahudilik için kendini feda edebilecek insanların çıkmaması mı?
İnanın sorun nedir ben anlamadım.
Bu çığırtkanlığın asıl sebebinin “Hasetlik” olabileceğini ciddi ciddi düşünüyorum. “Niye bizim gençlerimiz değil de onların gençleri..” hesabı..
Varsa kendini feda edebilecek gençlerin, sen de gönder İslam Şehirlerine aynısını yapsınlar; bu kadar gürültüye, patırtıya ve kancıklığa gerek yok.
Aynı işi sen hava kuvvetleriyle yapıyorken, İslam Savaşçıları da kara Kuvvetleriyle yapıyor, hadise bu kadar basit…
Büyütmeye veya kafa karıştırmaya gerek yok..

***

Merhametsizce savaşmazsanız, merhametin öldürdüklerine acımak zorunda kalırsınız.
“Merhamet etmeyene merhamet” edilmeyeceğini bilenler bu savaşın galibi olacak….

***

Odundan elektrik geçmez.
Zorlamayın kendinizi onlara hiçbir duygunuzu geçiremezsiniz.
İnsan etkilenen bir varlıktır, odun ise etkilenmez.

***

Onlar korkmadılar ve kurtuluş savaşını Paris sokaklarına taşıdılar, orada da şehit düştüler.
Sen de onların ruhlarını Anadolu şehirlerine ve sokaklarına taşımaktan korkma ve kınayıcıların kınamasına aldırmadan Paris Şehitlerinin gıyabi cenaze namazlarını kıl..

***

Saldırı Paris’te olunca, bütün insanlığa yapılmış oluyor…
Bağdat, Şam, Ankara’da yapılınca ne oluyor, hayvanlığa mı?
Onların gözünde insanlığın merkezi Batı ya…Batı dışında yaşayan herkes BARBAR..

***

Ülkemizde, yaşadığımız bu topraklarda Fetullahçı hanım müslümanlara duyduğu öfkenin yarısını Fransa’ya duymayanlar var.
Bu hanımların kollarına kelepçe vurulurken histeri çığlıkları atan bir zümre Fransa vurulurken sus pus…
.Ne gariptir ki,yaptıkları danışıklı dövüşle Batı politikaları yararına milleti bölen hem AKP hem de Fetullah cemaati aynı suskunluk içinde tavır birliğindeler…
Sabah akşam BİRLEŞİK BATI CEPHESİ’nin şehirlerine bomba yağdırdığı Mücahitler söz konusu olduğunda, bu mücahitlerin Ajan olduğundan tutun da itikatlarına kadar ellenmedik konu bırakmayan “uzmanlar” Paris yanarken,
İslam Savaşçıları tarafından yakılırken sanki yakan kendileriymiş gibi ortalıktan kayboldular.
Güzel güzel Batılı güçlerin katlettiği müslüman çocuklarının fotoğraflarını yayınlayıp, geçinip gidiyorduk..
Bak, KISAS SAVAŞÇILARI kısas yaptı Paris ‘te, tam da fotoğraf yayınlama zamanı yayınlasana.
Yapsana gerekeni.
“İntikamına memur et!” diyordun, Allahın intikamına memur ettiklerini görecek kadar cesaretin yok değil mi?
İNTİKAM ALMAYI OYUN MU SANIYORDUN?
Şehitlik ve gazilik..İki paye de savaş meydanında elde edilir.
Senin ağız ucuyla dille isteyip fakat, zeminine hiç yanaşmadığın şehitliği Paris meydanlarında savaşarak dilediler..
“Kıtalar arası devrim” diye tekrarlayan sendin. Bak, mücahitler devrimi Avrupa kıtasına taşıdılar…
Niye bundan hiç memnun olmadın bunu iyi düşün..Samimiyet, iman gibi kavramları kullanırken artık iki kere düşünmek lazım…
Yakında Filistin için bagırıp çağırmaya başlarlar yine…Filistin’in düşmanları… Bu kadarını hiç beklemiyordum ama, “Paris Taarruzu” gerçekten “turnusol kağıdı” oldu…
Ekranlara çıkardıkları ruhsuz ve suratlarında hiçbir bedahat duygusu kalmamış tiplere bakçıkça “HAYVANDAN DAHA AŞAĞI” tabirini biraz daha anlar gibi oluyorum..

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: