ALİ ÖZSOY: ÜNSAL ZOR, VATANI İÇİN, DAVASI İÇİN HAYATINI FEDA ETMİŞ BİR İNSAN
Türk Solu Dergisi Genel Yayın Yönetmeni ve aynı zamanda Gökçe Fırat’ın kumpas sonucu tutuklanması sonrası Ulusal Parti Genel Başkanvekilliği görevini sürdüren Sayın Ali ÖZSOY’un, Ünsal ZOR’un şehâdeti üzerine bugün sosyal paylaşım sayfasında kaleme aldığı paylaşımını alâkalarınıza sunuyoruz.
Bu vesile ile Sayın Ali Özsoy‘un şahsında Türk Solu’nun kıymetli kadrolarını selâmlıyor, dün saldırıya uğradığımız günlerde inanan-vatansever Gökçe Fırat’ın liderliğinde olduğu gibi, kahpe saldırının bugünkü yıldönümünde şehîdimizin kabri başında düzenlediğimiz programa katıldıkları için ayrıca teşekkür ediyoruz.
Çürümüşlüğün bütün kesimleri sardığı hengamede ilkeli, ahlâklı ve dik durabilen dostlara selâm olsun.
ADIMLAR Dergisi
ÜNSAL ZOR, VATANI İÇİN, DAVASI İÇİN
HAYATINI FEDA ETMİŞ BİR İNSAN
25 Mart 2015 tarihinde Adımlar Dergisi saflarında mücadele eden Ünsal Zor Kürtçü-Amerikancı teröristlerin Adımlar dergi bürosuna bombalı saldırısı sonucu hayatını kaybetti. Ünsal Zor sadece Adımlar’ın değil aynı zamanda Türk milletinin şehididir.
Adımlar Dergisi 2002’den itibaren ABD uşağı AKPKK ihanetine istisnasız ve amasız karşı çıkan tek İslamcı çevredir. 29 Ekim 2014’te RTE ve Davutoğlu Türk milletine binlerce yıllık tarihinde görmediği bir utanç yaşattılar. ABD’nin Barzanici ve PKK’lı kiralık katilleri Habur’dan Türkiye’ye sokuldu. Türkiye üzerinden Arapgözü / Ayn-El Arap’a (kürt şovenistlerine göre Kobane) sınırötesi operasyon düzenlediler. PKK bu tarihten itibaren ABD uçakları ve askerleri eşliğinde Suriye’de Türkmen ve Arap soykırımı uygulamaya devam ediyor.
Adımlar Dergisi bu tarihte önemli bir çıkış yapmış ve gerçek Müslüman tavrı ortaya koyarak AKPKK-Haçlı seferine açıkça meydan okumuştu. Adımlar Dergisi’ne bundan sonra saldırıldı. Saldırıyı üstlenen adı duyulmamış bir örgüt olsa da aslında bence bu bir PKK-CIA-MİT ortak operasyonuydu. Adımlar’ın suçu AKP‘nin hem dini kullanan hem de Kürt şovenisti ve ABD-İsrail uşağı olan politikasını açığa çıkarması ve ABD emperyalizmine 1991 Irak saldırısından itibaren Ortadoğu’da karşı çıkmasıydı.
Adımlar ile ideolojik referanslarımız çok farklı, belki bazı noktalarda zıt. Ama Türk Solu olarak ABD 2003’te Irak’ı işgal ettiğinde “Dayan Irak, Dayan Saddam, Türk milleti ve ezilen uluslar seninle” diye sokakalara çıktığımızda, çok büyük saldırılara maruz kaldık. 14 yıldır da her türlü provokasyon, hapis ve baskıya rağmen ayaktayız. “Büyük Kürdistan”a karşı çıkmak Türkiye’de gerçek vatanseverliğin de, milliyetçiliğin de, Atatürkçülüğün de, devrimciliğin de, İslamcılığın da püf noktasıdır. İlk şartıdır. Sonuçta vatanımız saldırı altında. Bu konuda ideolojik bir tartışma olamaz. Bu bir Ulusal Kurtuluş Savaşı‘dır. Ama kimse açıkça bu meydana inemiyor. İnenler de bedel ödüyor.
Bugün vefatı dolayısıyla Ünsal Zor‘un hayatıyla ilgili bir belgesel izledim. Bizim ile bambaşka bir cephede, bambaşka bir ideolojik kutupta ama vatanı için, davası için hayatını feda etmiş bir insan gördüm. Duygulandım. Bu ülkenin her şeyden önce dava, iman ve kavga insanlarına ihtiyacı var. Hangi cepheden olursa olsun. Oysa her kulvarda zübükler, dönekler egemen.
Aşağıda Ünsal Zor‘un Gezi Direnişi sırasındaki fotoğrafını paylaşıyorum. Dava insanının kararlılığı ve temizliği yüzüne yansımış. Hiçbir ideolojik önyargı, kibir ve yobazlık duygusuna mahkum olmadan, Gezi’de direnen milyonların yanında duran biri görüyorum bu fotoğrafta. Çünkü “zulmün karşısında susmayı dilsiz şeytan” olmakla bir görmüş gerçekten. Kabataş yalancılarının, münafıklarının, hırsızların, paraya tapanların değil Ali İsmaillerin safında olmak gerçek Müslümanlıktır demiş belli ki.
“Hayatını feda” etmek derken belki de yanlış ifade ettim. Fani ömrünü bir ülküyle, bir davayla taçlandırmış her insana helal olsun. Bu tür “feda”dan güzel bir ödül nasip olabilir mi bir insan için? Tekrar Allah’tan rahmet diliyorum.
İktibas: Türk Solu Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Ali Özsoy