TERÖRİST BORAZAN CEM KÜÇÜK TWİT ATTI MAHKEME KARARLARI YOK HÜKMÜNDE SAYILDI -GÖKÇE FIRAT’A YENİDEN GÖZALTI-
Dün akşam Sayın Gökçe Fırat’ın tahliye kararını duyar duymaz bu önemli gelişmenin haberini yapmıştık. Hemen ardından da sitemiz yazarlarından Gökhan Yamangül’ün konuya dair sıcağı sıcağına kaleme aldığı “PROVAKASYON ÇÖKTÜ” başlıklı durum değerlendirmesini yayınlamıştık. Türkiye’de her ne kadar hukuk felç olsa bile, bu kör topal hâliyle dahi büsbütün ölmediğinin işareti gibiydi dün verilen tahliye kararları.
Daha yazdıklarımızın mürekkebi kurumadan Gökçe Fırat’a yeniden soruşturma başlatıldığını ve cezaevi çıkışında gözaltına alındığını öğrendik. Üstelik bu defa çok daha komik bir başka suçlamayla…
Dün yayınladığımız Provokasyon Çöktü yazısındaki bazı ifadeleri yeniden hatırlamanın tam sırası:
“Eline geçirdiği devlet gücüyle muhaliflerini susturmak, itibarsızlaştırmak ve bunun için ne türlü çirkinlik gerekirse pervasızca kullanmaktan çekinmeyen “malûm şahıs” ve onun emrindeki zihniyet tarafından “çamur at izi kalsın” ve “at içeri, çıkmak için uğraşsın dursun” mantığı ile hedef alınan başlıca şahsiyetlerden birisiydi Gökçe Fırat.”
“…tarihin en müfteri gazeteleri yarıştırılsa başa güreşecek iktidar medyası”
“Bir devir için en büyük bahtsızlık hukuk cinayetleriyle hatırlanmaktır. Gökçe Fırat’ın sırf muhalif olduğu için sorgusuz sualsiz içeride tutulduğu yedi aylık süre…”
Ve daha bu satırları yayınladığımız dakikalarda Gökçe Fırat bey için mahkemenin verdiği tahliye kararı hiçe sayılarak yeniden hapis yolu açıldı.
Bir zamanlar Fetullah’ın tetikçisi Mehmet Baransu’nun işaret ettiği herkese hapis yolu görünürdü. AKP’nin yeni Baransu’su olan Cem Küçük’ün attığı birkaç twitle harekete geçen Savcılar Gökçe Fırat cezaevi çıkışı gözaltına alınması talimâtını verdiler.
Gazeteci kılığına girmiş Terör Örgütü üyesi Cem Küçük ve Terör Örgütü Yayın organı gibi faaliyet yürüten yalancı-yandaş madya, elbette bu kumpasçı, ispiyoncu, işkenceci tavır ve tutumlarından dolayı hesap verecekler.
Bundan seneler evvel Salih MİRZABEYOĞLU, hukuku kendi egemenlikleri için tetikçi derekesine indiren zihniyete, naifçe “hukukunuzu n’ideyim” demişti. Dün gece yaşanan hukuk cinayetinden sonra, bunu tekrar etmemek elde mi?
Ali Özsoy’dan Açıklama: Bu Acziyet ve Korkaklıktır!
Diğer yandan yaşanan bu gelişmelerle ilgili Ulusal Parti Genel Başkanvekili Sayın Ali Özsoy sosyal paylaşım sayfasında şu açıklamayı yaptı:
“Gökçe Fırat ve 20 gazeteci hakkında mahkemenin tahliye kararını uygulamadı eşkiyalar.
“Fetö”cülük tutmadı. Şimdi de “Anayasal düzeni yıkmak” tiyatrosu. Acizler! Anayasa, yasa mı bıraktınız?
“Fetö” iftiranız, provokasyonunuz 7 ayda çöktü. “Anayasal düzeni yıkmak” iftiranız da çökecek.
Gazeteciler değil “Anayasa bekleme odasında” diyerek fiili durum yaratan AKP “Anayasal düzeni yıkma” suçu işliyor.
Kendi mahkemesinin kararını uygulatmayan iktidar güçlü değil acizdir. Korkaktır, gayrimeşrudur.
Diktaya #HAYIR. #GazetecilereÖzgürlük! #GökçeFırataÖzgürlük!”
Av. Mehmet Tığlı’dan Açıklama: Gökçe Fırat’tan Ne Bir Fetulahçı Çıkar Ne BOPçu
Konuyla ilgili Adımlar Dergisi yazarlarından, gönüldaşımız Sayın Av. Mehmet Tığlı ise kamuoyuna şu açıklamayı yaptı:
“Gökçe Fırat… 210 günlük tutukluluğunun ardından, bu gün yaptığı muazzam savunması, savcının tahliye istemi ve ağır ceza mahkemesinin kararı ile tahliyesine karar verildi.
A Haber, Cem Küçük, Ömer Turan ve benzeri gibi gazeteci ve haber kanalı kılığına bürünmüş kişi ve kuruluşların medya baskısı ile hsyk ve adalet bakanlığını harekete geçirerek sabah tahliye talebinde bulunan savcı 12 saat sonra tahliyelere itiraz ederek Gökçe Fırat hakkında tekrar gözaltı kararı aldırmıştır. Tahliye isteyen aynı savcı ve tahliye kararı veren aynı heyet 12 saatte nasıl fikir değiştirmiştir?
12 saatte ne değişti de böyle bir karar alındı? Yandaş medya, gazeteciler ve trol sosyal medya hesapları tarafından Yargıç ve savcılar adeta tehdit edilip hedef gösterilmiştir. Kamuoyu tekrar darbe söylentileri ile paronaya sokulmuştur. TCK nın 277 maddesi açıktır ve yandaş medyanın yaptığı açıkça suçtur. “TCK 277 md; Görülmekte olan bir davada (…)(*) gerçeğin ortaya çıkmasını engellemek veya bir haksızlık oluşturmak amacıyla, davanın taraflarından birinin, (…)(*) sanığın, katılanın veya mağdurun lehine veya aleyhine sonuç doğuracak bir karar vermesi veya bir işlem tesis etmesi ya da beyanda bulunması için, yargı görevi yapanı, bilirkişiyi veya tanığı hukuka aykırı olarak etkilemeye teşebbüs eden kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”
Sürekli paranoya ve yargıya müdahale ile bu işler yürümez. Bir gazeteci gibi değil de militan gibi hareket eden gazeteci de yaptığının gazetecilik değil, bir savaşta militan olduğunu bilmesi gerekir ve tarafını belirlemiş olur. Diğer taraftan bir hamle geldiği takdirde de; “yok gazeteciydim, yok düşünce hürriyetiydi” gibi boş lafların ardına sığınmaması gerekir. Yapılan yanlıştan dönülmeli ve yargıya müdahale durdurulmalı Gökçe Fırat derhal serbest bırakılmalıdır. Ne kadar uğraşsanız da Gökçe Fırat’tan ne bir Fetullahçı çıkar ne BOPçu.”
Tahliye olacağı haberi üzerine kendisini karşılamak için Silivri Cezaevi önünde hazır bulunduğumuz Sayın Gökçe Fırat ve dava arkadaşlarına tekrar geçmiş olsun dileklerimizi iletiriz.
22 yıldır zindanlarda esir tutulan, bunun 15 senesine Beştepe İktidarı’nın gardiyanlık ettiği gönüldaşlarımız yanında, elbette samimi inanan-vatansever Gökçe Fırat’ın uğradığı hukuksuzlukların da takipçisi olmaya devam edeceğiz!.
ADIMLAR Fikir-Kültür-Siyaset