CEZAEVLERİ 28 ŞUBAT’I YAŞAMAYA DEVAM EDİYOR
Ahmet Kılıç adlı bir kardeşimizin facebook sayfasında paylaşmış olduğu bir 28 Şubat mahkumuna ait mektub-dilekçeyi, Ahmet Kılıç’ın takdimiyle beraber paylaşıyoruz:
Bolu F tipi cezaevinde 20 yılı aşkın süredir hapis cezasına mahkum olan bir 28 Şubat mahkumu Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü’ne yaşadıkları sıkıntılarla ilgili şikâyet dilekçesini şu şekilde yazıp gönderdi:
“BOLU F TİPİ CEZAEVİNDE İKİNCİ 28 ŞUBAT SÜRECİ..!
Öncesi ve sonrasıyla 1997 28 Şubat sürecini iliklerimize kadar yaşamış ve baskıcı dönemin mağdurları arasında yer almış Müslüman hükümlüler olarak şimdilerde benzeri bir baskıcı ve sindirme süreciyle karşı karşıyayız.
Son bir yıldır Ferruh Kayalı adında şahsın kurumun başına birinci müdür olarak atanmasıyla bir kez daha 28 Şubat sürecinin baskıcı ve sindirme operasyonuna tabi tutulmuş durumdayız. Mezkûr şahıs Batı Çalışma Grubu’nun genel sekreteri gibi ideolojik saplantılarıyla mahkûmlardan ve hatta dindar bilinen personelden intikam alırcasına uygulamalar yürürlüğe koymaktadır. Ne tesadüf ki FETÖ’cülerden ders almış gibi bütün absürt uygulamalarına da yasal bir kılıf uydurmaktadır. Bu manada mahkumların nefes borularını kesip sıkboğaz edecek ve psikolojik baskı altına alacak birçok uygulamayı yürürlüğe koymuş durumdadır.
Ezcümle; aylık açık görüşümüzü iki ayda bir yaptırmaktadır. Kapılarda ziyaretçilerimize çektirdiği eziyet ve cefa da cabası. Ortak alan faaliyetlerimizi şimdiden yarı yarıya azaltmış durumdadır. Odamıza alabildiğimiz kitap sayısını beşle sınırlandırırken, dışardan gelen aylık dergileri tümden yasakladı. Şimdiye dek avlu kapıları günbatımı esas alınarak kapatılırken kendisi akşama takriben iki saat kala kapattırmaktadır. Haftalık telefon açma hakkına ise telefonu açar açmaz karşı tarafın adını-soyadını ve telefon numarasını tekrarlama kuralını getirdi. Aksi durumda telefon kesilir. Yaşlılar ve Türkçe bilmeyen anneler bunu yapmaları pek olası olmadığından cezaevindeki çocuklarıyla konuşma hakkından da mahrumdurlar. El kadar küçük radyolarımızın yanı sıra freni boşalmış kamyon gibi hızını alamayarak yemek karavanlarımızı da toplattı. Artık mazgaldan yemek almak için, herhalde avuçlarımızı uzatmamızı talep edecek!
Bu duyuru kamuoyuna ulaşana kadar kim bilir daha hangi uygulamalara imza atacak. Zira bu zatın intikam alma hırsı yatışacak gibi değildir!
Bizim için daha da üzücü olan AK Parti’nin ruhuna ve felsefesine aykırı bu 12 Eylül uygulamaların AK Parti iktidarı döneminde yapılıyor olmasıdır.
Müslüman hükümlüler olarak bütün bu baskıcı ve onur zedeleyici uygulamaları reddediyoruz!”
Adımlar HABER