“NAM-I DİĞER PARMAKSIZ SALİH” ÇERÇEVESİNDE NAM-I DİĞER “SABIK ŞAİR” NECİP FAZIL
“Nam-ı Diğer Parmaksız Salih”, dönemin karalama kampanyası yürüten rejim yanlısı medyası tarafından nam-ı diğer “Sabık Şair” lâkabı verilen Necip Fazıl’ın “Kumar” üzerine kaleme aldığı bir piyesin adıdır.
Tiyatrolarda sahne almış ve iki defa beyaz perdeye taşınmış çetin bir hikâyedir.
Özetleyecek olursak; Parmaksız Salih, kumarda herşeyini kaybeden ve bir daha oynamamak uğruna parmağını kesen, fakat sonradan öz oğlu olduğunu öğreneceği bir yeni yetme kumarbazın düştüğü acımsı duruma müdahale etmek için çırpınan ve onu bu illetten kurtarmak isteyen batakhane sahibi bir babadır.
Eseri iki defa okumuş ve bir kez de Turgut Özatay’ın rol aldığı, kurgusu biraz değişik filmi izlemiştim. Eserin orijinali daha etkileyici.
Dostoyevski’nin “Kumarbaz” adlı eseriyle pek alâkası olmasa da büyük kafaların, dönemin büyük meselelerine bizzat yâkînen veya yaşayarak el atma girişimlerini şahane bulduğumu itiraf etmeliyim.
Üstad Necip Fazıl, ayrıca “Babıâli”, “Aynadaki Yalan”, “Reis Bey” ve “Ahşap Konak” gibi eserlerinde nefsini hesaba çeker, nefs muhasebesi yaparken, pohpohlanan yeni düzenin kumarını, kokainini, esrarını, çılgınca eğlencelerini, adalet anlayışındaki çarpıklıklarını, nesiller arası uçurumu ve ahlâkî çöküşü gözler önüne serer.
Böylelikle dönemin ve bugünün maymunlaşan sözde medya kuruluşları ve şahısların hakkında yaptığı ve yapacak oldukları birçok iftira, dedikodu ve kumpaslara karşı, yine kendi eserlerinde cevabını verir.
Necip Fazıl Kısakürek, bütün eserleri ve tüm yaşadıklarının ötesinde, Allah ve Resûlü davasının zerre taviz vermez davacısı ve “zamanı aşma gayesine ermiş batın yolu kahramanı” olarak, hayatının bütün o girinti ve çıkıntılarını bu mânâya bağlamasını bilmiştir.
O sebeple, Necip Fazıl’ın davasını ve fikrini değil de şahsını hedef alanlar, fikirden ve dava-mücadele adamlığının ne demek olduğundan zere nasibi olmayan imân veya küfür yobazlarından başka bir şey değiller.
Nihan Öztürk – 22.12.2018