CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: GÖNLÜMÜZ ARZU EDER Kİ İSRAİL’LE MÜNASEBETLERİMİZİ DAHA İYİ BİR NOKTAYA TAŞIYALIM

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: GÖNLÜMÜZ ARZU EDER Kİ İSRAİL’LE MÜNASEBETLERİMİZİ DAHA İYİ BİR NOKTAYA TAŞIYALIM

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, mübarek Cuma günü, Cuma namazı çıkışında gaetecilerin kendisine yönelttikleri bir suale cevaben, “İsrail ile istihbari noktada münasebetlerimiz zaten kesilmiş değil, devam ediyor. Burada en tepe noktadaki kişilerle bazı sıkıntılar yaşıyoruz. Gönlümüz arzu eder ki münasebetlerimizi daha iyi bir noktaya taşıyalım” dedi.

Erdoğan’ın bu sözleri bizi şaşırtmadı.

Yalnız AKP yalakalarına şunu soralım: Bu sözü Erdoğan değil de mesela Kılıçdaroğlu etmiş olsaydı, tepkiniz ne olurdu?

İşte, fikre göre mi yoksa başka ölçülere göre mi yaşanıyor, bunun göstergesi bu sualde ortaya çıkıyor.

Fikre göre yaşayan, bu sözü Kılıçdaroğlu da söylese, Erdoğan da söylese aynı tepkiyi verir. Ama fikri menfaatine göre eğip bükenler, hakikati değil de dost gördüklerini önceleyenler, “hakikatin hatırı dostun hatırından üstündür” diyemeyenler; Kılıçdaroğlu söylese ana avrat düz giderler, ne Allahsızlığını, ne kitapsızlığını, ne İsrail ajanlığını bırakırlar da Erdoğan söylediğinde dut yemiş bülbüle dönerler.

Samimiyet… Olmazsa dava adamlığı da boş laf. Ondan sonra çıkarlar, millet İslâmdan uzaklaşıyor, yok şu, yok bu…

Siz hakikatleri put yapmış acıkınca yiyorsunuz. Sonra da büyük lâflar ederek pisliğinizi örtebileceğinizi mi zannediyorsunuz?

Şimdi bu gidişatta payı olanlar, şikayet ediyor. Mamacı tayfası. O Yusuf Kaplan, yine gidişattan şikayet eden bir yazı yazmış; daha geçenlerde yazdığı tiviti silmedi, tükürdüğünü yalamadı mı? Bu omurgasızlıkla mı millete medeniyet kapılarını açacaklar?

Önce dik durmayı öğrenin.

İsrail’e gönlü olanların karşısına dikilmeyi öğrenin bir.

Medeniyet dediğin haksızlık karşısında dikilmekle kurulur. Ortadaki pisleşmenin sebebi bunlar, fikirde güdük ve mamacı, aksiyon kaçkını adamların kendilerini dev aynasında görüp, göstermeleri. Erdoğan da böyle cesurca konuşabiliyorsa, nasıl olsa içeride tepki gelmeyeceğini bildiğinden. O da bir siyasetçi olarak, gelecek tepkilere göre kendini ayarlıyor. Ama baktı ki kalem erbabları mamacı ve satılık, yalaka ve yavşak, nasıl olsa kendisine ciddi bir itiraz gelmeyecek; o da konuşuyor.

Bir Cevap Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Adımlar Dergisi sitesinden daha fazla şey keşfedin

Okumaya devam etmek ve tüm arşive erişim kazanmak için hemen abone olun.

Okumaya devam et