ESAS TEHLİKE
Selim GÜRSELGİL
Şarkıcı kadın, herkesin sarhoş olduğu bir ortamda, parasıyla orasını burasını sergilediği kitleyi eğlendirmek isterken, dinî eğitim gören kimselere hakaret içeren bir lâf ediyor. Birileri bunu çekip saklıyorlar. Yayınlamadan önce şarkıcı kadın hakkında başka servisler yapıyorlar.
“Şarkıcı kadın bugün şurasını açtı.” Herkes au yapıyor, ama tam tepki gösteremiyor. Ben aslında o au faslını da anlamıyorum. Aynı görüntüyü S… gazetesi “Şarkıcı kadın yürek hoplattı” başlığıyla yayınlasa sorun olmayacak. Zaten okuyucusu bu tiplerin her yerini ezberlemiş olmalı; hatta bu gece nereden inip nereye bindi falan hepsi var orada. Ama servis edilince etkisi başka oluyor. Belli fasılalarla başka servisler de geliyor. Kitle iyice bir doluyor kadına karşı. Ve en sonunda şarkıcı kadının dindarlara hakaret içeren videosuna sıra geliyor. O servis ediliyor ve infilak!
Dindarlara hakaret eden şarkıcıya karşı tüm dindarlar ayakta. Şikâyet edilsin, tutuklansın kampanyalarının ardından şarkıcı özür dilerim falan diyor ama, özürü kim ne yapsın, kitleler ayaklandığında sadece kurbanın kanıyla sükûn bulurlar. Şarkıcı yaka paça içeri tıkılınca dindar kesim derin bir oh çekiyor: Bir tehlike daha ortak sanal alem duyarlılığı sayesinde atlatıldı!
Ama bence asıl tehlike oradaki değil. Karşı tarafın yaptığı servisler dindarlar açısından daha büyük tehlikelere işaret ediyor. Bir iktidar partisi yöneticisi, telefonundan müstehcen görüntüler izlerken kafayı yemiş bir halde görüntülenmiş. Adamcağız belki çoluk çocuk sahibi, belki siyasi ikbali olan biri, muhtemelen inançlı; ama ortam o kadar iğrenç ki, kendini kaptırmış, uçurumdan yuvarlanıyor. Kimbilir aynı gemideyiz diye amiral gemisinden okuduğu “yürek hoplatan” haberlerle yoldan çıkmıştır.
Bir devlet yöneticisi, o da dindar, hatta o kadar dindar ki, gençler birbiriyle yakınlaşmasınlar diye festivalleri yasaklatmakla övünüyor. Gelgelelim o yakayı öncekinden daha fena kaptırmış. Çevresindeki kadınları lüks arabasına atmaya falan varmış. Neticede bu iğrenç ortam onun da kellesine mâl oluyor.
Ama bunlardan daha büyük tehlikeler var. Bunlar ne ki? Adam 10 küsur sene Feto bankasında yöneticilik yapmış. Oradan çıkıp devletin en tepesine kadar yükselmiş. Yıllarca maaşla çalışmış ama sahip olduğu iddia edilen servet müthiş. Telâffuz edilen rakam öyle böyle değil. Gerçi görüntüleri yok ortada ama iddialar karşısında bir araştırma soruşturma falan da yok. Hoş, olsa da bir şey çıkmaz. “Dâvâ” öyle büyük ki, yiye yiye bitiremediler. Gelen yiyor, giden yiyor. Dâvâ diye ortaya çıkıp dünyaları sırtlanmayan kalmadı herhalde.
İşte asıl tehlike bunlar. Ey dindar kesim, memleketi kasıp kavuran sapkınlık o boyutlarda ki, her gün senin saflarından bile nice kurbanlar alıyor. Ahlâksızlık o boyutlarda ki, sana kahraman görünen hemen hepsinin içinde bir vurguncu yaşıyor. Ayyaş kadının teki zırvalamış, sen onu tükürüğünde boğarsın, üzerinde durmaya değmez. Ama seni kuşatan asıl tehlike o kadar büyük ki, senin istikbâlini karartır, dinini ayaklar altına düşürür, dâvânı söndürür. Sen, sana “al buna kız” denilene değil, “bunu görme” denilenlere bak. Tehlike orada!